Hâlâ Atatürk’le uğraşıyorlar... Hâlâ Atatürk’ün ismini her yerden silmeye çalışıyorlar...

Fakat... Yanıldıkları bir şey var... Atatürk’ü Türk milletinin kalbinden silemezler...

Kendi adıma söylüyorum, Atatürk’ü sevmeyen kim olursa olsun, ben de onu günahım kadar sevmem!

★★★

Bu yıl da ders kitaplarında Atatürk yok!

Önceki yıllarda “Çağdaşlaşan Türkiye” ve “Yeni Türk Devleti’nin Temelleri” ders kitaplarında yedi sayfa anlatılan Atatürk ilkelerine yeni kitapta yer verilmedi.

Kitaplarda, Atatürk’ün, Atatürk ilkelerinin, özellikle laikliğin geçtiği Atatürk ünitesinin  kaldırıldığı görülüyor.

Buna karşılık, padişahın, halifenin, teslimiyetçi, işbirlikçi rolünü, cumhuriyete karşı hilafet yanlısı olan Şeyh Sait isyanını, Menemen ayaklanmalarını gözden uzak tutarak yeni  bir tarih anlayışı yaratılmaya çalışıldığı gözlemleniyor.

Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ders kitaplarından Atatürk, Atatürk’ün din ve vicdan özgürlüğüne dair ünite, cümleler, görseller kaldırıldı. Öyle ki, yeni kitaplarda Atatürk’e bir kileme dahi değinilmiyor.

Tarih kitabında da Atatürk konuları azaltıldı.

★★★

Tüm ders kitaplarını inceleyerek bu bilgileri veren Tarihçi Yazar ve Eğitimci Mustafa Solak “Geçen yılın Sosyal Bilgiler” kitabında herhangi bir konu anlatıldığında, Atatürk’ün  konuya dair fikirleri de belirtilirken, bu yılki kitapta Atatürk’ün görüşleri ‘yok denilecek kadar’ azaltılmıştır. Anlaşılması açısından söylüyorum, geçen yılın ders kitabında ‘Atatürk” adı 144 defa geçerken, bu yılkinde sadece 19 defa kullanılıyor” dedi.

Ders kitaplarında:

1) İsyancı Şeyh Sait’in, Cumhuriyet’in yıkıcısı rolü gizlendi.

2) Padişah’ın teslimiyetçi, işbirlikçi tutumu saklandı.

3) Halife Abdülmecit’in TBMM’ye karşı tavrı çıkarıldı.

4) Menemen ve Kubilay faciaları kaldırıldı.

5) “Atatürk, Padişah Vahdettin tarafından vatanı kurtarması için Samsun’a yollandı” algısı yaratıldı.

★★★

Tarihçi yazar ve eğitimci Mustafa Solak:

“Atatürk’ü çıkartarak veya azaltarak emperyalizme karşı milli birliği sağlamak mümkün değildir.

Atatürk’ün önemi ve Atatürk ilkelerinin ülkemizin büyük ihtiyacı olduğu sonucu ortaya çıktığı vurgulanarak anlatılmalıdır.

Kitle  örgütleri, sendikalar, dernekler, partiler, yazarlar, aydınlar bunun mücadelesini vermelidir” diyor.

★★★

Mustafa Solak, müfredat değişikliği sonrası Atatürk, Atatürkçülük ve diğer konularla ilgili ders kitaplarının son halini inceledi ve bu konuda “Gayrı Millî Eğitim” adında önemli bir kitap yazdı. O kitap, çocuklarımızı emanet ettiğimiz Milli Eğitim’in, millîlikten ne kadar uzaklaştığını anlatıyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sormak istiyorum:

“Bugünkü Millî Eğitim’in amacı ‘Atatürk karşıtı, cahil ve tutucu bir nesil’ yetiştirmek midir?”

TEBESSÜM

Şarlo ve diktatör!


Zulüm mizahı yeşertir, geliştirir, âdeta fışkırtır.

Dünya sinemasının gelmiş geçmiş en güçlü sanatçılarından biri olan mizah ustası Charlie Chaplin (1889-1977) Hitler faşizminin zulmü nedeniyle sanatında zirveye ulaşmıştır.

Türkiye’de kısa adıyla “Şarlo” olarak tanınan Charlie Chaplin’la Hitler arasında geçtiği söylenen bir konuşma şöyledir:

Almanya Diktatörü Hitler bir gün Charlie Chaplin’i karşısına alır ve sorar:

“Söyle bakalım komik adam... Benim gözlerimden biri takma, hangisinin olduğunu anlayabilecek misin?”

Şarlo hemen cevap verir:

“Sol gözünüz efendim...”

“Bravo, bildin... Fakat nasıl anladın?”

“Çünkü daha insanî bakıyor!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yurtsever bir yazar, ülkedeki çarpıklıkları yazamazsa deli olur!