Koronavirüs salgını ürkütücü boyutlara ulaştı...

Vatandaşına bir grip aşısını bile temin edemeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgın konusunda başarılı olduğu söylenemez.

Milletine aylarca yanlış bilgi veren, kamuoyu baskısı artınca, gerçek vaka sayılarını itiraf etmek zorunda kalan bir Bakan, Batı ülkelerinden birinde yaşasaydı ne olurdu?

Derhal istifa ederdi! Etmese de ettirilir veya görevinden alınırdı!

Fakat burası Türkiye... Böyle uygar davranışlar bizim semtimize uğramıyor!

★★★

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca grip aşısında çuvalladı ama koronavirüs (Covid-19) aşısında çok iddialı.

Bakan, önceki gün, Çin ile 50 milyon doz aşı sözleşmesi imzalandığını açıklayarak:

“Bu aşıların yan etkisinin az olduğunu düşünüyoruz. Aralık ayı içinde en az 10 milyon ama muhtemelen 20 milyon temin etmiş olacağız. Ocakta 20 milyon, şubat ayında 10 milyon doz aşı gelecek. Bu rakamları daha da arttırma gayreti içerisindeyiz” dedi.

11 Aralık sonrası öncelikle sağlık çalışanlarına uygulanarak aşılamalara başlanacak.

★★★

Sağlık Bakanı’nın açıklamaları inşallah, daha önceki vaka sayıları gibi uyduruk çıkmaz!

Dilimiz yandı bir kere... Yoğurdu üfleyerek yememiz lâzım!

Biz vatandaş olarak Sağlık Bakanı’na fazla güvenmeyip, kendi önlemlerimizi kendimiz almalıyız. Bu işin şakası yok!

★★★

Amerika Birleşik Devletleri’nin Maryland Üniversitesi’nde ünlü bir “Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği” var...

Koronavirüs (Covid-19) konusunda uzmanlaşmış hekimlerin şefi olan Klinik Başkanı Prof. Dr. Farideh Sultan Mohammadi, tüm dünya insanlarına önemli tavsiyelerde bulunuyor.

Profesör “Korona hakkında doğru bildiğimiz birçok şeyin yanlış olduğunu” söylüyor.

Profesör Mohammadi’nin açıklamalarını okuyalım ve bu bilgilerden yararlanarak kendimizi korona musibetinden uzak tutalım.

Neler doğru, neler yanlış?


1) Koronavirüs ile aylarca veya yıllarca yaşayabiliriz. Bunu kabul edelim ama paniğe kapılmayalım. Korona gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek zorundayız.

2) Maske kullanmak şart, fakat maskelerin aşırı kapatılması ve eldiven takılması yanlıştır.

3) Elleri sık sık sabunlu suyla yıkamak ve iki metrelik fiziksel mesafe, sizi virüsten korumanın en iyi yoludur.

4) Evde koroner hastanız yoksa, ev yüzeylerini dezenfekte etmenize gerek yoktur.

5) Süper market alışverişi ve çeşitli ürünlerin paketlenmesi, benzin istasyonları, alışveriş arabaları ve ATM makineleri enfeksiyona neden olmaz. Ellerinizi yıkayın ve her zamanki gibi yaşayın.

6) Koronavirüs salgını, bir gıda enfeksiyonu değildir. Hastalık, grip gibi enfeksiyon damlacıklarıyla ilişkilidir. Yiyecek siparişi vermenin bir riski yoktur.

7) Koku alma duyunuzu kaybederseniz paniğe kapılmayın. Pek çok alerji ve viral enfeksiyonla koku alma duyunuzu kaybedebilirsiniz. Koku duyusunu yitirme koronavirüsün spesifik (yalnız bir türe özgü olan) semptomu değildir.

8) Dışarıdan eve gelince hemen kıyafetinizi değiştirip duş almanıza gerek yoktur.

9) Koronavirüs havada asılı kalmaz. Bu, yakın temas gerektiren bir solunum damlası enfeksiyonudur.

10) İki metrelik fiziksel mesafenizi koruyarak parklarda güzel vakit geçirebilirsiniz.

11) Koronavirüse karşı anti bakteriyel sabun değil, normal sabun kullanılması yeterlidir. Bu virüs bakteri değildir.

12) Yemek siparişleriniz için endişelenmenize gerek yok. Fakat dilerseniz mikrodalgada ısıtabilirsiniz.

13) Koronavirüs ayakkabılarınızla eve getirme şansı, günde iki kez yıldırım çarpması kadar az bir ihtimaldir. 20 yıldır virüslere karşı çalıştığım için yapılarını iyi biliyorum.

14) Sirke, şeker kamışı ve zencefil alarak virüsten korunamazsınız. Bunlar bağışıklık içindir, tedavi için değil...

15) Uzun süre maske takmak, nefes alıp vermenizi zorlaştıracak, karbondioksit soluma sonucu oksijen seviyeniz olumsuz etkilenecektir. Sadece birileriyle konuşurken ve kalabalık içinde (çarşıda-markette) maske takın.

16) Eldiven takmak kötü bir fikirdir. Virüs eldivenlerde birikebilir ve yüze dokununca kolayca bulaşabilir. Elleri düzenli olarak yıkamak çok daha iyidir.

17) Her zaman steril bir ortamda kalmak güvenliği zayıflatır. Bağışıklığı artıran yiyecekler yeseniz bile, lütfen düzenli olarak ağaçlıklı yerlere, parklara veya sahillere gidin.

18) Vücudun bağışıklığı, evde oturup kızarmış, baharatlı, şekerli yiyecek ve içeceklerle artmaz. Vitaminlerle, proteinlerle artar.

19) Maskeler sınırlı bir süre takılmalıdır. Uzun süre kullanırsanız;

Kandaki oksijeni azaltır,

Beyne yeterli oksijen gidişini engeller,

Kendiniz güçsüz hissedersiniz,

Ve... Ölüme bile sebep olabilir!

20) Pek çok insanın yalnız oldukları halde arabalarında maske kullandığını görüyorum. Bu yanlıştır.

21) Yeşil limon, sarı limon, avokado, sarımsak, mango, mandalina, ananas, portakal bağışıklık sistemi için faydalıdır.

22) Ilık suyla limon virüsü ağızda yakalayıp, akciğerlere inmeden öldürür.

23) Güvenilir bir aşı bulununcaya kadar, koronavirüsle yaşamayı öğrenmek zorundayız!

Yüzme bilmeyen Başbakan!


Bir ülkenin Başbakanı, öyle gazetecilerle ayaküstü konuşan, görüşen cinsten değilmiş...

Gazeteciler ona kızsalar bile, görevleri gereği her gün başbakanlık binasına gidip, Başbakanlık Basın Sözcüsü’nden, Başbakanın o gün neler yaptığını öğrenirlermiş...

“Başbakan bugün şununla görüştü, bununla konuştu, şu toplantıya katıldı, filan yere gitti...” vs.

Bir gün Başbakanlık Sözcüsü verecek haber bulamamış, aklına bir muziplik gelip gazetecileri işletmiş:

“Başbakan bugün gölü yürüyerek geçti!”

Gazeteciler şaşırmışlar!

“Neeee?”

Koskoca göl yürüyerek geçilir mi?

Basın Sözcüsü yalanına devam etmiş:

“Evet, geçti! Bizim Başbakan çok marifetlidir!”

“İnanılmaz bir şey! Gözlerinizle gördünüz mü?”

“Gördüm tabiii... Görmesem söyler miyim?”

Ertesi gün gazetelerde manşet:

“Başbakanın yüzme bilmediği ortaya çıktı!”

“Yüzme bilmeyen Başbakan çaresiz kalınca gölü yürüyerek geçti!”

... Ve o habere dayalı yorumlar:

“Yüzme bilmeyen Başbakan olur mu?”

“Bu devirde yüzme bilmemek ne demek?”

“Yüzme bilmeyen Başbakan, memleketi nasıl idare eder?”

GÜNÜN SÖZÜ

İki şey elden gitmeden değeri anlaşılmaz: Biri sağlık, öteki gençlik!