Türkiye’de her yer kaçak ve sahte içki kaynıyor!

Sahte rakılar, sahte votka ve viskiler binlerce, on binlerce şişe… Bir kısmı yakalanıyor, yakalanamayanlar da insanlara ağır zararlar veriyor.

Okurken tüylerim ürperdi!

Son günlerde “sahte içki”den ölenlerin sayısı 17’ye yükseldi!

7 kişi Kırıkkale’de, 10 kişi İzmir’de öldü!

Hastanelerde tedavi altında olan çok sayıda sahte içki kurbanı var! Kayıpların artmasından korkuluyor!

★★★

Metil alkol kullanarak sahte içki imal edenler halk düşmanlarıdır!

O sahte içkileri alıp satanlar ise daha ahlâksız, daha alçaktır!

İnsanları bile bile zehirliyorlar!

Polis ve jandarma, kaçakçıları takip edip yakalıyor ama nafile… Bir süre sonra cezaevinden kurtulup zehir ticaretine devam ediyorlar.

Aslında bunların “kasıtlı cinayetten” yargılanıp, en ağır şekilde cezalandırılmaları lâzım ama olmuyor, olmuyor!

★★★

Peki, kaçakçılar suçlu da, onlara bu imkânı veren devletimiz çok mu masum?

Ağır vergiler nedeniyle oluşan aşırı fiyatlar, kaçak ve sahte içki imalarını tetikliyor!

Marketlerde satılan 1 litre rakının vergi oranı, ürün fiyatlarına göre, yüzde 234 gibi müthiş bir orana çıkmış durumda…

Son 10 yılda, rakıda yüzde 443, birada ise yüzde 365 artan ÖTV (Özel Tüketin Vergisi) Türkiye’yi alkollü içkilerde vergi şampiyonu olan 6 ülkeden biri hâline getirdi.

★★★

Markette 230 liraya satılan bir litrelik rakıların sahtesini kaçakçılar yaklaşık üçte bir fiyatına (70 - 80 liraya) veriyor.

Devletin yarattığı bu fiyat uçurumu kaçakçılığın cazibesini arttırıyor.

Ekonomimizi yönetenler, alkollü içkilerin vergilerine zam bindirdikçe kaçakçıları sevindiriyor. Çünkü, fiyat makası arttıkça kaçak içki daha çok rağbet görüyor!

Kayıt dışı işlemlerin çoğalması vergi gelirlerini azaltıyor ve devlet daha fazla kazanayım derken aslında kaybediyor!

Maliye Bakanı’mız Berat Beyefendi’nin kulakları çınlasın!

★★★

Kimse yanlış anlamasın… “Alkol faydalıdır, herkes içsin” filan demiyorum.

Her şeyin fazlası gibi, alkolün fazlası da zararlıdır. Sağlık açısından olduğu gibi toplumda da tahribata yol açabilir. Ölçüyü kaçırmamak lâzım!

Alkollü içkinin kesin kuralı “Azı karar, çoğu zarar” olmalı!

“Ülkemizde siyaset çöktü!”


İçte ve dışta kritik bir dönem yaşıyoruz. Ortam kötü… Her tarafımız düşmanla sarılmış durumda… Sözde dostumuz olan ülkeler bile gözümüzü oymaya çalışıyor.

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye üzerinde büyük oyunların oynandığını, küresel güçlerin projesinin ancak halkla birlikte durdurulabileceğini söyledi.

Ortadoğu’daki milletlerin köleleştirilip kullanılmak istendiğini belirten Tantan “Emperyalistlerin emellerini hiçbir siyasi parti tek başına durduramaz, ancak Türk milleti durdurabilir.” dedi.

Tantan’a göre; Türkiye’nin Ortadoğu politikası baştan yanlıştı ve hep yanlış gitti. Bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye bölgesinde güçlü bir devlet olarak Ortadoğu’da karar verici duruma geçebilir. Fakat… Maalesef ülkede siyaset kurumu çökmüş durumda… Türkiye’nin yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var!

TEBESSÜM

Temel’in havuz macerası!


Cenk Tuncay’dan bir fıkra:

Temel yüzme havuzuna işediği için yüzme takımından kovulmuş…

Temel, antrenörün bu kararını haksız bularak hemen itiraz etmiş:

“Beni atamazsın hocam… Suçum ne ki? Havuza çişini yapan ilk yüzücü ben miyim? Herkes yapıyor!”

Antrenör “Değilsin tabii ki” demiş “Ama tramplene çıkıp da oradan göz göre göre havuzun içine yapan ilk sensin!”

GÜNÜN SÖZÜ


Sarhoşluğun tarihi doktorluğun tarihinden eskidir!