Irkçılık insanlık suçudur ve tüm uygar ülkelerde yasaklanmıştır, ırkçılık yapan kim olursa olsun ağır cezalara çarptırılır.

Irkçılık Almanya’da da yasaktır ve ağır müeyyideleri vardır ama buna rağmen ırkçı faşist saldırılar durmuyor!

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana 75 yıl geçti ama Hitler artığı Nazi kafalıların soyu tükenmedi.

Almanya’da ırkçılık hızla yükseliyor. Camiler kurşunlanıyor, Türklerin oturduğu mekânlar saldırıya uğruyor.

Almanya Cumhurbaşkanı ile Başbakanı ırkçılığı korkunç olarak niteleyip şiddette kınıyorlar ama hortlayan saldırıları önlemek için etkin tedbirler almıyorlar.

Irkçıların kurbanı olan ilk Türk 38 yaşındaki Enver Şimşek idi. 9 Eylül 2000 günü Nürnberg’te iki Alman tarafından katledilmişti...

Daha sonraki yıllarda da çok sayıda Türk ırkçı Nazilerin kurbanı oldu.

Son katliam dört gün öce, 19 Şubat Çarşamba akşamı Almanya’nın Hessen eyaletinin Hanau kentinde oldu. 4’ü Türk, 8 kişi vahşice katledildi.
İnsanlık dışı saldırılar, Almanya’da ırkçılığın hortladığını ve Hitler’in torunlarının, ortamı uygun bularak Nazi vahşetini çok kanlı biçimde gösterdiklerini ortaya koyuyor.

DURSUN ATILGAN’IN MESAJI

Irkçı saldırıları lânetleyen Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan’dan bir e-posta aldım. “Hanau katliamını şiddet ve nefretle kınıyoruz” diyen Atılgan, (özetle) şöyle yazıyor:

“NSU adlı ırkçı ve nazist terör örgütünün cinayetler işlediği, Almanya çapında şiddete başvurarak kanlı eylemler yaptığı ortaya çıkartıldı. Bu ırkçı örgütün mensupları yabancılara, özellikle Türk kökenlilere karşı seri cinayetler işliyor.

Alman yetkililere sesleniyorum: “Önlemler etkili değil. Önyargılı söylem ve eylemler yabancı düşmanlığını, yani ırkçılığı ve nazizmi besliyor. Gerçek odur ki, NSU katliamları sonrası etkin ve yaptırımcı önlemler alınmadığı için Hanau’da yeni bir ırkçı ve nazist katliamla karşı karşıya kalındı. Yazık, çok yazık!”

Kıbrıs’ta geç bile kalındı!


Kıbrıs’ta KKTC hükümetinin, turizm bölgesi Maraş’ı açma kararının yankıları devam ediyor.

Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan öfke içinde... Sırtlarını Avrupa Birliği’ne dayadıkları için, kendilerini güçlü görüp Kıbrıs’ın tek sahibi olmak istiyorlar ama gerçek öyle değil tabii...

Maraş’ı açma kararı onların kafasına topuz gibi inmiş bulunuyor!

8 kilometrelik harika bir sahil şeridine sahip olan cennet Maraş, 45 yıldır kapalı olduğu için harabeye dönmüş durumda...

KKTC’nın eski Maliye Bakanı ve Londra Büyükelçisi Tansel Fikri gönderdiği mailde:

“Ben 1977 yılında Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu Başkanı olarak yaptığım gündem dışı konuşmada Maraş’ın açılmasını hararetle önermiş ve savunmuştum. Bugün aynı noktadayım” diyor ve ekliyor:

24 Nisan 2004 Referandumu’nda Rumların çözüm planını reddetmelerinden sonra bu hemen yapılmalıydı. Geç kalındı. Şimdi, lojistik, hukuki, siyasi ve diplomatik hazırlıklar yapıldıktan sonra Maraş’ın (haklı nedenlerimizle) fiilen açıldığı bütün dünyaya ilan edilmelidir.”

TEBESSÜM

Temel’in banka soygunu!


Savcı, banka soymak suçundan yargılanan Temel’in hapse mahkûm edilmesini ister. Hâkim iddianameyi dikkatle okur, savcı tarafından gösterilen delilleri titizlikle inceler ve kararını kâtibe şöyle yazdırır:

“Banka soygunu iddiasıyla yapılan yargılama bitmiştir. Deliller yetersiz olduğu için sanığın beraatına karar verilmiştir.”

Bunu dinleyen Temel heyecanla atılarak yargıca seslenir:

“Uy gözünü sevdiğimin hâkimi, şimdi bütün paralar benim mi oldu?”

GÜNÜN SÖZÜ


Bir ülkede akıllılar susup, aptallar konuşuyorsa, o ülke dertten kurtulamaz!