“Kentsel Dönüşüm” diye bir yasa çıkarılmıştı...

6306 sayılı bu yasaya göre depreme dayanıksız binalar yıkılacak ve yerlerine sağlam binalar inşa edilecekti.

1974 yılında çıkan deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılan binalardan çürük olduğu tespit edilenler yıkılarak, günümüzün teknolojisiyle, depreme dayanıklı, sağlam binalar yapılacaktı.

Fakat...

İstanbul’da devlete ve yasalara güvenen insanlarımızın büyük bir bölümü, müteahhitlerin kurbanı oldu.

Vatandaşlar bir kısım müteahhitle anlaşmalar yaptı, binalar dozerlerle yıkıldı ama inşaat ya hiç başlamadı ya da başladıktan sonra yarım bırakıldı!

Şimdi evsiz kalan binlerce mağdur İstanbullu:

“Biz devlete güvendik, bu işe giriştik. Devlet bizim hakkımızı korumayacak mı? Bizi aldatan müteahhitlerin yakasına yapışılmayacak mı?” diye ağlaşıyor!

★★★

Gazeteci meslektaşımız Aytekin Kömürgöz de battığını söyleyen bir müteahhidin mağdurları arasında...

Yarım kalan binada, kardeşiyle ortak bir dairesi olan Aytekin Kömürgöz:

“30 Ekim 2019 tarihinde ‘İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne, inşaatı yarıda bırakan müteahhitle yaptığımız sözleşmenin feshi için başvurduk. Başımızın çaresine bakmak istiyorduk.

Aradan bir yıl geçmesine rağmen fesih başvurumuza hiçbir cevap verilmedi.

Bu bir yıl içinde, hak sahiplerinden biri hayatını kaybetti. 94 yaşında olan bir diğer hak sahibi de her gün ‘Cevap geldi mi? Sözleşme feshedildi mi?’ diye çaresizce soruyor.

Biz devlete güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Şaşırıp kaldık!

İstanbul Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü acaba neyi bekliyor ve niçin bekliyor, anlaşılır gibi değil!” diyor.

Gelen gideni aratır mı?


Trump’ın mızıkçılığı bir işe yaramadı.

Amerikan mahkemeleri, (iktidar istedi diye seçim tekrarlatan) bizdeki Yüksek Seçim Kurulu’na benzemez, Başkan’ın gözüne girmek için hukuk dışı karar almazlar!

Tüm eyaletlerde Trump’ın itirazları reddedildi... Ve Joe Biden, 77 yaşında, Amerika Birleşik Devletleri’nin 46’ncı Başkanı oldu.

Deli-dolu yönetimiyle Amerika’yı da, tüm dünyayı da berbat bir hale getiren Trump gitti, Joe Biden geldi diye her şey düzelecek mi? Hayır!

“Gelen gideni aratır!” sözünü unutmayalım.

Al birini, vur ötekine!

★★★

Amerika’nın derin devleti daima kendi emperyalist çıkarlarını düşünür, elindeki silah ve ekonomi gücünü kullanarak dünyaya bunu dayatır. Her başkan gibi Joe Biden da ABD derin devletinin sisteminden dışarı çıkamaz!

“Taç giyen baş akıllanır” denir. Dileriz omuzlarına büyük sorumluluk yüklenen Biden da “Akılcı bir yol” izler, dünyanın başına yeni yeni dertler açmaz!

TEBESSÜM

Trump’ın posta pulu!


Hikâye bu ya... ABD’nin uçuk başkanı Trump bir tarihte talimat vermiş:

“Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle resmi dairelerin ve başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak. Anlaşıldı mı?”

Görevliler “Evet Sayın Başkan” diyerek işe başlamışlar.

Bir süre sonra görülmüş ki, pullar zarfa bir türlü yapışmıyor! Bu nedir böyle?

Trump küplere binmiş ve hemen yetkilileri çağırıp bir yığın hakaret ettikten sonra sormuş:

“Üstünde resmim olan pullar yapışmıyormuş! Uyuyor musunuz be salaklar? Pulların arkasına zamk sürmediniz mi?”

“Sürdük efendim” demiş yetkililer ve çekine çekine eklemişler:

“Herkes pulun arkasına değil, ön yüzüne tükürüyor da o yüzden pullar yapışmıyor!”

GÜNÜN SÖZÜ


Demokrasi kötü yönetim tarzıdır ama ne çare ki, kötü yönetimlerin en iyisidir!