Ben onun söylediği şarklıları çok severim. Türk musikisi sevdalıları, dilerlerse Prof. Kural’ın konserlerini internetten dinleyebilirler.
Kısa bir süre önce “Ali Rıza Kural” yazıp internete girdim.
Bunu hep yaparım. Gürültü-patırtıdan yorulan kulaklarımı, Türk Sanat Müziği ustası Prof. Kural’ın söylediği şarkılarla dinlendiririm.
Prof. Kural şu şarkıyı söylüyordu:
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın...”
O anda telefonum çaldı... Bir başka ünlü tıp adamı Prof. Dr. Osman Gümrü arıyordu... Prof. Gümrü benim kadim bir dostumdu ve Prof. Kural’ın da iyi arkadaşıydı:
“Rahmi ağabey, Ali Rıza ve eşi Fulgen Hanım koronavirüse yakalandı, çok üzgünüm” dedi. Ben de üzüldüm ve endişelendim.
Sağlık çalışanlarının, her türlü hasta ile yakın temasta oldukları için on misli fazla risk taşıdıklarını biliyordum ama Prof. Dr. Ali Rıza Kural, robotik üroloji ameliyatlarında uzmandı. Korona hastalarıyla doğrudan teması yoktu. Fakat bu menhus virüs, taşıyıcı olan başka bir hastadan ona bulaşmış olmalıydı...
★★★
O an Prof. Kural’ın söylediği “Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın...” şarkısını acı acı hatırladım.
Korona da bir nevi kör kuyuydu. Tehlikeliydi. Fakat Prof. Kural, merdivensiz kalsa da o kuyudan yukarı tırmanıp kurtulmayı başardı.
Mücadele zorlu geçti, zorunlu olarak kortizon verildiği için şekeri yükseldi, çeşitli sıkıntılar çekti ama sonunda Prof. Ali Rıza Kural da eşi Fulgen Hanım da, koronavirüsü yendi.
Çok sayıdaki hastanın, sağlığına kavuşmak için umutla beklediği üroloji profesörü Ali Rıza Kural, bugün ünlü robotik ameliyatlarına başlayacak.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu, hep 65 yaş üstüne gayrı insani yasaklar getiriyor. İşte Prof. Dr. Ali Rıza Kural 69 yaşında ve hastalığı aslanlar gibi yendi.
65 yaş üstüyle fazla oynamayın efendiler!
Korona meslek hastalığı!
Koronavirüs (Covid-19) salgınının kolay kolay bitmeyeceği bir gerçek...
En ön safta kelle koltukta mücadele eden ve yoğun iş yükü nedeniyle büyük risk altında olan sağlık çalışanları mağdur ediliyor!
Sağlık Bakanlığı’nın bir genelgesi, kamuoyunda “Koronanın meslek hastalığı olarak kabul edildiği” algısına yol açtı.
Türk Tabipleri Birliği ise “Genelge sadece bir prosedürü anlatıyor. Bu konuda kanun çıkarılması şart” diye açıklama yaptı.
Devlet, her an tehlike altında çalışan sağlık çalışanları için koronayı meslek hastalığı kabul etmelidir.
TEBESSÜM
Bu kaçıncı balık?
Bodrum’daki arkadaşım Zühtü Yorgancı’nın yolladığı aktüel bir fıkra:
Bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağmaktadır.
İçeriden neşeli seslerin, kahkahaların geldiği bir barın önünde yaşlı bir adam, elindeki oltayı iki metre ötedeki su birikintisine salmış, bekliyor.
Bu, bir gencin dikkatini çeker “Burada böyle ne yapıyorsun amca?” diye sorar.
Yaşlı adam:
“Balık yakalamaya çalışıyorum” der.
Genç adam bu duruma üzülür “Yağmur yağıyor amca, üşüyeceksin. Gel içeri girelim, bir şeyler yiyelim, içelim, sonra devam edersin” diyerek onu bara davet eder.
Yaşlı adam kabul eder. İçeri geçerler, yemek yiyip içkilerin içerler.
Genç adam bu arada sorar:
“Bugün hiç balık yakalayabildin mi bari?”
Yaşlı adam:
“Sen bugün 8’incisin evlat” der.
(65 yaş üstü ile uğraşmayın)
GÜNÜN SÖZÜ
Mücadeleye kimin başladığı değil, kimin bitirdiği önemlidir!
