Koronavirüs salgını yüzünden milyonlarca kişi kendini evlerine hapsetti!

Birçok yer kapatıldı, toplantılar, gösteriler iptal edildi ama camilerde fazla önlem alınmadı. Her yer yasak ama topluca camilere gitmek serbest.

Virüsün camilere girmediği mi düşünülüyor?

İktidarın din takıntısı başımıza büyük işler açacak gibi...

21 bin kişiye, virüs tehlikesi bilindiği halde umreye gitme izni verildi.

Bunların dönüşünde sadece dörtte biri karantinaya alındı. 15 bin insan yurda dağıldı ve Türkiye’deki vaka sayısında büyük artış oldu!

Dün bu satırların yazıldığı saatte Sağlık Bakanı Koca, hasta sayısının 191, ölüm sayısının ise 3 olduğunu açıklamıştı. Rakamlar sürekli değişiyor!

★★★

“Kritik eşiği aştık. Bundan sonra salgına hâkim olmak çok zorlaşacak. İtalya olmamak için uğraşmalıyız.”

Bunu ben söylemiyorum. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap söylüyor.

“Ne demek İtalya olmamak?”

Dünyada Koronavirüs nedeniyle ölüm sayısının Çin’den sonra en yüksek olduğu ülke İtalya...

Türkiye’nin tehlikeli bir yolda olduğunu söyleyen Prof. Azap, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyolojisi hocasıdır. Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu 26 kişilik “Koronavirüs Bilim Kurulu”nun üyesidir. Yani beyin takımındandır.

Prof. Alpay Azap, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın alıştıra alıştıra söylediği “toplumu oyalayıcı sözlere” itibar etmeyerek çok daha gerçekçi konuşuyor ve diyor ki:

“Türkiye, kritik olgu eşiği olan 100’e ulaştı. Az test yaptığımızı, hastaların yüzde 20’sinin hastaneye gelip tanı aldığını düşünürsek kritik eşiğe günlerce önce ulaştık demektir. Biz Türkiye olarak, Hong Kong, Singapur olma şansımızı kaybettik. Tüm enerjimizi İtalya olmamaya harcamalıyız.”

Saygın bir bilim adamının görüşü bunlar...

Prof. Alpay Azap bu arada ferahlatıcı sözler söyleyip “Vatandaşların da desteği ile bu salgını en az vaka ile atlatacağımıza inanıyorum. Türkiye’nin sağlık altyapısı, özveriyle çalışan bilgili ve deneyimli sağlık çalışanları var” diyor. Tabii ki bu da umut vericidir.

Umutlar tükenmez.

BİLGİ NOTU: Koronavirüs testi, kan alınarak değil, boğaz ve burundan sıyırılarak örnekler alınıp yapılıyor.

Virüs ve kriz!


Toplum olarak koronavirüs ile uzun soluklu bir mücadeleye hazır olalım.

Mücadele nedir?

Tabii ki, öncelikle tedbirdir.

Belki özgürlüklerimiz kısıtlanacak ama buna yapmaya mecburuz. Açıklanan sağlık kurallarını aynen uymalıyız.

Virüs, ekonomiyi de fena halde sarsmış durumda... Firmalar çok zor günler geçiriyor. İflaslar kapıda!

Salgın, ekonomik krizi öne çekti!

Ekonomimizin sıkıntılı olduğu bir dönemde ölümcül fırtınaya yakalandık!

Ankara’da 3 saat 50 dakika süren zirveden sonra açıklanan ekonomik tedbirler ne kadar etkili olacak? Bunu bekleyip göreceğiz.

Toplum olarak gerçekçi olmak ve paniğe kapılmamak gerekiyor!

TEBESSÜM

“Evlenmeden olmaz!”


Delikanlı, tanıştığı kızı evine davet eder.

Kız kesin bir ifadeyle “Evlenmeden olmaz!” der.

Delikanlı boynunu büker, ayrılırlar...

Aradan zaman geçer. Kız, bir gün delikanlıya telefon ederek:

“Hani beni evine davet etmiştin. Bu davetin hâlâ geçerli mi?” diye sorar.

Delikanlı şaşırır:

“Tabii ki geçerli ama ben sana bunu teklif ettiğimde ‘Evlenmeden olmaz’ demiştin...”

Kız telefonda kıkırdar:

“Evet, öyle demiştim ama artık evliyim canım!”

GÜNÜN SÖZÜ

Yoksulluk kötüdür ama “ahmaklık” çok daha kötüdür!