İtalya’da yaşayan bir arkadaşım uzun yıllar sonra memlekete döndü.

Koronavirüs salgını İtalya’yı amansızca sarınca, can derdine düşüp soluğu Türkiye’de almış...

Ona “Korona, Türkiye’de de can yakıyor” dedim.

Arkadaşım “İtalya daha kötü” dedi ve ekledi:

“Öleceksem, memleketimde öleyim!”

Sohbet sırasında Orhan Kerim Caner, uzun süre Kuzey İtalya’daki bir Türk köyünde yaşadığını söyledi.

“Türk köyü mü? İtalya’da bir Türk köyü mü var?”

“Bilmiyor muydun?” dedi ve uzun uzun anlattı...

Bugün sizlere, arkadaşımdan öğrendiklerimi nakletmek istiyorum:

★★★

İtalya’da “Mamma Li Turchi....” (Anneee... Türkler!) sözü çok ünlüdür.

Bundan 500 yıl önce Türk korsanlarının en büyük uğrak yeri Sicilya Adası ve İtalya sahilleriydi.

Türk korsanları, sahil köy ve kasabalarına sık sık baskınlar yaptıkları için halk korku içinde “Mamma... Li Turchi...” (Anneee... Türkler...) diye bağırarak kaçışırdı.

Bu söz, yüzyıllardan beri İtalya’da kullanılmaya devam ediyor.

Atalarımız İtalya’da korku ile birlikte bir “nesil” de bırakmış...

O nesil şimdi “Türk” soyadını taşıyor ama kendisini İtalyan sayıyor. Bunların çoğunun soy isimleri “Turc - Turco - Turchi -Turchini - Turchiarelli” vs.

İtalya’da sadece telefon rehberlerine baksanız binlerce Türk ismine rastlarsınız.

İtalya’ya kuzeyden giren Türk akıncılarının ve güneyden giren Türk korsanlarının bıraktığı nesil şimdi kendini İtalyan sayıyor ama yine de “Türk” isimlerini değiştirmiyor.

★★★

Aradan yüzyıllar geçti.

Günümüzde, Roma’dan 600 kilometre kuzeyde, İsviçre ve Avusturya’nın hâkim olduğu dağlık bölgenin başlangıcında, İtalya sınırları içinde Moena Kasabası bulunuyor.

Eskiden bir köy olan ve sonradan büyüyen bu kasabanın “Strada de Turchia” (Türkiye Caddesi) üzerinde, “Al Turco” adı verilen bir Osmanlı askerinin heykeli var.

Kasabanın zenginlerinden Angelo Turco bürosuna İtalya Bayrağı yerine Türk Bayrağı asıyor.

“Moena kasabasının Türklükle ne ilgisi var?” diyeceksiniz.

337 yıl öncesine dönelim...

★★★

1683’teki İkinci Viyana Bozgunu sonrası dağa çekilen yeniçeriler arasında bir Osmanlı askeri vardır. Bu asker birliğini kaybedince dağların arasında günlerce kendisine yol arar ve sonunda denizden 1200 metre yüksekteki Moena Köyü’ne sığınır.

Aslında donarak ölmek üzeredir. Avusturyalı bir köylü onu kurtarır.

İyileşen Türk (bazı kaynaklara göre adı Balaban, bazılarına göre ise Hasan) ilerleyen zamanda, Avusturyalı köylünün kızıyla sevişir ve bir çocukları olur. İki genç evlenirler.

Köye yerleşerek İtalyanca ve Almanca öğrenen Türk askeri zamanla köyün ağası olur.

Balaban, akıllı ve bileği kuvvetli bir gençtir. Köye Türk işi eserler, heykeller yerleştirerek çevredeki ilgiyi arttırır.

İtalyan-Avusturya karışımı köylüler, Türk usulü yaşamaya başlar ve buna alışırlar.

Her yıl karnaval sırasında Türk gelenekleri ve Türk giysileriyle meydana çıkan insanlar çevre köylerden de ilgi görmeye başlar.

Köyün en yaşlı adamına “İl Turco” unvanı verilir. Düğünler bile Türk kıyafetleriyle yapılır.

★★★

Nüfusu normalde 5000 civarında olan Türk köyünün (sonra kasaba oluyor), kış nüfusu (kış sporları nedeniyle) 50-55 bine yükseliyor.

Moena’lılar, İstanbul’u da Türkiye’yi de bilmiyorlar.

Bu cemiyetin Türk Bayrağı’nı benimsemesi, Türk giysilerini tercih etmesi her yerde şaşkınlık yaratıyor.

Osmanlı-Yeniçeri kökeninden gelen liderin Osmanlı âdetlerini bu kasabaya yerleştirdiği anlaşılıyor.

Yeniçeri Balaban’ın (ya da Hasan’ın) o çağda Türk ulusunun dünyada en üst düzeyde olduğunun bilinciyle “Mamma... Li Turchi...” demeyen ve uygarlığıyla hayranlık yaratan bir cemaat yetiştirdiği kesindir.

★★★

Kısa bir süre önce kaybettiğimiz değerli bir tarihçimiz var. Yakından tanıdığım ve eski yıllarda, Yeni Sabah Gazetesi’nde üç yıl beraber çalıştığım Tarihçi - Yazar Orhan Koloğlu şöyle anlatıyordu:

“İtalya’nın başkenti Roma’nın ana caddelerinden Via Aurelia üzerinde büyük bir mobilya mağazası vardır.

Bu mağazanın sahibinin soyadı Turco’dur. İş adamının eşi Sinyorina Sophia, soyadlarının neden Turco olduğunu şöyle anlattı:

‘Ben de kocam da Lo Turco’lardanız. Aslına bakarsanız 30 – 35 bin nüfuslu Gela Kasabası’nın dörtte biri bu aileden gelir.

Gela Kasabası Sicilya Adası’ndadır ve bizim kökenimiz Türk korsanlarına dayanır.

Gela kasabasında hâlâ Türk korsanları zamanından kalan yeraltı geçidi ve bir kale vardır.’   

★★★

Roma’nın telefon rehberine bakarken soyadı ‘Turco, del Turcu, Lo Turco, Turchetti’ vs. olan yüzlerce isim gördüm.

İtalya’da binlerce Türk kökenli İtalyan var.

İtalyan Sosyalist Hareketi’nin liderlerinden olan Luigi Turchi de soyadından anlaşılacağı gibi ya Türk korsanlarının ya da Türk akıncılarının soyundan geliyor.

Teröristler tarafından kaçırılarak öldürülen İtalyan’ın eski Başbakanı Aldo Moro’nun da kökeninin Türk olduğu belirtilir.

Görülüyor ki atalarımız İtalya’da yalnız isim değil, nesil de bırakmışlar.”

Aldatılan kadının intikam planı!



Kocası yeni ölen bir Yahudi kadın gazetelere ilan vermiş:

“10 bin liraya satılık lüks otomobil. İlk gelen alır.”

Sabahın köründe iki delikanlı gelip kapıya dayanmışlar ve peşin 10 bin lirayı verip 500 bin lira değerindeki arabayı alıp gitmişler.

Kadın, otomobili neden bu kadar ucuza sattığını soranlara şu cevabı vermiş:

“Kocamın vasiyeti, vardı. Bana yemin ettirdi. Ben de onun istediği gibi yemin ederek söz verdim. O ölünce arabasını satıp, parasını metresine verecektim. Ben de bir plan yapıp, otomobili çok ucuza satarak, aldatılmış olmanın intikamını aldım. Şimdi rahatım!”

İki gün sonra arabayı satın alan delikanlılar kadına telefon etmişler:

“Biz kimiz, biliyor musun?”

“Kimsiniz?”

“Ölen kocanızın metresinin kardeşleri!”

GÜNÜN SÖZÜ

Saray bana... Atılan çay sana... Uçak bana... "Askıda ekmek" sana!