İktidar “Acı reçete” hazırlıyor.

Bu, “Ulusça kemer sıkmak” demek!

Fakat... Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin ne olur?

“Kemerde sıkılacak delik mi kaldı?”

Millet zaten yıllardır acı reçete kullanıyor.

Saraylarda yaşayanlar bunun farkında değil!

“Acı reçete” kesinlikle bir kurtuluş olmaz, sadece çekilen acıları arttırır!

AKP iktidarında ekonomiyi düzeltecek kadrolar yok maalesef... Eğer olsaydı yıllardır sürdürülen yanlış ekonomi politikalarına imza atmazlardı!

★★★

İnsanlarımız son 10 yıldır “Ekonomi düzelecek” diye umutla bekliyor ama güvendikleri dağlara karlar yağdı, ortalık buz kesti!

Hazırlandığı söylenen acı reçete, dar gelirli insanlarımızı daha da yoksullaştıracak!

Ülkemizi, “Ben her şeyi bilirim, her şeyi iyi yaparım” zihniyeti bu duruma getirdi.

Aynı zihniyet devam ettikçe işler nasıl düzelebilir?

Koskoca Türkiye’nin kaderi “İki dudak arasında” olmamalıydı. Yaşanan sıkıntıların büyük bölümü bu yüzdendir!

Ülkemizin potansiyeli yüksektir. Buna rağmen varlık içinde yokluk çeker hale geldik.

Ülkeyi düzlüğe çıkartmak istiyorsak tüm devrimlerden önce “Zihniyet devrimi” yapmamız gerekiyor.

★★★

“Faiz sebep, enflasyon netice” diye diye paramız eridi, yoksulluk arttı.

İşsizlik büyüdü, ekmeğimiz küçüldü.

 “Ben her şeyi bilirim. Benim bildiğim doğrudur, gerisi boştur!” zihniyeti artık terk edilmeli. Yanlışlarda ısrar edilmemeli!

■ İçine girdiğimiz krizden kurtulmak için her alanda güven sağlanmalı...

 Hukukun üstünlüğü tesis edilmeli...

■ Yargı, siyasetin baskısından kurtarılmalı...

 Bağımsız ve âdil bir yargı sistemi kurulmalı...

 Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesinlikle dinlenmeli...

■ İktidar, düşünceyi ifade özgürlüğüne ve yapılan eleştirilere saygılı olmalı...

■ Ülkede bir “hoşgörü iklimi” yaratılmalı...

 Gazetecilik suç olmaktan çıkartılmalı. Gazeteciler geçerli delil olmadan, sudan sebeplerle hapse atılmamalı!

Ah şu hain salgın!


Korona salgını çok ciddi boyutlara ulaştı. Durum “Vahim” sözcüğü ile bile ifade edilemeyecek kadar endişe verici.

Bizim Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu ne yapıyor?

65 yaş üstüne getirdikleri yasaklarla salgını önleyeceklerini zannediyorlar.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı biz hep uyarıyoruz ama dinlemeye hiç niyeti yok! Her şeyi çok iyi bildiği için kimseye kulak vermiyor!

Sonuçta salgın büyüdü büyüdü, böyle oldu!

Sağlık Bakanı’na bir uyarı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi.

“Sayın Fahrettin Koca, tedbir almakta gecikiyorsunuz!” diyen İmamoğlu, koronavirüs salgınının çok ciddi boyutlara geldiğini belirtip “İstanbul’da iki-üç haftalık bir kapanmanın şart olduğunu” söyledi.

Sanırız başka da çare yok...

Fahrettin Bey, kalleş korona olmasaydı bakanlığı çok iyi idare edecekti ama ah şu salgın!

TEBESSÜM

Çiçekli-böcekli maskeler!


Adam yolun ortasında “kah kah” gülüyordu. “Neden böyle durup dururken gülüyorsun?” diye sordular... Adam:

“Nasıl gülmeyeyim? Milletin haline gülüyorum!” dedi.

“Ne olmuş milletin haline?”

“Daha ne olsun yahu? Çiçekli böcekli maskeler falan görünce kendimi tutamıyorum, bana bi gülme geliyor. Hayatımız kaymış, insanlar ölüyor, bizim millet hâlâ süs peşinde! Buna gülünmez de neye gülünür?”

GÜNÜN SÖZÜ


Hayatta iki şey insanları bozar: Biri para, diğeri iktidar!