Krizler, baskılar, yaşanan şoklar yandaş takımını hiç ilgilendirmiyor.

Milyonlarca kişinin açlık sınırında yaşaması, ıstırapların ülkeyi acı bir şekilde sarması yandaşların umurunda değil...

Ekonomi çökmüş, toplum dayanılması zor bir cendere altına girmiş, stres insanları esir almış, yandaşların umurunda mı?

Tüm bunları bırakıyor, Yılmaz Özdil’in Bodrum’da eşine ait yazlık evle uğraşıyorlar... Denize sıfırmış, bilmem kaç bin metrekarelik alanda inşa edilen bir malikhane imiş filan... Oysa denize sıfır olduğu yalan! Bitez semtindeki Aktur Sitesi’nde normal bir yazlık ev...

Kıskançlık ve haset gözlerini kararttığı için, Özdil ailesine ait konutu, Marmaris’te inşa edilen 300 odalı devasa yazlık sarayla karıştırmış olacaklar!

★★★

Devlet soyuluyor, vatandaşın vergileriyle oluşan hazine gelirleri savruluyor, bunları yazmaya yürekleri elvermiyor.

Yılmaz Özdil’in eşinin yazlık evini yıktırmak için tamtam çalanlar nasıl bir Müslüman? Allah inancı olan yalan söyler mi? Söylemez! Fakat bunlar söylüyor!

Göz diktikleri yapı aslında ruhsatlı, yasal bir konut... Fazladan yapılan ekler için de yapı kayıt belgeleri var

Fakat yaygara müthiş!

Amaç ne? Etkili yazılar yazarak halkı uyandıran muhalif bir yazarı huzursuz edip korkutarak susturmak... Fakat, Yılmaz Özdil’de korkacak göz yok.

★★★

Bodrum Aktur’daki yazlık ev haksız yere yıkılmak üzere idi... Fakat neyse ki adaletten şaşmayan yargıçlar da var ülkemizde...

Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ve yıkım son anda durduruldu.

Nihai kararı Türk yargısı verecek.

Özdil ailesine ait yazlık ev için yıkım çığlıkları atanlara sormak lâzım:

“Yiğit misiniz? Eğer yüreğiniz elveriyorsa Ankara’daki devasa kaçak saray için de bir çift lâf etsenize! 1100 odalı sarayın tamamı kaçak. Ona bir şey söyleyemezsiniz. Haddinize mi kaçak saraya dil uzatmak? Sıkar biraz!”

Can Ataklı’ya hücum!


Yılmaz Özdil’in eşine ait yazlık ev için yıkım çığlıkları atanlar, başka bir muhalif yazarı da dillerine doladılar.

Korkusuz Gazetesi’nin köşe yazarı Can Ataklı, Tele-1 Kanalı’nda her sabah, Türkiye’nin gerçeklerini dile getiren programlar yapıyor.

Geniş kitlelerin ilgisini çeken programlar yandaşları rahatsız etti ve korkuttu. Bunun üzerine RTÜK, Tele-1’e bastı cezaları!

Çirkin bir operasyon yapıldı!

Can Ataklı’nın sabah programları üzerinden Tele-1’e ceza yağdırılarak ekran karartma ve para cezaları verildi. İki kez 100 bin liranın üzerinde, bir kez de 25 bin lira ceza kanal yetkililerine tebliğ edildi.

Tele-1 kendi yağıyla kavrulan, hiçbir holdinge yaslanmayan, bağımsız ve idealist bir kanal... Ağır para cezalarını kaldıracak büyük maddi kudreti yok... Gücünü izleyicilerinin sevgisinden alıyor.

İktidar yandaşları Tele-1’i parasal yönden çökertmek istiyorlar.

Saldırının en önemli sebebi Tele-1’in hızla gelişmesi ve her geçen gün izleyicisinin artmasıdır.

Yapılan haksızlıkların iktidara yaramayacağını düşünüyorum.

Halkın gören gözleri var. Herkes kör değil. İnsanlarımız her olayı görüyor, anlıyor, kafasının bir köşesine kaydediyor.

TEBESSÜM

Dizelerden bir demet


Bu dünya böyledir, adalet yoktur,

Namuslu aç gezer, soyanlar toktur!

★★★

Nasıl geçireceğiz karanlık geceleri,

Bu asık yüzler, acep kimin eseri?

★★★

İnsanlar mutlu diye ediyorlar alay,

Ezilmek mutluluksa, doğrudur hay hay!

★★★

Etraf yalaka dolu, el etek öpmek ayıp değil,

Aman ha, iktidara lâf etme, haddini bil!

GÜNÜN SÖZÜ


Toplumun tutsağı olduğu korku, koronavirüsten daha büyük bir tehdit!