CHP’den milletvekili seçilen Enis Berberoğlu’nun, “MİT TIR’ları davası” kapsamında dokunulmazlığı kaldırıldı. Davası devam ederken yeniden milletvekili seçildi. Bu süreçte de cezası Yargıtay tarafından onandı. Berberoğlu’nun Avukatı Yiğit Acar, “Hak ihlali” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, oy birliğiyle,  “Evet hak ihlali yapılmıştır” dedi. Bu kararla, yeni bir sürece girilmiş oldu.

Anayasa Mahkemesi kararı “emredici” nitelikte olduğu için Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğine yeniden dönmesi ve yargılamasının da durması gerekiyordu. Hukukçular böyle dedi. Ancak, TBMM Başkanı, “Önce yerel mahkeme cezayı kaldırmalı, sonra milletvekilliğine dönüş ile ilgili süreç konuşulur” dedi.  İlk cezayı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “Anayasa Mahkemesi, yerindelik denetimi yapmıştır” görüşünü ileri sürdü ve Anayasa Mahkemesi kararını uygulamadı.

KARAR BAĞLAYICI  

Bunun üzerine, kararın kaldırılması amacıyla İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edildi. Mahkeme, “Benim bu konuda karar vermeye yetkim yok. Görevli değilim” demekle bir yerde “topu taca atmış” oldu. Aslında bu mahkemeden beklenen, 14 Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı kaldırmasıydı. Ancak gerçekleşmedi. Berberoğlu’nu merak edenler için söyleyeyim, pandemi nedeniyle Açık Cezaevi’nde olan diğer hükümlüler gibi izinli. Bu arada Arkeoloji öğrencisi oldu. Uzaktan eğitimle derslere katılıyor. Şehir dışına çıkması yasak olduğu için derslerini hiç ihmal etmiyor ve derece ile mezuniyeti kafasına koymuş.

Eğer cezası kaldırmış olsaydı, Enis Berberoğlu yeniden yargılanacak, hakkındaki hüküm de TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un dediği gibi  kaldırılmış olacak, böylece milletvekilliğine dönüş yolu da açılacaktı.

Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması, Anayasal hükümlerinin yok sayılmasıdır. Çünkü, yargımızda Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı yayımlandığında, yasama, yürütme ve yargı organlarının tamamını bağlıyor. Bu kararların uygulanmaması da hukuki güvenlik ilkesini ortadan kaldırıyor. Oysa ülkemizde hukuk düzenimiz tektir.

O KARARI HATIRLATALIM

Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2006-204 sayılı kararı işte tam bu günler için almış. Kararından bir bölüm:

“Yasalar ve yargı kararları yanlış olabilir ve bilimsel alanda eleştirilebilir. Ancak bunları uygulamak durumunda bulunan yargıçlar ve görevliler, yasaları ve yargı kararlarını, yanlış oldukları özrüne sığınarak, kişisel yorum ve gerekçelerle uygulamamazlık yapamazlar.

Onlar, ne ve nasıl olurlarsa olsunlar, yasaları ve yargı kararlarını uygulamakla yükümlüdürler. Zira, yasalar doğru oldukları için değil, yasa oldukları için, yargı kararları da haklı oldukları için değil, yargı kararları oldukları için uygulanmaları zorunludur. Bunun dışındaki tutum ve davranışlar keyfiliktir.”

Anayasa Mahkemesi, temel hak ya da özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde hiçbir kurum ya da organ bu kararın Anayasa’ya uygun olup olmadığını inceleme, denetleme yetkisine sahip değil. Bu yetki, Anayasamız gereği yüksek mahkemeye tanınmış. Aksi davranışlar, Anayasamızın 6. Maddesi’nde yer alan, “Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa’dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz” deniliyor.

ARADAN 2 YIL GEÇTİ

Yerel mahkemelerin Enis Bersberoğlu kararını uygulamaması, başka bir kararı anımsattı. 2018 yılında gazeteci-yazar Şahin Alypay’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin “Hak ihlali” kararına, yerel mahkeme uymadı. Alpay, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, kendi görev ve yetkilerini anlatan, çok açık-net bir karar verdi. Ancak o zaman yerel mahkeme karara uydu.

Anayasa Mahkemesi’nin iki yıl önce verdiği karar ortada dururken, yasalarda her hangi bir değişiklik olmamasına rağmen, Enis Berberoğlu ile ilgili kararın uygulanmaması ister istemez yeni tartışmalara neden oldu.

YENİ BAŞVURU

Önceki gün Enis Berberoğlu’nun avukatları Yiğit Acar ve Murat Ergün, “Mahkeme kararının uygulanmaması” üzerine Anayasa Mahkemesi’ne yeni bir başvuruda bulundu. Gerekçesi ise şöyleydi: “Adil yargılanma ilkesi kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlaliyle birlikte, siyasi faaliyette bulunma hakkı ve kişi güvenliği hakkının ihlal edilişi.”

Yüksek mahkeme kararları uygulanmazsa, adaletin inkar edilmesi ve keyfi uygulamaların, emredici kararların yerini alması söz konusu olacak. Peki bu durumda Anayasa Mahkemesi’nden beklenenin ne olduğunu Avukat Yiğit Acar’a sordum. Şunları söyledi:

“Yüksek mahkemenin verdiği hak ihlali kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmadığını dilekçemizde dile getirdik. Anayasa Mahkemesi’nden, daha fazla mağduriyete, hak ihlaline sebep olunmaması, Anayasamızın, demokratik siyasi hayatımızın korunabilmesi ve süregelen yanlışların durdurulabilmesi için karar verilmesini bekliyoruz.”

Enis Berberoğlu davası için söz  sırası yeniden Anayasa Mahkemesi’nde.  Mahkemeden beklenen, kararlarına sahip çıkmasıdır...