Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) ihaleler, muayene komisyonu, laboratuvar incelemeleri her dönem sorun oluyor. Bu yüzden yüksek rütbeli komutanlar da yargılanıyordu. Haklı-haksız bilemem ama Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil yargılandı. 32 general ve amiral hakkında da geçmişte soruşturmalar yapıldı. Aynı kapsamda tedarik ve muayene komisyonlarında bulunan subay, astsubaylar da yargılandı.

Genelkurmay Başkanları Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Orgeneral Hilmi Özkök döneminde  “Yolsuzluklarla Mücadele Konsepti” çerçevesinde Askeri Savcı Saim Öztürk sunumlar yaptı. Dönemin Personel Başkanı Korgeneral Saldıray Berk, yeni terfi eden general ve amiraller için üç grup halinde yolsuzlukla mücadele seminerleri düzenletti.

ŞARTNAMEYE UYMUYORSA

Bir alım sürecinde İTA amiri, ihtiyaç makamı ve onun altındaki ihale komisyonu, muayene komisyonu bulunuyor. Bu süreçte laboratuvar incelmemesi de önem taşır. Tedarik edilecek malzeme, depoyla teslim edildikten sonra muayene komisyonu tarafından fiziki muayenesi yapılır. Alınan malzemenin şartnameye uygun olup olmadığı genelde laboratuvar incelemesiyle belirlenir. Bu muayenelerde bir takım olumsuzluklar varsa, mal reddedilir. Ama o malı satan müteahhit veya malı teslim edenlerin buna itiraz hakkı var. İşte, Donanma Komutanlığı’nın 1,5 milyon lira bedelli torpido teli ihalesine de “Milli, yerli firmaya zorluk çıkarıyorlar. Malımızı kabul etmiyorlar”  diye firma tarafından Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu’na şikayette bulunuluyor.

EVET, ARAŞTIRMALI

İddia konusu ise malın şartnameye uygun olduğu ancak maksatlı olarak kabul edilmediği öne sürülüyor. Tabii ki bu iddianın, itiraz makamlarında ele alınması gerekiyor. Bu süreç tamamlanmadan bir şey yapılmıyor. İhale sözleşmesine göre kanun ve yönetmelikte şikayetin üst makamlara yapılabiliyor. Tedarik sürecinde kanunsuzluk yaptığı iddia edilen kişi hakkında sonuca varabilmek için Kuvvet Komutanlığı’nın, Genelkurmay Başkanlığı ya da Milli Savunma Bakanlığı’nın araştırması lazım.

Milli Savunma Bakanlığı’nın incelemesi ve bunu rapora bağlamasıyla yasal çizgide hareket edilmiş. Diğer makamlar ise “idare edin” demiş. Genelde burada siyaset devreye girer. Gölcük’teki bir alımla kurmay başkanının doğrudan bir ilişkisi olamaz. O yüzden, Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın ilişkilendirilmesinin net olarak ortaya konulması gerekiyor. Komisyona yapılan baskıyı komutanına bildirmiş, komutanın direktifleri doğrultusunda işlem yapılmış.

UZMAN GÖZÜYLE

Genelkurmay emekli Askeri Başsavcısı Saim Öztürk, bugüne kadar yazılanları inceledi ve konuyu bize şöyle yorumladı:

“TSK  deki tedarik faaliyetlerine ait soruşturmaları yıllarca yapan bir Askeri Savcı olarak Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın yasa ve yönetmeliklerle TSK’ya ait özel mevzuatın dışına çıktığına dair her hangi bir durumun olmadığı anlaşılıyor. Amiralin görev hudutları içinde kaldığı düşüncesindeyim. Belki esneklik göstermemesi tepki almış olabilir.

Görevinden alınması konusu bir Komutanlık tasarrufudur bunun da nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bu işlemde yetki, şekil, sebep, konu ve maksat açısından elbette ki idari yargının  denetimine tabidir. Olayda siyasi mülahazalar rol oynamış olabilir. Millet’in parasını ve emanetini kullanan makamlar her kuruşu dikkatlice kullanmak ve Millet’in çıkarlarını korumakla yükümlüdür.

Siyasi taleplerden kaynaklanan bir isteğin ya da ricanın yerine getirilmemesi üzerine ortaya çıkan bir tartışmanın sonuçları sorun haline gelmiştir. Eğer öyleyse
siyasetin TSK faaliyetlerine yansıması vahim bir noktaya gelindiğini gösterir. Şuna da değinmek isterim: Bu ve benzeri olumsuzluklarda soruşturma yapan ve adil sonuçlara ulaşan TSK’nın hizmet özelliklerini bilen ve bir uzmanlık yargısı olan Askeri Yargı’nın kaldırılması büyük bir boşluğa neden oldu.”

TEPKİ İSTİFASI

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı döneminde Koramiral Atilla Kezek de istifa etmişti. Kumpas olduğu biline biline “Balyoz Davası” sanıklarıyla ilgili yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararı, Yargıtay tarafından onanınca, Kezek mesleğinin zirvesindeyken istifa etti. Zaman, “Balyoz”un kumpas olduğunu ortaya koydu. Bir onur istifası daha: Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Devlet Denetleme Kurulu üyesi Recep Sanal da, işleyişe tepki olarak istifa etmişti.

Bazen istifa en onurlu bir uygulama oluyor. Bugün, Kezek de Sanal da başları dik olarak dolaşıyor. İşte Cihat Yaycı da “Onuru, gururu zedelendiği için” istifa yolunu seçenlerden oldu.




Not: Emekli Koramiral Atilla Kezek, hem kendisinin hem de Tümamiral Cihat Yaycı’nın istifa sürecini bu akşam 21.45’de KRT ekranında “Sisler Bulvarı” programında  anlatacak.