Muharrem İnce’yi dün bazı CHP milletvekillerinden telefonla arayanlardan “Gel bu işten vazgeç. Mücadeleni partimizde sürdür” diyenler de, “Haklısın. Bizim de rahatsızlıklarımız var. Belediye başkanları illerinde partiyi yönetir hale geldi” diye yakınanlar da var. İnce, CHP’den ayrılacağını, partisini kuracağını belirtti, “Partimde kalmak için kendimi zorluyorum ama olmuyor” dedi. Kendisine ve arkadaşlarına yapılanları affetmiyor. O da, belediye başkanlarının seçimlere bu kadar müdahil olmasına tepkili.

Yeni parti için görüşlerine önem verdiği ve birlikte yürümek istediği bazı isimlerle telefonla konuştu. Dün de İstanbul’a gitti. Bazı görüşmeler yapıyor. Konuştuğu 18 kişiden 17’si, “Varım” dedi. Yeni bir siyasi parti kurulmasının gerekliliğini de anlattı. İnce’nin hem hemşerilik, hem deneyimleri nedeniyle konuşacağı isimlerden birisi de eski Başbakan Mesut Yılmaz olacak. Yılmaz ve İnce’nin eskiye dayanan dostluğu var. Bu dostane bir görüşme olacak.

TARTIŞILAN CHP


Başbakanlık, AKP genel başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, eski bakanlardan Ali Babacan, AKP’den ayrılıp parti kurdular. Araştırma sonuçları eğer yanlı değilse, iki siyasi partinin oy oranı yüzde 5’i bulmuyor. İnce’nin kuracağı parti, CHP seçmeninin önemli bir bölümünü götürür hesapları yanlış.

CHP seçmeni bilinçli hareket ediyor. Yeri geldiğinde HDP’nin barajı aşması için “ödünç oy” verdi. Cumhurbaşkanlığı adaylığında aranan 100 bin imza için bazı isimlere imza desteğinde bulundu. İYİ Parti’nin seçime katılmasını sağlamak için 15 milletvekilini bu partiye veren de CHP’dir.  Bu kritik adımlar atılırken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na da destek olundu.

MEMNUN OLANLAR

Muharrem İnce, CHP seçmeninden tabii ki oy alacaktır. Ama bir o kadar da diğer siyasi partilerden de alacaktır. Ama, alınacak oy toplamlarının CHP’nin çok gerisinde olacağını İnce de hesaplıyordur. Yeni partinin kuruluşu, zaten tartışılır durumda olan CHP’yi daha çok tartışılır yapacaktır. Dahası, İnce’nin partiden niçin koptuğunu açıklarken kuşkusuz bazı iddiaları da, buna karşın verilecek cevaplar da olacaktır. Hükümete yakınlığı ile bilinen yorumcuların ana konusu da hep CHP olacaktır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine bir oy daha fazla gelsin diye çaba gösterirken, bunun için eleştirileri göze alıp açılımlar yaparken, ittifaklar oluştururken, İnce’nin parti kurma niyeti inanıyorum ki en çok Kılıçdaroğlu’nu etkilemiştir. Yönetimden “Giderse gitsin” diyenler, hatta bu kopuştan memnun olanlar da çıkacaktır. Unutmayalım, MHP Genel Başkanı, İYİ Parti’ye giden eski MHP’lilere “Yuvaya dönün” çağrısı yaparken, CHP’de bu ayrışma, partiyi yaralar.

OKUYUCUDAN GELEN

Okuyucularımızdan da çok sayıda ileti geldi. Onlardan bir kaçını aktarıyorum.

- “Bir Ruh hekimi olarak uzun süredir Türkiye siyasetini, lider profilleri siyasi örgütler çerçevesinde takip eden, inceleyen, analizleyen biri olarak net bir şekilde şunu söylemeliyim; Muharrem İnce’den parti genel başkanı, hele hele Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. L.Ş. Halit.”

- “CHP’ye yıllarca oy vermiş ben, Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu ve ekibinin partiyi terk etmesi adına CHP binası önünde veya içinde açlık grevi yapmasını öneriyorum. İzmir seçmeni olan ben, gelir Sayın İnce’yi desteklerim. G. Gürsel

- “Parlamenter sistem bugün devrede olmadığına göre yeni bir parti bir ayrışma değil, ancak bir ümit olur. CHP, en az hükümet partisi kadar insanları  kızdırıyor.  İnce, ayrışma değil birleşme sağlar. Belki de kuracağı parti büyük bir rüzgar yakalar, sonrasında CHP, İnce’nin partisi ile birleşir ve CHP ismi altında tek bir parti olarak yoluna devam eder. Ya da etmese de olur. V.Şahin

- “Muharrem İnce, madem cesursa neden son parti kurultayında genel başkan adayı olmadı? Biri, kendisine engel mi olmuş? Bence hayır. Diğer yandan Cumhurbaşkanı adayı oldu, seçimi kaybetti. Gerçekleri açıklamak yerine sustu. Kaybettiği seçimde resmen ölümle tehdit edildiğini, kaçırılıp alıkoyulup bir helikoptere bindirilip baş aşağı sarkıtıldığını söyleyenler var. Yalan değil gerçek. Neden bu gerçekleri delikanlı olup çıkıp millete hemen anlatmadı ve sustu. E.Ersoy.

- “1994 yerel seçimlerinde DSP ve SHP ayrışması yüzünden Refah Partisi İstanbul seçimini yüzde 25 oyla aldı ve bugünlere geldik. Aynı hatayı kabul edemiyorum. CHP’de bölünme birilerinin stratejisi olup muhalefeti birbirine düşürme ve seçmenin kafasını bulandırma oyunudur. Seçimler her ne kadar blokla ve yüzde 51 hedefiyle yapılacak olsa da, tam toparlanmaya çalışırken bölünme nehri geçerken at değiştirme etkisidir. Zaman beraberlik zamanıdır. Bu mesajı anlamaları lazım birilerini sevindirmesinler. E.Özmen.