Devlet ihalelerine katılanların da anlamakta zorlandığı olaylar yaşanıyor. Trabzon Sağlık Müdürlüğü’nün “Laboratuvar Hizmet Alımı” için açtığı ve iki kez iptal ettiği bir ihaleden söz edelim.

Sağlık Müdürlüğü ihalesinin ilkinde kurum bir puanlama yaptı. Puanlama sonucu ihalenin muhammen bedeli 50 milyon 800 bin lira olarak belirledi. İhaleye giren firma, komisyonun uygun gördüğü bedelden 2 milyon 500 bin lira fazla fiyat verdiği için birinci ihale iptal edildi. Sağlık Müdürlüğü ikinci kez ihale açtı. Yine puanlama yaptı. Kurum, muhammen bedel olarak 50 milyon 352 bin lira fiyat belirledi. İhaleye giren firma 51 milyon 352 bin lira fiyat verdi. Kurum, muhammen bedelin bir milyon liranın üzerinde fiyat verildiği için ihaleyi ikinci kez iptal etti.

ÜÇÜNCÜ İHALE

Alınacak malzemelere eklemeler yapıldı, muhammen bedeli 95 milyon 430 bin lira olarak açıklandı. İhaleye bu kez birinci ve ikinci ihaleye giren firma katılmadı. İhaleye katılan firma 105 milyon 786 bin lira teklif verdi. Firmanın verdiği teklif muhammen bedelden tam 10 milyon 356 bin lira daha fazlaydı. Önceki ihalelerde muhammen bedelden 1 milyon, 2 milyon 500 bin lira fazla olduğu için ihaleyi iptal eden Sağlık Müdürlüğü’nün bu kez neler yapacağına bakalım.

Birinci ve ikinci ihale “Kamu yararı olmadığı” gerekçe gösterilip iptal edilmişti. Üçüncü ihalede ise muhammen bedelinden tam 10 milyon 356 bin lira fazla fiyat verildi. Sağlık Müdürü Hakan Usta ve Satın Alma Komisyon Başkanı Dr. Erdem Şen, bu sefer kamu zararı olmadığını düşünerek ihaleyi onayladı.

HELAL OLSUN!

Trabzonlu meslektaşımız Hasan Kurt,  Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta’yı aradı ve onun iddialara karşı söyleyeceklerini sordu. Sağlık Müdürü bu ihaleyi şöyle savundu:

“Burada, amaç Hakan’ı yıpratmak. Devletimizin menfaatini, hakkını koruduk. Kim ne derse desin, çalmaya, çırpmaya izin vermedik. İhaleye girmeyen, giremeyen firmalar karalama yapıyor. İhalede kayırma vs. olduğunu iddia edenler, Kamu İhale Kurumu’na, mahkemelere, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvursun. Bizim her şeyimiz açık ve net. Bu ihalede kimseye menfaat sağlamadık. Herkesin bir doğrusu var. Bizim hesabımız belli. Devleti düşünen yok. Varsa yanlışımız, cezamıza razıyız.”

Sağlık Müdürü Hakan Usta, ilk iki ihalenin neden iptal edildiğini, üçüncü ihalede muhammen bedelin 10 milyon lira üzerinde olmasının gerekçesini açıklamak yerine, itirazı olanı mahkemeye, Kamu İhale Kurumu’na, CİMER’e yönlendirdi. Ben de Kamu İhale Kurumu’na sordum. “Yaklaşık maliyetin üzerinde sunulan tekliflerin kabul edilebilir nitelikte görülmesi halinde kamu yararı ve hizmet gerekleri de dikkate alınarak söz konusu tekliflerin kabul edilebileceği, bu hususun ihaleyi yapan idarenin takdir ve sorumluluğundadır. Bu nedenle itirazen şikayet başvurusu reddedildi.”

Şunu anladık, muhammen bedelin çok az üzerinde fiyatlar için “Kamu yararı yok” denilip ihale iptal edilirken, üçüncü ihalede 10 milyon 356 bin lira yüksek teklifi kamu yararı saydılar. Helal olsun!

THK Başkanı’na bakın


Atatürk’ün emriyle kurulan Türk Hava Kurumu (THK) kötü yönetimler elinde tam anlamıyla batağa sürüklendi. Şimdi de kurtarılması için kayyuma devredildi. Birikmiş 1 milyar 600 milyon liralık borcunun yapılandırılması için önceki dönem yönetimine söz verilmesine rağmen bu yerine getirilmedi. Sonuçta THK’ya kayyum atadılar.

Trabzon’da THK Başkanlığı’nı AKP Ortahisar Belediyesi İmar komisyonu Başkanı Faruk Kanca yürütüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafını paylaşmış ve altına “Hiçbir değer yargısı olmayan Ermeni casusu” diye yazmış. CHP Genel Başkanı’na hakaret edenlere karşı AKP’de en küçük bir yaptırım olmaması, benzer tweetler atmak isteyenleri cesaretlendiriyor.

Faruk Kanca’ya sordum, “Ben yazmadım” dedi. Ama önceki dönem CHP İl Başkanı Güzide Uzun, Kanca hakkında dava açılması için gerekli belgelerin genel merkez avukatına gönderildiğini söyledi. Belediye Meclisi toplantısında da, Kanca konuşurken CHP’li üyeler salondan ayrıldı. THK kayyumuna da soralım, Trabzon’daki bina kime ve kaça satıldı? Yanındaki bina için istenen fiyatla, şubenin sattığı binanın fiyatı arasındaki uçurum neden?

Eskişehir Şubesi’ne AKP milletvekilinin oğlunu atadılar. Kayyum, Eskişehir İnönü tesislerinin kimseye verilmesinin söz konusu olmadığını, Köyceğiz şubesinde görevden almaların “Çalışmalara takoz koydukları” için gerçekleştiği belirtildi. Kayyum, “THK’nın üst düzeyinde görev alanların havacılıkla ilgileri sorgulanmamıştır. Dolayısıyla THK’nın bugünkü sıkıntılarında ve vurdumduymazlığında bu durumda payı vardır” görüşünde.

“İstikbal göklerdedir” diyen Atatürk’ün emriyle kurulan THK var olmaya devam etmeli, THK konusunda herkes duyarlı olmalı.


Mansur Yavaş’tan müjdeli haberler var


Salgın sürecinde, iktidarın yapması gereken birçok hizmeti yine belediyeler yerine getiriyor. Gelirleri azaldığı için birçok proje uygulamaya konulamıyor. Yani, seçim döneminde verilen sözler yerine getirilemiyor. CHP’li belediyeleri boğma planı da işletiliyor. Bankaların kredi vermesi engelleniyor, dahası Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olduğu meclislerde, belediyenin görev süresi içinde ödemek kaydıyla istediği borçlanma yetkisi bile verilmiyor.

Belediyeler bu süreçte iş yapamayan, işleri bozulan yurttaşlara yardım için çırpınıyor. Bunun için yeri geliyor belediyeye ait arazilere domates, biber, fasulye, mercimek, nohut ekiliyor. Hasat sonucu elde edilen ürünler yoksul yurttaşlara dağıtılıyor. Bu durumdan memnun olmayanlar da var. Çünkü nohudu, mercimeği yıllardır belediyelere satan AKP’li şirketler var. Onlar, CHP’li belediyenin bu hizmetleri götürmesinden memnun olabilir mi?

BUNU YAPMA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yardımlarda asla siyasi parti ayrımı gözetilmemesini her fırsatta vurguluyor. Doğrusu, CHP’li belediyeler de buna özen gösteriyor. Yardım yapılan ailelerin listesi önceki dönemden kalma. Bunlar arasında sadece küçük ayıklamalar yapılmış, yeni isimler girmiş. Yardımlar konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin son derece adil davrandığını herkes biliyor. Bunun için çarpıcı örnekler de vereceğim.

Sinan Burhan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliğinin yanı sıra Anadolu Yayıncılar Birliği Başkanlığı görevini de yürütüyor. Meclis toplantısında, Büyükşehir Belediyesi’nin berberlere yardım yapacağını açıklamasına rağmen, ancak 50-60 berbere yardım yaptığını, onların da CHP’li, HDP’li olduğunu öne sürdü. Yayıncı olan bir kişinin en azından açıklama yaparken bir dayanağının olması gerekir. Tıraş olduğu berbere sorsa bile doğruyu öğrenebilecekken, meclis kürsüsünden belediyenin yardım yapmadığını iddia ediyor.

ANINDA YALANLAMA

Sinan Burhan konuşmasını sürdürürken, CHP’li Meclis Üyesi Ertan Işık, cep telefonundan Berberler Odası Başkanı Sezai Kara’yı arıyor. Telefonu doğruca kürsüde bulunan Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a veriyor. Mansur Yavaş, başkanın sesini mikrofona veriyor. Dinleyelim şimdi:

“Belediye Başkanımız Mansur Yavaş’a teşekkür ederiz. 3 bin 377 berberden bin 807’si yardım için başvurdu. Hesaplarına 500’er lira yatırıldı. Ayrıca dezenfektan, eldiven, maske dağıtıldı.”

Sinan Burhan’a sormak gerekir, gerçeği öğrenmek, konuşmak varken, rezil olmaya değer mi? Bakkal hesaplarının kapatılması konusunda da iddialarına yine belgelerle cevap verilecektir.

40 DEREDEN

Bir şeyi vermek istemez, zorluk çıkarırsanız, “Kırk dereden su getiriyor” denilir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne borçlanma yetkisi vermemek için de işte 40 dereden su getiriliyor. Anlatayım:

Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 700 milyon lira kredi alabilmek ve bunu görev süresi içinde ödemek kaydıyla borçlanma yetkisi istedi. Cumhur İttifakı’nın oylarıyla bu istek reddedildi. Daha sonraki toplantıda 100 milyon lira borçlanma yetkisi verildi. Sonraki toplantıda, oylamada hata olduğu gerekçe gösterilip 100 milyon liranın kullanılmasına da izin verilmedi.

Bunun üzerine Başkan Yavaş, yeniden 700 milyon lira istedi. Bu istek reddedildi ve bunun için Bütçe Komisyonu’nun inceleme yapması kararlaştırıldı. O komisyon çalışmasını tamamladı. Bu kez, “Hele bir de Hukuk Komisyonu incelesin” denildi. Genel Kurul gündemine geldiğinde, Cumhur İttifakı sözcüleri “Bu toplantıda Mansur Yavaş yok. O yüzden erteleyelim” dedi. Gerçekten ertelediler.

Sanki o para başkanın şahsına veriliyor da toplantıda olması isteniyor. Açıkçası, Ankaralılar için kullanılacak parayı almak işte böylesine zor. O parayla dinozorlar, helikopterler alınmayacağını, acil ihtiyaçlar için harcanacağını karşı çıkanlar da biliyor. Bilinen bir şey daha var. AKP’nin Büyükşehir adayı Mehmet Özhaseki, yenilgiyi bir türlü hazmedemedi. Belediye Meclisi’nin onayından geçen bazı kararları bile iptal ettiriyor. Bu durumdan, açıkçası AKP’li üyeler de rahatsız olacak ki önceki grup başkanvekili baskılara dayanamayıp istifa etmişti.

YAVAŞ, KÖYLERİ UNUTMADI

Pandemi nedeniyle Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yaklaşık 1 milyar 700 milyon liralık ihaleleri ertelemişti. Belediyenin tasarruflarıyla yıllardır ihmal edilen İstasyon Caddesi’nin yüzde 30’luk kısmı tamamlandı. Kalan kısımların da ihalesi yapılacak. 20 yıldır ihmal edilen eski adıyla köy, şimdiki adıyla kırsaldaki mahallerin yaklaşık 800 kilometrelik yolları asfaltlanıyor.

Atatürk döneminde yaptırılan Çubuk-1 Barajı perişanlıktan, mezbelelikten kurtarıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılışı yapılacak ve geçmişte olduğu gibi önemli bir mesire yerine dönüştürülecek. Atatürk’ün dinlendiği ev de yenilendi. İşte o gün, Yavaş, yeni projelerinin tanıtımını da yapacak. Müjdeli haberler verecek.

Belediyenin gelirleri azaldı ama Mansur Bey, “Ayağını yorganına göre uzatıyor” ve insanlara dokunarak yol almaya devam ediyor...