Libya'nın meşru hükümeti sayılan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Türkiye ile birlikte Amerika, İtalya, İngiltere ve Cezayir'den kendilerine destek olunması ve asker gönderilmesi çağrısında bulundu. Diğerleri değil, sadece Türkiye asker gönderilmesini kabul etti. Hemen gönderilen asker ve MİT görevlilerinin dışında daha büyük kafilenin gönderilmesi için çalışmalar sürüyor.

Libya, 1551 yılından 1912 yılına kadar yani 361 yıl Osmanlı toprağıydı. Türkiye’nin de tanıdığı Trablus merkezli UMH’nin yanı sıra, General Hafter’in yönetiminde de Tobruk merkezli ayrı bir hükümet var. Onların da parlamentosu var. Ancak, o parlamento çalışmıyor.

AÇIKLAMALARA DİKKAT!

Libya’nın toprak bütünlüğünü savunuyoruz ve siyasi krizin sonlandırılması, öncelikle ateşkesin sağlanması için Türkiye’nin çabaları var. Cumhurbaşkanı, Libya’ya asker gönderildiğini söylüyor ama bunların ne zaman gönderildiğini, sayısını açıklamıyor. MİT’in orada faaliyetlerde bulunduğunu, akıncı rolü oynayarak güvenlik güçlerimiz sahaya inmeden önce zemini hazırladığını da açıkladı. Bunları açıklamak ne kadar doğru? Orada gizli görev yürüten istihbaratçıların varlığının ifşa edilmesiyle hayatları tehlikeye atılmıyor mu?

İdlib’de bulunan cihatçı grupların bir kısmının Libya’ya götürüldüğüne ilişkin iddialar gündeme gelse de, yetkililer bu konuda bilgilerinin olmadığını söylüyor. Milli Savunma Bakanı’nın yapmayı planladığı basın buluşması da programının yoğunluğu gerekçe gösterilip ikinci kez iptal edildi. O yüzden, sağlıklı bilgi edinmek şu aşamada mümkün gözükmüyor.

BAŞKAN GELMEDİ

AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler, 2014 yılından bu yana Türkiye’nin Libya Özel Temsilciliği görevini de yürütüyor. 2014 yılının eylül ayında, Hafter’in denetiminde olan Tobruk’a geçip Meclis Başkanı Akile Salih ve milletvekilleriyle görüştü. Türkiye’nin arabuluculuğa hazır olduğunu da bildirdi. Ancak bu öneri şiddetle reddedildi. Meclis Başkanı'nı Türkiye’ye davet etti. 14 Ocak 2016’da geleceklerine ilişkin söz vermelerine rağmen, son gün ziyareti iptal ettiler.

İşler, kendisini telefonla aradı, "Davetimiz geçerlidir, ne zaman isterseniz buyurun, gelin; burada meseleleri karşılıklı oturup konuşalım" dedi. Başbakan'ın basın üzerinden Türkiye'ye saldırıda bulunmamasını da istedi. Ama bunlar sonlandırılmadığı gibi Hafter’in bazı komutanları Türkiye’nin uçaklarını vurma tehdidinde bulundu.

TÜRKİYE’YE SIĞINDILAR

Hafter’in denetimi altındaki Tobruk'ta 172 milletvekili vardı. Ancak 4 Nisan saldırısından sonra bu 172 milletvekilinden 72'si Trablus'ta toplanarak orada alternatif bir parlamento oluşturdu. Başkanını da seçtiler.

Geriye kalan 100 milletvekili de görünüşte Tobruk'ta kaldı. Ancak bunların herhangi bir faaliyeti yok. Dahası milletvekillerinin nerede olduğu da pek bilinmiyordu. İşte onların nerede olduğunu Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi eski Devlet Bakanı AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler’den öğrendik. İşler, Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi olarak Türkiye’ye yerleşen Libyalı milletvekilleriyle zaman zaman görüştüğünü belirtti ve şunları söyledi:

“Libya’daki karışıklıklar nedeniyle ülkelerinden ayrılıp Türkiye’de yaşayan çok sayıda Libyalı milletvekili var. Bunların sayısını açıklamamız doğru olmaz. Ayrıca, can güvenlikleri de tehlikeye girer. Örneğin Tobruk’tan Türkiye’ye gelen bir kadın milletvekili, yönetimin aleyhine konuştuğu için ülkesine gittiğinde ortadan kaldırıldı. Milletvekili de olsanız can güvenliğiniz yok. O yüzden bir an önce ateşkesin sağlanması büyük önem taşıyor.”

Anlaşılıyor ki yalnız Hafter bölgesinden değil, Trablus’tan da seçilen bazı milletvekillerinin, iş adamlarının çatışmalardan uzak kalmak için Türkiye’ye yerleştiği anlaşılıyor. Trablus’ta sokak çatışmalarının yaşanması halinde, Türkiye’ye getirilecek çok sayıda Libyalı olacağını da yine hatırlatmış olalım.

ASKERİ ÇÖZÜM

Türkiye, Libya’da siyasi çözümden yana. Ama, Hafter’in istediği ise askeri çözüm. Libya’ya giden ve gidecek olan askeri güç muharip bir güç olma niyetinde değil. Türkiye'nin askeri varlığının Libya’da yeterince caydırıcı olacağına inanılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin askerlerine saldırıda bulunulursa buna en güçlü karşılık verilecek.

Türk askeri, MİT görevlileri, değişik birimlerden kamu görevlileri Libya’ya barış getirmek için giderken, gitmeye hazırlanırken, Libyalı milletvekilleri ise Türkiye’ye yerleşti. Bunların hangi koşullarda giriş yaptığını, bu durumun kamuoyundan niçin gizlendiğini, hangi şehirlerde yaşadıklarını, nasıl korunduklarını, aileleriyle gelenlerin nerede misafir edildiğini de açıkçası bilmiyoruz.

Anlaşılıyor ki Libyalı misafirlerimizin sayısı da artacak.