Nisan ayından beri ülkelerin birinci gündemi  Covid-19 aşısına erişmek.

Aşı olunacak ve ekonomiler açılacak! Ekonomilerin toparlanmasıyla aşı bu kadar yakından ilgiliyse; ülkelerin aşı anlaşmalarını bu gelişmelerden bağısız düşünebilir miyiz?

Hayır. Sürece bakalım ve resmi görelim...

★★★

Türkiye, Avrupa Komisyonu’nun çağrıcısı olduğu Küresel Aşı İttifakı Gavi liderliğinde ve Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) eş güdümünde sürdürülen, 172 ülkenin katıldığı “Covid-19 Aşısı Küresel Erişim Girişimi”nde (COVAX) yer almadı.

Türkiye, 2021 yılı sonuna kadar 2 milyar doz aşının üretilip dağıtılmasını sağlaması için kurulan COVAX’ta niye yer almadı?

Açıklayan yok.

Kendi aşılarını üreten Amerika ve Rusya’nın dışında; Cezayir ve Fas da bu oluşma katılmadı.

★★★

Biontech&Pfizer’ın sağlık kurumlarından onay almasıyla birlikte ittifak içindeki 27 Avrupa ülkesi, İngiltere, Amerika ve Sputnik V aşısını geliştiren Rusya’da kitlesel aşılama başladı.

Çin Sinovac Bientech firmasının CoronaVac aşısı bu akşam itibarıyla Türkiye sınırlarından giriş yapabilirse, ocak ayının ikinci yarısında biz de kolumuzu uzatmaya başlayabileceğiz...

★★★

Aşı kaç ay koruyacak bilinmiyor; 6 ay, 12 ay...

Yeniden yeniden aşı tedarik zinciri canlı tutulmak zorunda.

Aşı alanla-satan arasında bir tür bağımlılık ilişkisi kuruluyor.

★★★

Aşı konusunda kafa karışılıklığı giderilmiş değil. Ne var ki dünya Covid-19’la mücadelede daha iyi bir araç bulamadı..

Hangi aşının, hangi gerekçelerle seçildiğini anlamak için tıp bilgisi yetmiyor.

Jeopolitik tasarımlara ve ekonomik potansiyele de bakmalı...

Mesela; Çin’in Türkiye’de kıymetli varlıklara “alıcı” olması bir işaret olabilir mi?

★★★

Çin aşısını “kredi-faiz” ilişkisine benzetiyorum. İki ülkenin 21 milyar dolara varan dış ticaret hacmi ve ekonomik işbirliğinin sonucu gibi...

Çin özellikle 2015 yılından beri Türkiye’de stratejik alanlara yatırımlar yapıyor.

Açılışı, 2014 yılında Tekstilbank’ın yüzde 75.5 hissesine 665 milyon lira vererek satın alan ICBC ile yapmıştı. Eylül 2015’te Cosco Pacific 940 milyon dolara Türkiye’nin 3’üncü büyük limanı Kumport’un yüzde 65 hissesini aldı.

★★★

2016’da 101.3 milyon dolara bilişim firması Netaş’taki fon hisselerini, Çin firması ZTE satın aldı. ZTT firmasıyla alt yapıya da girdi ve Suudiler’den 66.7 milyon dolara yüksek gerilim kabloları üreten Demirer Kablo’yu satın aldı.

★★★

Online satışların 84 milyonluk ülkede gelişmesine kayıtsız kalmadı, e-ticaret devi Alibaba, 2018’de 728 milyon dolara Trendyolu satın aldı.

★★★

Çin’i Avrupa’ya bağlayan “Kuşak ve Yol” projesinin “Orta Koridor” ülkesi Türkiye’de, 2019’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu işletmesinin yüzde 51 hissesine, 659.13 milyon dolar ile ortak oldu.

★★★

Amerika’nın ambargo uyguladığı Çin’in 5G teknolojisini temsil eden Huwaei, Türkiye’ye son 10 yılda 520 milyon lira yatırım yaptı. Şubat 2020’de de Turkcell ile, “Mobil Ekosistem İşbirliği” anlaşması imzaladı.

★★★

Çin ile Türkiye’yi bağlayan demir ağlar 2009 yılında örülmeye başlanmıştı.

Ankara-İstanbul hızlı tren projesinin ikinci etabı,  1.27 milyar dolar toplam bedelle, Çinli CRCC ve CMC ile Cengiz ve İÇTAŞ İnşaat’a ihale edildi.

★★★

Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile Çin İhracat ve Kredi Sigortası Kurumu (Sinosure) 26 Mart 2020’de, 5 milyar dolar tutarında mutabakat belgesi imzaladı.İki ülkenin Merkez Bankaları arasında 2019 yılında yenilenen swap (para takası) anlaşması çerçevesinde, 18 Haziran 2020’de kullanım başlattı.

★★★

Çin Yeni İstanbul Havalimanı’na da; “ortak dostumuz” Katar ile birlikte talip olursa, kimse şaşırmayacak...

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei çıktığı bir TV yayınında; 2020 yılı sonunda Çin’in Türkiye’deki yatırım tutarının  4 milyar dolara ulaşacağını söylüyordu.

★★★

Atladıklarım da vardır muhakkak. Mesela otomotiv yan sanayine ve ticari araçlara da yatırım yaptıklarını biliyorum.

İkili ticaret boyutu daha da dikkat çekici hale geliyor.

Türkiye’den yalnızca aralık ayında, konteynerlerinde soğutucular taşıyan 2 blok ihracat treni Çin’e yola çıktı.

★★★

Küresel araştırmalarda Çin’in büyüme oranının 2020’de yüzde 2, 2021’de yüzde 8 olacağına yönelik tahminler raporlanmaya başlandı. Çin’de 1300 Burger King restoranı açan Tab Gıda CEO’su Caner Dikici’ye “büyüme” beklentisini soruyorum; “Mağazaların tamamına yakınını açtık ama online sipariş alışkanlığı kapıya dönmüyor” diyor.

Ekonomi yön ve biçim değiştiriyor.