İmzalandığı yerin adıyla anılan “İstanbul Sözleşmesi” ve tam adı, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Cumhuriyet değerlerine saldıranların hedefinde... Muhafazakar İslamcılardan ve iktidar çevrelerinden gelen “İstanbul Sözleşmesi’nden imzamızı çekelim” baskısı, uluslararası kadın çevreleri tarafından da duyuluyor.

İstanbul’a, Türkiye’ye bu onuru vermek istemiyorlar; yeni bir konferansla, başka bir ülkede, başka kentin adıyla yola devam etmeyi tartışıyorlar. Misal “Toronto Sözleşmesi” gibi...

Sizlerle paylaştığım bu haber üzerine Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’yle görüşüyoruz. Medyada yer alan kadın hakları düşmanlığının iki vesikasına dikkat çekiyor.

GREVIO TEMSİLCİSİ KORUMA KARARI ALDIRDI

Av. Kezban Hatemi, aynı platformda yer aldığı İstanbul Sözleşmesi Eylem Uzman Grubu (GREVIO) Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Aşkın Asan’ın ölümle tehdit edildiğini açıkladı. Hatemi, Asan’ın başvurusu üzerine, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”la uygulamaya geçen “Koruma Kararını” aldırdı. Tehdit, Asan’nın, eski kocası tarafından kızının gözü önünde öldürülen Emine Bulut’la ilgili açıklamasından sonra gelmişti.

İLKER BAĞBUĞ’U DA O İHBAR ETMİŞ

Hatemi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kimmiş bu adam araştırılsın” talimatı üzerine, edindiği bilgiyi paylaşıyor; hiç şaşırtıcı gelmeyecek: 26. Genelkurmay Başkanı ve emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Ergenekon Davası’ndan yargılanmasına neden olan ihbarcıymış...

FETÖ kumpası Ergenekon Davası düştü ama aktörleri topluma zarar vermeyi sürdürüyor.

CANAN KALSIN DA YARANAMADI!

Güllü’nün altını çizdiği 14 Temmuz tarihli Nergis Demirkaya imzalı haber de, AKP’nin kadın hakları savunucularına koyduğu mesafeye bir başka kanıt:

Bünyesinde İstanbul Sözleşmesi’nin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyon’u bulunan Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı değişiyor. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmaları ‘9 yıl sonra niye günah keçisi haline geldi?’ diye eleştiren Komisyon Başkanı Canan Kalsın’ın yerine, Meclis Tarım Komisyonu sözcülüğü yapan AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal’ın getirilmesi bekleniyor.

İÇ POLİTİKADA ALGI YÖNETİMİ

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi için “Geldiği gibi gider” demişti.

Güllü, “Sözleşmeden imzanın çekilmesi için Meclis oylamasında 5’te 3 çoğunluk gerekiyor. AKP’nin oyu yetmez. Anayasa’yı mı değiştirecekler? Ağustosta kaldırılacak deniliyor. Bana göre iç politikada algı yönetimi yapılıyor” diyor.

HER 3 KADINDAN 1’İ “ÇOCUK ANNE”

Çocuk cinsel istismarına evlilik koşuluyla af” öneren yasa tasarısıyla mücadele eden “TCK103Platformu” bileşenlerinden de olan Güllü, tasarının varlığının bile kadın çevresinde yarattığı tedirginliğe değiniyor. Daha da vahimi, bu tasarıyı gündemde tutmak tecavüzcülere, kadına fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayanlara, hem İstanbul Sözleşmesi’nin hem de Türk Ceza Kanunu’nun 103 maddesinin kaldırılacağı “umudunu” aşılıyor.

★★★

Adalet Bakanlığı verilerine göre 2019 yılında çocuğa yönelik cinsel istismar suçu son 8 yılın tepe noktasına ulaştı. Bir yılda açılan dava sayısı 28 bin 360!...

Hacettepe Üniversitesi’nin 2018 yılı araştırmasına göre, Türkiye’de neredeyse 3 anneden biri 18 yaşından önce bebeğini kucağına alıyor.

Geride bıraktığımız günlerde Şırnak’ta 13 yaşında bir kız çocuğa cinsel saldırıda bulunan uzman çavuşun, cinsel istismar suçundan haberi var mı emin değilim... Asker ocağında ne öğrettiler buna!

Cinsiyetçiliğe karşı La Havle!


“Çocuk cinsel istismarının affı olmaz”, “Tecavüz meşrulaştırılamaz” sloganları etrafında bir araya gelen TCK103 Kadın Platformu, “Erken Yaşta Evlilik Araştırması” sonuçlarını açıkladı.

Ekim 2019-Ocak 2020 tarihleri arasında 12 ilde 2 bin 818 denekle araştırmayı yapan Havle Kadın Derneği, kendini Müslüman kimliği ile tanımlayan 7 feminist kadının 2018 yılında kurduğu bir dernek. Soru şu: “Bir kızınız olsa ya da varsa, kızınız 18 yaşından önce evlendirir misiniz?”

Evet” yüzde 1.1, “hayır” yüzde 91.8, “emin değilim” yüzde 7.1...

★★★

Havle adının nereden geldiğini kurucularından “Yaşama Dair Vakfı (YADA Foundation) Araştırma Direktörü, gitarist, bilgisayar mühendisi, anne Rümeysa Çamdereli Mücadele Suresi’nin ilk dört ayetinin inmesine vesile olan Havle Binti Salebe’den geliyor. Salebe, kocası tarafından uğratıldığı haksızlığa itiraz eden Müslüman bir kadındı. Havle’nin duası ve yakarışları üzerine Allah, İslam öncesi Arap toplumunda yaygın bir adet olan ve kadınların medeni halini arafta bırakarak büyük bir mağduriyet yaratan zıhar adetini haram kıldı” diye anlatıyor.