Neymiş; Avrupa Birliği (AB) ya da ABD fark etmez, Batı ittifakından “yaptırım” sözcüğünü duyar duymaz, “Hangi şirket” diye sormamız gerekiyormuş.

Amerika ile AB’nin izlediği yol aynı; Türkiye’nin egemenlik hakları savunmasında elini güçlendiren “ulusal şirketlerin” nefesini kesmek!

Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini almasının ardından, Washington’un CAATSA olarak anılan “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” yaptırımları kararı alması; yasanın adından da anlaşılacağı gibi Türkiye’yi “hasım” ilan etmekle eş değer...

2017’de çıkarılan bu yasa; ABD’nin Çin’e, Rusya’ya, İran’a ve Türkiye’ye karşı yaptırımlarını konu alıyor.

★★★

AB, Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü hidrokarbon faaliyetleri nedeniyle de, Türkiye Varlık Fonu’na alınan petrol arama şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) şirketini hedef tahtasına koydu.

ABD, S-400 füzeleri alımına karşı, savunma sanayii politikalarını saptayan ve uygulayan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’na (SSB) ve yöneticilerine kısıtlar getirdi.

Her iki kurum da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bağlı sivil şirketler.

Dış ticaret yapıyorlar, teknoloji geliştiriyorlar, yerli ve yabancı şirketlerle ortaklıklar kuruyorlar. Vergi üretiyorlar...

★★★

Yunanistan’ın engellemelerine karşılık TPAO’nun Haziran 2019’da Fatih sondaj gemisinin Kıbrıs adası açıklarında bayrak göstermesi, AB’nin “yaptırım” sürecini başlatan ilk hamleydi.

Temmuz 2019’da AB Dışişleri Bakanları’nın toplantısında; AB-Türkiye üst düzey temasları ve Kapsamlı Hava Taşımacılık Anlaşması müzakereleri askıya alınmış, 2020’ye kadar ödenmesi planlanan 145.8 milyon Euro’luk AB mali fonunda kesintiye gidilmişti.

★★★

Avrupa Konseyi, Şubat 2020’de de TPAO’nun arama faaliyetlerinden sorumlu yöneticileri Mehmet Ferruh Akalın ile Ali Coşkun Namoğlu’na getirilen “yasakları” 12 Kasım 2021 tarihine kadar uzattı. Yeni yaptırım kararları Mart 2021’e ertelendi.

★★★

AB aşama aşama yaptırım paketini genişletiyor. Aynı tutum CAATSA için de beklenebilir.

Kutu açıldı bir kere...

ABD Başkanı Donald Trump’ın gider ayak imzaladığı CAATSA yaptırımı, SSB’nin ABD ile finans ve ticaret damarlarını kesiyor.

Öte yandan SSB Başkanı İsmail Demir, Başkan Yardımcısı Faruk Yiğit, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı’ndan Serhat Gençoğlu, Mustafa Alper Deniz’e ABD’deki mal varlıklarını dondurma ve vize kısıtlaması getiriyor.

★★★

CAATSA yaptırımlarıyla ilgili Demir, “Bu bizi güçlendirir” açıklaması yapıyor. DEİK Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ise tedirginliğini ifade ediyor ve iki ülkenin karşılıklı 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini anımsatıyor.

★★★

ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ilk yaptırım, CAATSA’yla gelmedi. Türkiye yılın başında, F-16’ların yerini alması planlan F-35 savaş uçağı programından çıkarıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Haziran 2019’da, Türkiye’nin ortak üretici olduğu F-35 projesine 1.4 milyar dolar ödediğini, 4 uçağı teslim aldığını ve 116 uçağın teslimini beklediğini açıklamıştı.

Kimi çevreler Türkiye’nin F-35 programına yeniden alınmasına karşılık, S-400’leri “kutuya” koymasını öneriyor. Ki bu önerinin Türkiye’nin “egemenlik ve milli güvenlik” teziyle uyuşmadığı açık.

Ayrıca Türkiye’nin Rusya ile ilişkisi, “Al doları, bana dokunma” diyen Suudi Arabistan’ın ABD ile ilişkisine de benzemiyor.

★★★

Türkiye’nin savunma sanayisi CAATSA yaptırımlarından ne ölçüde etkilenir?

Savunma Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD) 2013-2018 Raporu’nda en çarpıcı veri, Türk savunma sanayisi ürünleri ihracatından çok, ürün ve teknoloji geliştirme kapasitesindeki artış.

Şurası açık ki, Türkiye savunma sanayisinde Batılı ülkelere ihracat yapacak düzeyde değil, Orta Doğu ve komşu coğrafyada etkinlik gösterebilir.

Daha da önemlisi savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltma stratejisi olacak.

★★★

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterinden çıkarılan Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası, BMC ve Katar ortaklığına verildi.

Fabrika Altay tankı üretecekti, gerçekleşmedi. Neden? Çünkü Almanya tank motorunu vermiyor.

Türkiye’yi hava, kara ve deniz savunma hatlarında kuşatan AB ve ABD yaptırımları son 1-2 yılın işi değil. 

Türkiye’nin bütçesine 40 milyar dolar yük getiren Suriye’deki çatışma, savunma endüstrisini 2012 yılından beri kısıtlıyor.

★★★

Savunma sanayisinde toplam ciro 11 milyar dolara yaklaştı. Bunun 3 milyar 68 milyon doları ihracattan gelirken, Ar-Ge ürünlerinin payı 1.6 milyar dolara çıktı.

Türkiye’nin 2023 yılı savunma sanayisi ihracat hedefi 20 milyar dolardan 10 milyar dolara çekilmişti. Bu rakama yaklaşılamadı bile.

Batı ile ile ilişkilerde “hayaller ve gerçekler” sayfasına gelindi.

Covid aşısı da vermemezlik etmezler değil mi?