Prim borcu olan Bağ-Kur sigortalıları ve zorunlu genel sağlık sigortalıları ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler yıl sonuna kadar sağlık hizmeti alabilecekler.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/b maddesi kapsamında sigortalı olan Bağ-Kur sigortalıları ve 60/g maddesi kapsamında zorunlu genel sağlık sigortalısı (GSS’li) olanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için 60 günden fazla prim borcu olmaması gerekiyor. 2019 Mart ayında Cumhurbaşkanı kararı ile prim borcu olan Bağ-Kur ve zorunlu GSS’liler ile bakmakla yükümlü oldukları kişilere yıl sonuna kadar sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı sağlanmış, sürenin bitimi ile 1 Ocak’tan itibaren “Prim borcu nedeniyle sağlık hizmeti alamayanların durumu ne olacak?” tartışmaları başlamıştı.

★★★

Bağ-Kur ve zorunlu GSS’liler ile bakmakla yükümlü oldukları kişilere yıl sonuna kadar sağlık hizmetlerinden yararlanmalarına ilişkin düzenleme, kamu kurum ve kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmetlerden ücretsiz veya indirimli olarak faydalanacakların tespitine ilişkin 2002/3654 sayılı Bakanlar Kurulu kararına, 8 Ocak 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2040 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile eklenen geçici 77. maddeyle yapıldı.

1 Ocak 2020 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan düzenlemeye göre; Bağ-Kur ile zorunlu genel sağlık sigortalısı olup, 60 günden fazla prim borcu olduğundan dolayı sağlık hizmeti alamayanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler, 31 Aralık 2020 tarihine kadar Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık tesisleri ile devlet üniversitelerinin sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde (üniversite hastanelerinde) sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanabilecekler.

KALICI ÇÖZÜM GEREKİYOR

Sorunun, pansuman tedavisiyle de olsa çözülmüş olması sevindirici. Ancak iş bulup sigortalı bir işte çalışamayanlar ile yükseköğrenime devam ediyor olsa da 25 yaşını doldurmuş olan ya da okuldan mezun olup henüz iş bulamamış gençler açısından soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor.

Zira ülkemizde işsizliğin büyük bir sorun olduğu yadsınamaz bir gerçek. Gençlere yapılan uygulama ise “deve kuşu” misali.

Hani deve kuşuna “Uç” demişler, “Ben deveyim, uçamam” demiş. Bu defa “Öyleyse yük taşı” demişler, o da “Ben kuşum, taşıyamam” demiş ya, onun gibi...

Yaşları dolan ya da okuldan mezun olan çocuk için;

- Ana/babası “Çocuğum işsiz güçsüz, tüm ihtiyaçlarını ben karşılıyorum, ben bakıyorum. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğum kişi olarak sağlık yardımı ver” diyor,

- Devlet, “Hayır, o artık birey olmuş, bakmakla yükümlü olduğunuz kişi sayılmaz, dolayısıyla sizin üzerinizden sağlık yardımı vermem” diyor.

“Birey ise GSS primini de kendi gelirini (varsa) esas alarak al” diyorsunuz,

- Devlet bu defa da “Sizinle aynı hanede yaşıyor, hane gelirine bakarak karar veririm” diyor,

Ailenin gelirlerini dikkate alarak, geliri olmayan çocuktan GSS primi istiyor.