Cumhuriyet tarihinde ilk köy okulu 92 yıl önce 1928’de Atatürk ve eşi Latife Hanım’ın yerini bizzat belirlediği Balıkesir’in Balya İlçesi kırsalındaki Akbaş’ta açıldı. Dersler, tüm köy okulları gibi iki göz odada birleştirildi. Duvarlarına 63 yıl önce tebeşir kokusu işleyen okul, 29 yıl önce kapatıldı. Köylü, dersliklerin birine kuzuları-buzağıları diğerine de ölenlerden kalan tabutları istifledi. Andımızın okunduğu bahçe, dikenlerle kaplanmıştı. Köye, 10 yıl önce yerleşen Psikolog Dr. Gülay Dayıcan viraneye dönen okulu gördü. “Bir öğretmen olarak, buraya girmeyeceğim abla...” diyen kardeşi iki gözü iki çeşme ağlıyordu. Çabalarıyla, burayı Akbaş Etnografya Müzesi’ne dönüştürmeyi başardılar.

İMAMLARIN İNSAFINDA

Köy okulları niye kapatılıyordu? “Karanlıkları aydınlatacağız” diye Doğudaki köylere umut ışığı olmaya giden öğretmenler, 1980’lerin ilk yarısında PKK’nın hedefiydi. Öğrencilerinin gözü önünde okulun bayrak direğine asıldılar, ülkeleri için atan kalplerinden vuruldular. 200’den fazla öğretmen şehadete yürüdü. Terör belasından 1989’da ilk kez köy okulları kapatılmaya başlandı. Okulların kapanma nedenleri sonradan siyasallaştı. AKP geldiğinde toplam okul sayısının yüzde 77,3’ü köylerdeydi. 18 yılda 17 binden fazla köy okulunu kapattı. Ardından, köylerden ebeler de çekildi. Köylerde, devletin tek temsilcisi imamlar
olurken, köylü için de cami dışında bir sosyalleşme seçeneği kalmamıştı.

KAĞIT ÜSTÜ ŞEHİRLİ

2012’de çıkarılan Büyükşehir Yasasıyla köylerin yarıdan fazlası mahalle yapıldı. Köylü nüfus oranı bir gecede yüzde 22,7’den yüzde 8,7’ye indi. Cumhuriyet kurulduğunda yüzde 80’i köylü olan ülke insanının yüzde 91,3’ü kağıt üstünde de olsa şehirliydi. Oysa ki; yine 5 kişiden biri köylerde yaşıyordu. Köy mahalle olunca kapatılan köy okulu da açılmadı. Çünkü, ‘Sen artık şehirlisin” demekle 50-60 km uzaktaki köy de şehire taşınmıyordu. Köy okulları kapatılınca, taşınan öğrenci sayısı 19 kat birden arttı. Eğitimdeki 15 milyon 189 bin öğrencinin halen yarısı ilkokula giden 1 milyon 324 bini köyden kente taşınıyor.

TAŞIMALI TAŞIMIYOR

Köyde yürüyerek okula gitme şansı varken, bu pandemide her gün 2 saat servislerde sürünüyor. Çocukların eziyeti, eğitime erişememesi bir yana milletin omuzlarına da milyarlarca liralık mali külfet yüklendi. MEB geçen yıl taşınan 1,3 milyon çocuk için yıllık servis ve yemek ücretine 4,5 milyar TL, pansiyondaki 344 bin öğrencinin barınmasına 1 milyar 480 milyon TL harcadı. Yetmedi, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Fonu, 2019 için 2 milyar 623 milyon TL, 2020 için de 1 milyar 486 milyon TL aktardı. MEB de buna 1 milyar TL daha ekledi derken, taşımalı eğitimin millete yıllık maliyeti 10,6 milyar TL’yi buldu.

KENTİN KURTULUŞU KÖYDE

Türkiye’de şimdi 6.7 bin köy okulu açık. Diyarbakır’dan Van’a Hasan Kartal, Derya Çok, Sibel Söle, Nevzat Can gibi fedakar köy öğretmenleri, eğitimi yönetenlerin yıllardır suyolu yaptığı Finlandiya’daki eğitimi köylerde uyguluyor. MEB sadece taşımalıya yılda harcadığı 10,6 milyar TL’yi kapatılan 17 bin köy okuluna bölüştürse, köy başına yılda 624 bin TL düşer. ‘Çocuklarının interneti, bilgisayarı yok’ cümlesi, kaynaklar doğru kullanılınca tarih olur. Atama bekleyen 97 bin öğretmen atanır, pandemide acil ihtiyaca dönüşen 57 bin 340 derslik sorunu kendiliğinden çözülür. Köyde ve kentte hangi virüs çıkarsa çıksın, eğitim kesintisiz sürdürülme güvencesine kavuşur.

BAKANIN VEKİLE MÜJDESİ

Türk milletini çok mutlu edeceğini düşündüğüm bir haberi öğretmen kökenli TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi de olan, İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk’tan aldım. TBMM Eğitim Komisyonu üyelerinin de olduğu toplantıda katılımcıların Bakan Ziya Selçuk'un, ‘Köy okullarını açacak mısınız?” diye sorduğunu söyleyen Koncuk, “Ziya bey bu soruya, ‘Köy okullarının açılması çok doğru olacak. Bunun için çalışma yapacağız' dedi. Çok fazla detay vermese de, çok önemsediklerini anlattı” dedi. Koncuk’un sözleri üzerine MEB’deki üst düzey yöneticiler ve il milli eğitim müdürüne sordum. Teşkilat açılış konusuna çok vakıf olmasa da, çok çok üst düzey bir karar alınmış gibi duruyor. Atatürk’ün 92 yıl önce yaptığı gibi ulusun gerçek kurtuluşunun köylüyle birlikte ve köyden başlayacağını elbette birgün herkes görecekti...