Türkiye’de, 18 yılda eğitim sistemi 18 kez değişti. Sistemdeki her değişikliği kibirle, ‘Böyle sistem olmaz” ortak cümlesiyle meşrulaştırdılar. Böylece değişikliklerin gerçek sebebinin niteliği iyileştirme değil, perde arkası planları olduğunu gizlediler. Sınavlardan, okula başlama yaşına, müfredattan, ders kitaplarına kadar eğitim sisteminde, iğne ucu kadar dokunulmadık yer kalmadı. Fen lisesine resim öğretmeni, güzel sanatlara din öğretmeni müdür atanacak kadar, ipin ucu kaçırıldı. Peki bunca çabanın sonunda kim kazandı?

BAKALIM NE ÖĞRENDİK?

Siyasal iktidarla yaşıt 2002’liler 12 yıllık tüm zorunlu eğitimlerini AKP döneminde tamamlayıp, 2020 YKS’ye girdi. Bu iktidarın da eğitim politikalarını test edileceği ilk üniversite sınavıydı. İktidarın defalarca değiştirdiği ortaöğretim ve üniversite sınav sistemiyle ilgili, ‘Gel bakalım buraya sen ne öğrendin?’ üst perdeden sorusuna, sistem kurucular adına da cevap bulunacaktı. 2002’liler öyle şanssız bir kuşaktı ki; ilkokul, ortaokul ve lisede okurken, eğitim sistemi defalarca değişti.

BİRİNCİLER AYIBI ÖRTTÜ

2020 YKS’ye girmelerine birkaç ay kala konular, sınav barajı ve sınav sırasında soru tipleri farklılaştı. Okullarda tüm öğrendiklerini silip atmaları gerektiğini, sınav sırasında soruları görünce anladılar. Bilgi sorulmuyor, analiz yapmaları isteniyordu. 2 milyon 295 bin 890 adayın sınav sonucu geçen hafta açıklandı. 40 yıllık değişmez alışkanlıklarımızla, ulusal bir savaştan galip ya da mağlup çıkmış gibi sonuca odaklandık. Neyse ki; Ankara’dan İstanbul’a birçok ilde tüm soruları doğru cevaplayan birinciler çıktı. Sınav birincilerinin başarısı, sistem ayıplarını örtünce, herkes rahatladı. Birinciler hepimizindi ama sıfırcıları kimse sormadı.

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK

Görmezden gelinen bu gençler kim mi? Sınavın birinci basamağı TYT’de 2018’de 41 bin 281 kişi, 2019’da 14 bin 971 ve 2020’de 38 bin 219 kişi sıfır çekti. Kurnazlıkla başarılı aday sayısı artırılabiliyordu. Kovid-19’dan bu yıla özel TYT barajı 180’den 170’e indirildi. 170 ile 180 puan aralığında sıkışan 144 bin 15 aday böylece elenmekten kurtuldu. Bu yapılmasaydı, baraj altı kalanların sayısını ÖSYM 303 bin 971 değil, 447 bin 170 olarak açıklayacaktı. Bu sistemin de kurtuluşu oldu. 15 soru çözen her adayın 180 puan alabildiği birinci basamağın özeti, 12 yıl zorunlu eğitimin de özeti oldu. Öğrenciler 1 yıl için bile 1 tek soru çözmekten uzaktı.

ONE MİNUTE DA KALMIŞIZ

ÖSYM sıfırcıları açıklamadı. 2020 YKS Sayısal Verileri incelendiğinde gerçekler ortaya çıktı. 12 yıllık eğitim çökmüştü. TYT’ye 2 milyon 295 bin 890 aday girdi. 38 bin 219’u Türkçe’de, 68 bin 877’si Sosyal Bilimler’de, 261 bin 731’i Matematik’te ve 190 bin 559’u Fen Bilgisi’nde tek soruyu çözemeyecek ve sıfırı çekecekti. Gençler YKS’nin birinci aşaması TYT’de anadilleri Türkçe’- den bile tek bir soru doğru yapamadı. YDT’de 105 bin 573 adaydan 14 bin 104’ü tek bir İngilizce sorusunu doğru yapamadı. Lisan öğretimi, ‘Yes-No’ veya ‘One Minute’ sınırında kaldı.

SIFIRCILAR GİZLENDİ

AYT’de adayların soru çözme tercihleri Sayısalcı, Sözelci veya TM’ci olmalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Sınava giren, 1 milyon 672 bin 309 adaydan 680 bin 591’i tüm test tiplerinde tek bir soru çözmek için bile zahmet etmediğinden sıfır çekti. İzahı güç olsa da, 12 yıl liseye giden yüzbinlerce öğrenci tek bir edebiyat, sosyal, matematik, fen sorusu çözmeyecek ise bu eğitimi niye alıyor? Sosyalden çözmeye çabalasa da, 15 bin 218 kişi sıfır çekerken, matematikte yine çözme çabasında olan ama sıfır puan alan aday sayısı 88 bin 632 ve fen de 190 bin 643 oldu. Sınavla ilgili bu gerçekler, aday başarısızlığının arkasına saklanmayacak kadar ciddi bir sistemsizlik sorunu olduğu gibi iktidarın eğitim politikalarının kötü karnesinin de ilanıdır. Ne diyelim? Hayırlı, Kurban Bayramları...