Bir okurum anlatıyor:

“Grip aşısı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu kriterlerden şikayetçiyim...

Babam mayıs ayında nefes darlığı nedeniyle acil olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı...

3 gün entübe edildi, yoğun bakımda kaldı...

Covid-19 tanısı da konularak, 35 gün süreyle serviste tedavisine devam edildi.

Kendisi 4. evre KOAH hastası.

75 yaşında.

Evde SGK’nın verdiği hava (oksijen) makinesini kullanıyor.

Kriz geçirdiğinden, kalbindeki 5 stent ile yaşıyor...

★★★

Ancak tüm sağlık kriterlerine göre; aşırı riskli gruba girmesine rağmen, grip aşısı için belirlenen gruba dahil edilmiyor. Bu nedenle de doktorlarımızın ‘Vakit geçirmeden yaptırın’ dedikleri grip aşısını olamıyor!..”

★★★

Okurumuz devam ediyor:

“Oğlum 9 yaşında.

Astım hastası olduğundan o da hava (oksijen) kullanıyor...

Doktor zatürre ve grip aşısı önerdi...

Fakat ne zatürre, ne de grip aşısı olabiliyor!

Çünkü öngörülen özellikleri taşımıyor!

Nasıl bir sağlık sistemimiz var, anlayamadım gitti!..”

★★★

Aylardır hayatlarını feda etme pahasına dayanılmaz bir tempo ile çalışıp salgınla mücadele eden değerli hekimlerimizle sağlık personelimizi bir kenara ayırarak, hatta onlara minnet borcumuzu ifade ederek, nasıl bir sağlık sistemimiz olduğunu ben anlatayım:

Bu öylesine muazzam bir sistem ki, daha sağlık çalışanları kendilerini Covid-19’dan koruyacak maske, siperlik ve giysileri yeterince bulamazken, bu malzemeleri uçak kaldırarak ABD’ye ve diğer gelişmiş ülkelere gönderir!..

Bu öyle bir sistem ki, milyarlarca lira akıtıp, hasta garantisi vererek şehir hastaneleri yaptırır ama sıra halkına grip aşısı sağlamaya gelince, 83 milyon yurttaş için sadece 1 milyon 300 bin doz aşı getirtebilir!..

★★★

Gerekçe olarak da aşı temininde tüm dünyada yaşanan sıkıntıyı gösterir.

Oysa 67 milyonluk nüfusa sahip İngiltere, 30 milyon doz aşıyı çoktan stoklamış, ambargo altında inim inim inleyen İran bile, 7 buçuk milyon dozluk aşıyı sağlamış durumda.

Şu anda gelişmiş ülkelerin hiçbirinde -özellikle 65 yaş üstündeki tüm insanlar için- grip aşısı sıkıntısı yok.

Çünkü zamanında planlamasını yapıp parayı bastırdılar ve diledikleri kadar aşı alabildiler.

Örneğin komşumuz Yunanistan...

13 Euro’yu bastır, istediğin kadar grip aşısı al!

Yani ekonomik sıkıntılar içindeki Yunanistan’da bile aşı o kadar bol...

★★★

Yazımızı bir arkadaşımdan dinlediğim çarpıcı bir olayla bitirelim:

65 yaş üzerinde olup, kalp, diyabet ve yüksek tansiyondan muzdarip bir yurttaşımız “Nasıl olsa şehir hastanesinde bu aşıyı bulurum” diye düşünmüş ve yaşadığı yerin şehir kadar büyük hastanesine gitmiş. Hastalıklarını anlattığı yetkili kendisini gülümseyerek dinledikten sonra “Amca grip aşısının reçetesini hastane doktorları değil, aile hekimleri veriyor. Üstelik anlattığın hastalıklarınla bu aşının gerektirdiği yüksek risk grubunda da sayılmıyorsun. Yani elimizdeki kriterlere göre maşallahın var, turp gibisin” demiş!..

Turp gibi okurumuz da ulaşımı çok zor olan hastaneden birkaç araç değiştirerek evine dönmüş.

Artık virüsü hangi araçta kaptıysa, daha o gece ateşi yükselmeye başlamış!..

Bugün test olacakmış, “İnşallah Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamış, sadece gribe yakalanmışımdır da aşısız falan atlatırım” diyormuş!..

★★★

Sözün özüne gelirsek...

Devasa şehir hastaneleri olan...

Ama insanını grip aşısı olmaya giderken Covid-19’a yakalatan gerçekten muazzam bir sağlık sistemimiz var!..