Covid-19 salgınına kadar, Kocaeli’ndeki büyük sayılabilecek evlerinde, dayanışma ve mutluluk içinde yaşıyorlardı.

Baba, anne, anneanne, dayılar, yengeler ve kuzenlerin yer aldığı geniş aile 9 kişiden oluşuyor, hepsine anne Dilek Üstün’ün baktığı akrabalar arasında, zihinsel engelliler, Parkinson gibi kronik hastalıkları olanlar bulunuyordu.

★★★

24 Nisan 2020...

Dayılardan Murat Özkan’ın çalıştığı fabrikada Covid-19 testi uygulanıyor ve bazı görevlilerin sonuçları pozitif çıkıyor. Çok geçmeden dayıda da öksürme, halsizlik ve 39 derecelik ateş baş gösteriyor. Kendisine bir ateş düşürücü verilerek ambulans çağırılıyor ve Kocaeli Körfez Devlet Hastanesi’ne götürülüyor. Sürüntü alınıp grip ilaçları yazılarak eve gönderiliyor.

★★★

Birkaç gün sonra bukez anne  Dilek Üstün’de de, boğaz, eklem ve kemik ağrılarıyla  birlikte öksürük, idrar yollarında yanma, bağırsaklarında anormal hareketlenmeler ve sıtma gibi belirtiler oluşuyor. O da hemen dayıya verilen grip ilaçlarını kullanmaya başlıyor.

Bu arada aile bireyleri böbrek yetmezliği, Parkinson ve kalp ritm bozukluğu gibi kronik hastalıklarla mücadele eden, ayrıca solunum sorunları da yaşayan zihinsel engelli dayı Yaşar Kan’ın yemeğini zor yediğini, oturup kalkmasının kısıtlandığını fark ediyorlar.

★★★

Anne Dilek Üstün, bunların Parkinson kaynaklı olabileceğini ve hastaneye götürmek gerektiğini düşünüyor.

Ancak eşi, hastanede Covid-19 bulaşması ihtimalini öne sürerek karşı çıkıyor. Bu nedenle anne, 4 Mayıs sabahı, Yaşar Kan’ı aile hekimi G.M.’ye götürüyor. Doktor muayeneyi bitirdikten sonra “Hastanız solunum yolları enfeksiyonu geçiriyor” diyor. Anne itiraz edip “Bunlar Covid-19 belirtileri olabilir. Üstelik evde kronik hastalığı olan iki yaşlımız daha var. Onların da sağlığını düşünerek hastaneye sevk yapamaz mısınız” diye soruyor.

Aile hekimi de “Ateşin yükselmesi ve nefes almakta çok zorlanması halinde gidebileceklerini” belirtiyor. Grip ilaçları vererek eve dönme konusunda onları ikna ediyor.

★★★

Ancak ilaçları almaya gittikleri eczacı, hastanın görünümünün iyi olmadığını ve mutlaka hastanede test yaptırmaları gerektiğini söylüyor. Ama anne, aile hekiminin kendisini ikna ettiğini belirterek eve gidiyor.

Bu kez evdekiler de test konusunda ısrar ediyor. Bunun üzerine hepsi hastaneye gidip, geniz ve burun sürüntüsü örneği veriyorlar.

★★★

5 Mayıs gece yarısına doğru...

Büyük dayı Yaşar Kan’ın durumu ağırlaşmaya başlayınca, yeniden acile gidiliyor. Hastanın akciğer tomografisi çekilip kan ve sürüntü örnekleri alınıyor. Tomografide Covid 19’u düşündüren bulgulara rastlanılınca, geceyi kırmızı alanda geçiriyor.

Sabah da Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatışı yapılıyor. Dayı, yüzde 70 oranında zihinsel engelli olduğu için Dilek Üstün de refakatçi olarak yanında kalıyor.

Bu arada aynı gün, testinin de pozitif sonuçlandığı bildirilip, o da hastaneye yatırılıyor.

★★★

Durun, trajik olaylar zinciri bitmediği gibi yeni başlıyor.

Çünkü kronik böbrek rahatsızlığı bulunan, ayrıca böbreğinde tümör de olan kuzen Mehmet Özkan ile, yüzde 80 zihinsel engelli anneanneye uygulanan testlerden sonra onlar da, eve geri gönderiliyor.

8 Mayıs...

Bir ambulans, test sonucu pozitif çıkan anneanneyi alıyor. Yüksek derecede zihinsel engelli kadıncağız geceyi kırmızı alanda geçiriyor.

9 Mayıs’a gelindiğinde anne Dilek Üstün ile dayı Yaşar Kan aynı odaya alınıyor.

Ama ne yazık ki onun durumu giderek daha da kötüleştiğinden, yoğun bakıma kaldırılıyor. Sağlık Bakanlığı’na bildirilmek üzere yurt dışından getirilen ilacın uygulanması için de anneden onay alınıyor.

★★★

Çile burada da bitmiyor!..

Birkaç gün sonra Dilek Üstün ve yüzde 80 zihinsel engelli anneanne, hastaneden çıkarılıp, karantina amacıyla bir yurda gönderiliyor. Bu işlemden iki gün önce ısrarlı taleplerine rağmen kendilerinden yeni sürüntü alınmıyor ve “Artık siz iyileştiniz, o nedenle yurda çıkıyorsunuz. Protokole uygun hareket ediyoruz” deniliyor.

22 Mayıs günü de “İyileştiniz” denilerek ikisi de eve yollanıyor.

★★★

Ama aynı gün evin kız evladı ve 3 yaşındaki çocuğunun annesi Gamze Üstün, yoğun bakımdan aranıyor ve “Dayınız Yaşar Kan’ın durumu çok ağırlaştı. Sizden plazma alacağız. Ancak Covid-19’un tüm ciğerlere yayılması ve organ yetmezliğinin ileri boyutta olması nedeniyle maalesef umutlu değiliz” denilerek hastaneye çağırılıyor.

Ve ne yazık ki 4-5 saat sonra, dayı Yaşar Kan maalesef hayata gözlerini yumuyor.

★★★

Tekrar koşarak hastaneye giden yakınları asansörle kapıları ağzına kadar açık morga indiriliyorlar. Merhumun cenazesi için getirilen ceset torbasında Covid 19 + yazıyor. Buna rağmen görevliler Yaşar Kan’ın yüzünü açıp onların son bir temasla veda etmelerine izin veriyorlar. Anne, baba, kız ve erkek evlat merhumun bedenini okşadıktan sonra, ceset torbasını kucaklayıp, gösterilen yere koyuyorlar. Bu arada koruyucu beyaz giysiler içindeki görevliler gelip, ölüm raporunu veriyorlar. Cenazeyi özel ekip yıkıyor ve defin işlemi, tabuttan çıkarılmadan yapılıyor.



Gözyaşları ve derin acılar içinde eve döndüklerinde bir de ne görsünler?

Raporda “Bulaşıcı Hastalıktan Kaynaklanmayan Doğal Ölüm” yazmıyor mu?

Tabii çılgına dönüyorlar.

Hemen ilgilileri arayıp, cesedi ve torbayı ellediklerini belirtiyorlar. Bunun üzerine filyasyon ekibi hepsinden sürüntü alıyor.

★★★

29 Mayıs...

Anne Dilek Üstün’ün testi pozitif çıkınca, tekrar Derince Eğitim Araştırma Hastanesi’ne yatırılıyor.

Yaşadıklarına daha fazla dayanamayan Gamze Üstün, Twitter hesabından paylaşımlar yapmaya ve çığlığını Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya duyurmaya çalışıyor. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü ilgi gösteriyor ve hastayı Derince Eğitim Araştırma Hastanesi’nden alıp özel bir hastaneye yatırıyorlar.

Oradaki hastanede, salgının başından beri hayatlarını tehlikeye atarak virüsle mücadele eden ve tüm dünyaca alkışlanan başarıyı sağlayan değerli sağlık ordumuzun mensuplarınca gösterilen ihtimam sonucunda annenin hastalığı iyileşme sürecine dönüşüyor.

★★★

Ve son şok!

Gamze Üstün önceki gün Derince Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nden aranıyor ve Sağlık Bakanlığı’na şikayet edildikleri belirtilerek ne deniliyor biliyor musunuz?

Sıkı durun.

“Dayınız Covid-19” dan öldü. İkinci bir rapor hazırladık. Gelip alabilirsiniz!..”

★★★

Gamze Üstün ilkine  “Bulaşıcı Hastalıktan Kaynaklanmayan Doğal Ölüm” diye yazan, şikayet üzerine de değiştirip “Covid-19” dan Ölmüştür” raporu hazırlayan yetkililer için savcılığa suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor...

NOT: Gamze Üstün ile konuşarak kaleme aldığım konuyu kamuoyuna ilk kez Ses Kocaeli Gazetesi duyurmuştu. (U.D.)