Dün sabah İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, koronavirüs salgınının ulaştığı vahim durumu ve alacakları önlemleri anlattığı basın açıklamasını izlerken, gözümün önüne, bir gün önce yapılan Kanal İstanbul ihalesinin görüntüleri geldi.

Maskeli, eldivenli, aralarına sosyal mesafe koymuş dört yetkiliyi ihale masasında gördüğümde ne diyeceğimi bilemedim.

Önce soyut bir film seyrettiğimi, şu günlerde böyle bir gerçekle karşılaşmamızın mümkün olmadığını düşündüm!

Zira millet can derdine düşmüş, hastaneler ağzına kadar dolmuş, herkes korku içinde yarın ne olacağını ve dakika geçirilmeksizin genel karantina kararı alınmasını beklerken, beyler ihale peşindeler!..

Haydi diyelim ki bunu yapanlar, toplumun kendilerine büyük tepki göstereceğini hesaplayamıyorlar, ama devlet aklı nerede?..

Eğer bu akıl hâlâ mevcutsa, neden birileri çıkıp “Aman efendim ihale konusunu birkaç ay erteleyelim, devletin tüm gücünü ve mali imkanlarımızı koronavirüs mücadelesine seferber edelim. Hiç vakit yitirmeden ulusal çapta karantina kararı alalım. Hastanelerimizin yoğun bakım ünitelerini takviye edelim. Sahra hastaneleri kuralım. Onları yoğun bakım cihazlarıyla dolduralım. Karantina kararıyla geçim sıkıntısına uğrayacak 5 milyon haneye ekonomik yardım yapalım. Devletimizin büyüklüğünü ve gücünü dünya aleme gösterelim, aksi halde çok tepki alırız...” diyemiyor?..

Can kayıplarının çığ gibi artması mı bekleniyor?..

★★★

Gün, gerçeklere siyasi gözlükle bakma günü değil, ulusal seferberlik anlayışıyla birlik içinde dayanışma günü.

Ekrem İmamoğlu’nu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkanlarını koronavirüsle mücadeleye tahsis ettiği ve Ankara’daki karar mekanizmalarına acilen neler yapılması gerektiği konusunda örnek olduğu için yürekten alkışlıyorum.

Ayrıca herkesin hem kişisel karantinayı özenle uygulaması, hem de gücü ölçüsünde bu mücadeleye katkıda bulunması gerektiğine inanıyorum.

★★★

Bakın, ünlü moda devi Ralph Lauren, koronavirüs savaşında harcanmak üzere tek kalemde 10 milyon dolar bağışladı.

İtalya’da moda denilince akla gelen ilk markalardan biri olan Valentino Garavani ile arkadaşı Giancarlo Giammetti, 1 milyon Euro bağışladılar. Bu para ile Roma’daki üniversite hastanesi Policlinico Gemelli’ye 143 yataklı ek yoğun bakım ünitesi yapılacak. Bir miktarı ile de hastalığın çok yaygın olduğu Lombardia bölgesindeki sağlık çalışanlarına maske alınacak.

★★★

Bizim de ünlü markalarımız var.

Bunların başında da AKP döneminin dev ihalelerini alan, başka ülkelerde de inşaatlar yapan müteahhitler geliyor!..

Şimdi zaman, onların taşın altına ellerini koyma zamanı.

Görünen o ki, yakında hastanelerimize yoğun bakım kapasitelerinin çok üstünde hasta akını olacak, sahra hastanelerine büyük ihtiyaç duyulacak.

★★★

Çin, hastalığın tüm dünyaya yayıldığı Wuhan’da, 8 gün gibi kısa süre içinde, bin kişilik yoğun bakım hastanesi kurmuştu.

Bizimkiler de devlet garantili alacaklarının bir bölümünü bu amaçla kullanmalı. Milletten gelen paralar, önümüzdeki birkaç ay için, milletin sağlığını korumak amacıyla kurulacak sahra hastanelerine harcanmalı!..