Yazımız ‘500 bin öğrencinin yitip gidecek haklarına yazık değil mi?’ sorusuyla başlıyordu. İçeriği de şöyleydi:

★★★

SÖZCÜ’deki ilk günlerimdi.

Milli Eğitim’de 4+4+4 sistemine o tarihlerde, yani 2012-2013 öğretim yılında geçilmişti.

Bu radikal değişim üzerine, eğitim dünyamızın saygın isimlerinden Dr. Sakin Öner’le, iki günlük, manşetten yayımlanan bir röportaj yapmıştım.

Sakin Hoca özetle şunları söylemişti:

“Bu kararın amacı, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesiyle kapatılan imam-hatip ortaokullarının yeniden açılmasıdır. Getirilen sistem dindar nesil yetiştirme projesidir...”

★★★

“Daha önce ilkokula, 72 ayı dolduran çocuklar alınırken, bu proje gereği 60-66 ayı dolduran çocukların da kayıtları yapıldı. Her yıl 72 ayı dolduran çocukların sayısı ortalama 1 milyon 100 bin civarında iken, o yıl 500-600 bin öğrenci fazladan alındı...”

★★★

İşte o öğrencilerimiz,  bu yıl 8’inci sınıflardan mezun olacaklar. Olacaklar da bundan böyle öğrenimlerine nasıl devam edecekler?

Çünkü Liselere Giriş Sınavı (LGS) nedeniyle ortaöğretim bünyesindeki “Nitelikli Okullar” ile diğer liseler, büyük bir yükle karşı karşıya kalacaklar.

Gerisini yine Dr. Sakin Öner’den öğrenelim:

“Bu çocuklar için liselerde 30’ar mevcutlu en az 15-20 bin dersliğe ihtiyaç var. Ama bunun için Bakanlığın hiçbir hazırlığının olmadığını görüyorum. Zaten şu anda bile imam hatip liseleri dışında kalan diğer tüm okul türlerinde açık var. Son 7-8 yılda açık öğretim lisesine giden öğrenci sayısında 600 binlik bir artış gerçekleşti. Bu rakam yüzde 65’lik artış anlamına geliyor. (2012-2013’te 940 bin 268 iken, bu sayı Eylül 2017’de ortaokullarla birlikte 1 milyon 754 bine ulaşmış bulunuyor.)

★★★

Eğer bu yıl gerekli lise kapasitesi oluşturulamazsa 15 yaşındaki en az 500 bin çocuğumuz daha açık öğretim lisesine geçerek, örgün eğitimin dışına çıkacak. 2013’ten bu yana zorunlu eğitimin 12 yıl olmasına karşın, 2018-2019 verilerine göre okullaşma oranları ilkokullarda yüzde 91.9, ortaokullarda 93.3, liselerde ise 84.2. Halbuki her bir öğretim kademesinde yüzde yüz olması gerekiyor...”

★★★

Güç sizde!..

“Yaptım oldu” diyerek, dayatmayla her şeyi yapabilirsiniz...

Hatta omurgasına kolayca dokunulmaması gereken Milli Eğitim’i bile, her yeni bakanla birlikte değişen kararlarla “yap-boz”a dönüştürebilirsiniz!..

Ama sonunda acı gerçekle yüzleşirsiniz.

Tıpkı önü arkası düşünülmeden hayata geçirilen bu projede olduğu gibi!

Uyarmak bizden, yaklaşık 500 bin öğrencinin örgün eğitimden yararlanma hakkının gasbı anlamına gelen bu konuda öğrenci ve velileri endişeden kurtaracak acil önlemleri almak, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan...

★★★

Gelelim uyarıcı yazımız üzerine Bakan Ziya Selçuk’un, önceki gün SÖZCÜ Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamaya:

“Gelecek öğretim yılında, liselere başlayacak öğrenci sayısında yaklaşık 500 bin civarında artış bekliyoruz. Bu öğrencilerin yerleştirilmesiyle ilgili mevcut kapasitenin daha iyi yönetilmesi için çaba gösteriyoruz. Sınıfların yeniden organizasyonunu yapıyoruz. Bu konuda prensipler ortaya konuldu. İl müdürleriyle yapılan toplantılarda her ilin analizi gerçekleştirildi. Yarım kalan okulların yeni öğretim yılı başına kadar tamamlanması ve yapımlarının hızlandırılması hedeflendi. Meslek liselerindeki dönüşümle bazı okulların bölümlerinin kaldırılması yeniden gözden geçirilecek. İllerde hayırseverlerle toplantılar düzenleyip okul yapmalarını isteyeceğim...”

★★★

Bakanın sözleri, 500 bin yeni öğrencinin ortaya çıkaracağı ilâve derslik ihtiyacı konusunda, geçmişte hiçbir hazırlığın yapılmadığının itirafı niteliğinde.

Gereken binalar hemen inşa edilemeyeceklerine göre; anlaşılan önümüzdeki eğitim-öğrenim döneminde, sınıflardaki öğrenci sayısı artırılacak.

Bu da cemaat ve vakıfların ‘değerler eğitimi’ vermeye başladığı okullarımızda, eğitimin kalitesinin daha da düşmesine sebep olacak!..