ABD Başkanı Trump, toplumu paniğe sürüklemekten çekindiği için, salgın başladığında Covid-19’u önemsemez göründüğünü itiraf etti. Bunun üzerine 200 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ülkede, bilim insanları ve kanaat önderleri çok sert eleştiriler yönelttiler. Hatta bir bölümü, daha da ileri giderek, ölümlerin bu ürkütücü boyuta varmasının sorumlusu olarak Trump ve yönetimini gösterdiler.

★★★

Ülkemizde ise Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “gerçek sayıların gizlendiği” iddiaları üzerine bir açıklama yaparak “Bizim görevimiz salgınla tüm önlemleri alarak mücadele etmek, ama aynı zamanda da ulusal çıkarlarımızı korumak” dedi.

★★★

Peki ölümcül küresel salgınlarla mücadelede gerçekleri perdelemek, gerek ülkelerin ulusal çıkarlarına, gerekse tüm insanlığa yarar mı sağlıyor, yoksa zarar mı veriyor?..

★★★

Bu soruyu saygın bilimci, hocaların hocası Prof. Dr. Cengiz Kuday, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan İspanyol gribinin hızla yayılmasının önüne neden geçilemediğini anlatarak cevaplıyor:

“1918-1920 yılları arasında yaşanan İspanyol gribi salgını sırasında, 500 milyondan fazla insan hastalığa yakalandı, 50 milyon kişi de hayatını kaybetti.

Oysa salgının ilk çıkış yeri İspanya değildi!..

1. Dünya Savaşı sırasında Amerika’dan gelen ve sivil hayatında süt üretiminde çalışan bir askerin önce kendi birliğine bulaştırmasıyla yayılmıştı. Virüs kısa sürede diğer ülkelerin askerlerine, onlardan da tüm dünyadaki sivillere geçmişti.

Sadece Hindistan’da 20 milyon insan, ABD’de ise nüfusun yüzde 30”u enfekte olmaktan kurtulamamıştı...

Osmanlı toprakları da salgının yayılma alanı içindeydi.

İlk başlarda virüsün tıpkı bugünkü gibi hayvanlardan bulaştığı düşünülmüş, ancak daha sonra hava yolu ile yayıldığı ortaya çıkmıştı.

Zamanın ünlü isimlerinden, sanat, siyaset ve devlet insanlarından bazıları da -Covid-19 benzeri- salgından nasiplerini almışlardı.

Metin Özata’nın yazdığına göre; Gazi Mustafa Kemal de bu hastalığa yakalanmış ve atlatmayı başarmıştı.

★★★

Salgın romanlara, öykülere konu olmuş, hatta büyük şair Nazım Hikmet, ilk yazdığı şiirlerin birinde şöyle değinmişti:

‘Biz ki İstanbul şehriyiz,

Seferberliği görmüşüz:

Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,

Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi...’

★★★

Cengiz Kuday Hoca, “Peki salgının ürkütücü bir hızla yayılmasının en belirgin nedeni neydi” sorusuna şu sarsıcı cevabı veriyor:

“Özellikle bazı Avrupa ülkelerinde devlet çıkarlarının ön planda tutularak gerçeklerin sansür edilmesi, yani toplumdan gizlenmesi!..”