Her şey o son cüretle başladı...

★★★

“Turquoise adındaki Fransız denizaltısı, Çanakkale Savaşı sırasında Kilitbahir’de su yüzüne çıkmış, Müstecip Onbaşı tarafından fark edilerek, top atışıyla kulesinden vurulmuş, periskobu parçalanmış, karaya oturmuş, mecburen teslim olmuştu.

Müstecip Onbaşı, dünya savaş tarihinde karadan atılan top mermisiyle bir denizaltıyı esir alan ilk ve tek kişiydi.

Komutanı ve 28 mürettebatıyla birlikte savaş ganimeti olarak ele geçirilen bu denizaltı, Haliç Tersanesi’ne getirilmiş, Fransızca ismi silinmiş, ‘Müstecip Onbaşı’ adı verilmişti...

★★★

İşte bu manevi değeri çok yüksek olan ganimet denizaltı, Fransız devriminin yıl dönümü vesilesiyle, jest olarak, Fransa’ya törenle geri verildi!..

Top mermisi bile atmaya gerek duymamışlardı.

Saray tam teslimdi...”

★★★

Saray tam teslimdi ama teslim olmayı aklının ucundan bile geçirmeyip, vatanın istiklali için seve seve ölmeyi göze alanlar da vardı.

Onlar, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıydı...

Onlar, yurdun dört bir yanında “Ya istiklal, ya ölüm” diyerek and içmiş “Kuvayı Milliyeci”lerdi.

Onlar, son cüretle ayağa kalktılar ve tarihte benzeri görülmedik, ilklerle dopdolu bir destan yazarak, muhteşem bir zafer kazandılar...

★★★

Türkiye’nin en çok okunan yazarı, değerli kardeşim Yılmaz Özdil’in, yıllarca emek vererek hazırladığı “SON CÜRET” adlı yeni kitabını soluk soluğa okurken, ilklerle tanışacak, efsaneleşen isimlerin daha önce hiç duymadığınız yönlerini, bazen şaşkınlık, çoğu zaman da hayranlıkla öğreneceksiniz...

★★★

Çok yakında kitabevi raflarında yerini alacak olan “SON CÜRET” öylesine farklı ve akıcı ki, okudukça içinizden “Keşke hiç bitmese” diye geçirecek, sayfalarından onlarca film konusu çıkabileceğini düşünecek ve “Milli Mücadele şimdiye kadar böylesine etkileyici ve sürükleyici bir dille hiç anlatılmamıştı” diyeceksiniz...