Değerli okurlarım,

Bu köşede yazmaya başladığım 2012 yılından bu yana, AKP iktidarının dış politika yanlışlarını, özellikle Suriye krizi konusundaki vahim yanılgılarını sık sık dile getirdim.

Bununla da yetinmeyip, büyükelçi olarak ülkesine yıllarca hizmet etmiş, Dışişleri Bakanlığı’nda müsteşarlık yapmış, çok önemli uluslararası antlaşmalara imza atmış bilge diplomat Şükrü Elekdağ’ın engin birikiminden ve isabetli öngörülerinden yararlandım.

Hiçbir beklenti içinde bulunmayan 96 yaşındaki Sayın Elekdağ, söyleşilerimizde bir yurtsever olarak, tespit ettiği yanlışları cesaretle belirtmekle yetinmedi. Krizden çıkışın yollarını da içtenlikle gösterdi.

Son olarak “İdlib cehenneminden nasıl çıkabileceğimizi” altını çizerek anlattı...

★★★

Üzülerek ifade ediyorum ki, onlarca söyleşideki önerilerinin, bizim yapıcı eleştirilerimizdeki hususların hiçbiri hayata geçirilmedi.

Oysa devlet aklı devreye girip, bilgenin uyarılarına kulak verilebilseydi, Türkiye bugün coğrafyasının “sözü en çok dinlenen saygın ülkesi” olma özelliğini sürdürmekte hiç zorlanmayacak ve dayanılmaz acıların hiçbiri yaşanmayacaktı.

Yüreklerimiz kor ateşlerle yanarken daha fazla yazmak, ayrıntılara dalarak sizi daha fazla üzmek istemiyorum.

Çünkü yazılabilecek her şeyi yazdık, söylenebilecek ne varsa söyledik.

Merak edenler arşive girip bunları okuyabilir.

★★★

Onca uyarı ve öneriden sonra geldiğimiz yere bakar mısınız?

Baştan sona yanlış bir politika ve inat uğruna önceki gece verdiğimiz 33 şehit, onlarca yaralı...

Dayanılacak gibi değil!..

★★★

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı yakınlarına, silah arkadaşlarına ve ulusumuza sabır ve başsağlığı diliyorum...