Ulusal güvenliğimizin dayanaklarından en önemlisi toplumsal dayanışmadır. Siyasal nedenlerle süregelen ayrılıkların neden olduğu sakıncaların başında birlikteliğin gücünün gözardı edilmesi, karşıtlıkların artması ve şiddetlendirilmesi, böylece yapının sarsılmasıdır. Siyasal partilerin ülkenin ve ulusun her yönden daha iyi duruma ve düzeye gelmesi için çalışmalar yapan kuruluşlar yerine birbirlerine karşıtlığı neredeyse düşmanlık durumuna getiren kurumlara dönüşmesi çok düşündürücü ve çok sarsıcı bir görünümdür. Ülkeye ve ulusa hizmet gönüllüleri olarak çalışmak ve hizmet etmek yerine partisel amaçları için kavga aracı olarak kullanmak umut kırıcı, düş kırıcı ve daha ötesi değişik sakıncalarla zararı büyük bir kusurdur. Düşünce ve görüş ayrılıklarını, kendilerini tutan ve destekleyen yurttaşları birbirine nerdeyse düşman durumuna getirecek karşıtlıklara sürükleyen ilkelliğe dönüştüren eylemler, uygulamalar, söylemler biçiminde yürütüp sürdürmek büyük yanılgı ve büyük yanlıştır, büyük sakıncadır.

Hepimizin yuvası olan yurdumuzda daha görkemli, daha aydınlık, her yönden daha güçlü bir yaşam hakkımıza yönelik siyasal yanlışlıkların ilk adımı bölücülük ve ayrımcılıktır. Ülkemizin birlikte sahibi olarak uygar biçimde bir arada yaşamanın yanları olacak yerde karşıtları durumuna düşmek hepimiz için üzücü ve düşündürücü bir tutumdur. Özellikle seçimle geçici olarak yönetime gelenlerin devlet babalarının malıymış gibi davranarak yarışa giriştikleri öbür parti ve kişilere karşı yokedici sözler, işlemler ve uygulamalarla sürdürdükleri sertlik asla hoşgörülemez. Ulusal istenci yaşama geçirip temsil ederek hizmet anlayışını tümüyle yokeden ilkellik, yararlı olmayı geçersiz bırakan aymazlık, gelecek nesillere ve yıllara uzanan zararlarıyla ulusal yapıyı ve yaşamı sakıncalarla karşı karşıya getirir. Siyasal parti temsilcilerinin ve sözcülerinin sakıncalı konuşmaları mârifetmiş gibi sırıtarak topluma seslenişleri, kendilerini savunup karşıtlarını eleştirenleri, konuşup görüşmeyi bile geçersiz, yararsız kılan kötü örnekler olarak sıralanmaktadır. Terbiye, özellikle siyasal terbiye konusunda özenli davranmadıkları görülmektedir. Çağdaşlık gereklerini toplumsal ilişkilerde hafife almak, gözardı etmek aymazlık ötesi, kırıcı ve yıkıcı olmaktadır.

SAYGI ÖZTÜRK KONUSU

Ters yönden gelip AKP’ye katılarak İçişleri Bakanı yapılan Soylu’ nun, soyadına ve şimdiki sıfatına yakışmayacak sözlerle Saygı ÖZTÜRK’e saldırması yeni bir kötü örnektir. Hoşgörülemez, bağışlanamaz, namusun ne olduğunu bilen kimseler böyle konuşamaz.

Sevgili ÖZTÜRK’ ün Ülkemiz ve bizim için değeri ölçülemez.