İnsanın yaşamını anlamlı ve değerli kılan, sevip saydıkları ve güvendikleriyle birlikteliğidir. Zamanın ve koşulların sağladığı olanaklar  ölçüsünde sürdürülen ilişkiler, sağlığı ve esenliği besleyen kaynaklardır. Arkadaşlık ve dostluk, yaşamın gerçek gücüdür. Sıkıntıları geçiştiren, güçlükleri azaltıp gideren ilişki soyluluğu yaşamın özgün dayanaklarından biri, hattâ  başlıcasıdır. Bu nedenle sık sık yinelediğim “Ne gümüş gemi, ne altın gemi, dost gemisi!”  deyişi ilişki düzeyi ve niteliği yönünden önemli bir anımsamadır.

İki dönem Ankara Üniversitesi Rektörlüğü yaptıktan sonra yerini yeni rektöre bırakan Prof. Dr. Erkan İBİŞ’le Mezunlar Derneği ve Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı’nda birlikte çalışmanın unutulmaz sıcaklığını koruyorum. Saygıdeğer eşiyle mutlu yaşamını avukat kızı, hekim oğluyla sürdüren rektörümüzün Ankara Üniversitesi’ne unutulmaz katkıları, kendinden sonrakilere örnek olacak düzeyde ve değerdedir. 1951 yılından beri çoğunu yakından tanıdığım rektörlerimiz içinde başarılarıyla özgün bir yeri olan Atatürkçü sayın İbiş’e karşı aşırı solcuların yadırganan karşıtlığı dışında, tüm ilgililerin beğenisi ve övgüsü artarak sürmektedir. İlçelerle birlikte açtığı okullar, bilimler, bölümler birer kazanımdır.

İnsanlığı, alanında bilgisi ve deneyimi, yöneticilikte yapımcılığı ve başarısı, içtenliği ve duyarlılığı, ilgisi ve sabrı, dinleme ve yanıtlama olgunluğu, temizliği, açık yürekliliği ve dostluğu, yansızlığı ve önyargısız bakışı, tutum ve davranış düzgünlüğü birlikte bulunduğum kurum, kurul ve ortamlarda izleyip saptadığım, beğeniyle karşılanan nitelikleridir. Ankara Üniversitesi Fen  Fakültesi’nin 75. yılı kutlama toplantısında (2017) önemle vurguladığı “Dünü bugüne, bugünü yarına taşımak. Adalet, çağdaşlık, demokrasi-Ankara Üniversiteli ruhu ve bilinci” sözlerini kimse unutamaz. Üniversite’nin 18 rektöründen benim tanıdığım 15’inin sonuncusudur.

Yadsımanın ve değerbilmezliğin yaygınlaştığı çarpık ortamda unutulmaz kişileri topluma tanıtarak örnek alınmalarını dilemek, topluma hizmetin gereğidir. Kişisel beklentiler ve nedenlerle, verilmesi gereken olumsuz yanıtların kırgınlığıyla, kurallara uymayan isteklerin yerine getirilmemesinin tepkisiyle karalama ve kötülemenin hiçbir önemi yoktur. İnsanlığı, çalışkan ve yansız yöneticiliği, gerçekçi yaklaşımları, yapıcı kişiliği, özellikle üniversitenin değişik yerlerine, birlikte yöneticilerinden olduğumuz Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları’yla ilçelerdeki okullara koydurduğu Atatürk heykelleriyle hep anılacak, hiç unutulmayacaktır. Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı’nı zenginleştirmesi de.

Bildiğim kadarıyla bilim dallarının onayını almadan, tepeden inme atama yapmaması, işlemlerde mutlaka ilgili dalın olurunu alması, iktidarla ilişkileri üniversitesinin yararına dengeyle yürüttüğü, üniversitenin yapısını bozdurmadığı gerçekleri onu hep anımsatacaktır. Tıpkı 15. Rektör Günal AKBAY gibi. Bu arada Ankara Üniversitesi  Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarî Bölümü Başkanı Profesör Dr. Mükerrem ARSLAN da 21.8.2020 günlü toplantı ile emekliye ayrılarak, arkadaşlarına veda etti.