Ulusal yaşamın aydınlık, esenlik ve güvenliğinden sorumlu iktidar, kendinden yana olanlarla karşı olanlara eşit davranmak zorunluluğunu sürekli gözardı etmektedir. Yasaların uygulanmasında iktidar yandaşları ile karşıtları arasında ayrım yapmak, demokrasiye yaraşır olmamanın, ona zarar vermenin, siyasal ilkelliğin en somut belirtisidir. Parti karşıtlıklarından ayrı olarak toplumsal etkinliklerde iktidar görüşlerine ters düşen etkinlikleri ve çalışmaları engelleyip sert tutumlarla yakınmalara neden olmak da büyük kusurdur. Günümüz İçişleri Bakanı’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde polislerin kadınları dövmesi uygun bulmak bir yana bu doğrultuda kışkırtırcasına davranması kötü örnekler çizelgesine eklenen yeni bir çirkinliktir. Bakanın ilkel, çağdışı, saldırgan yöntemleri yeğlemesi utandırıcı bir tutumdur.

Devlet, hakları kısıtlamaz, hak sahiplerine baskı yapmaz, kötü davranmaz. Tersine, hakların kullanılmasına olanak sağlar, güvence verir, haklarıyla birlikte sahiplerini korur. Ancak, yasalara aykırılıklara geçit vermez. Bunu da kurallara uygun tutumlar, yöntemler ve anlayışla yerine getirir. Yurttaşını sopalarla üzmek, devletin saygınlığına da aykırıdır. Demokratik eylemlerde sopa kullanılmasının anlaşılır, hoşgörülür bir yanı yoktur. Dikta yöntemlerinin uygulanması demokrasinin ayıbıdır. Sakıncalar içermedikçe, amaçlamadıkça, eylemlerle kamu düzenini bozacak bir durum olmadıkça, iktidarı rahatsız etse de engellenmesi, bu yetmiyormuş gibi yurttaşlara polis gücüyle saldırılması asla bağışlanamaz. Yurttaşını döven, dövdüren yönetim geçerli yönetim sayılamaz.

Yazarlarımızın incelik göstererek gönderdikleri kitaplar yaşamımıza ışık tutan değerler olarak beğeni topluyor. Başarılı çalışmalarının ürünleri nedeniyle yazarları içtenlikle kutlayıp övgüyle selâmlarken okurlarımızı, bilgilendirmek görevimizi de yerine getirmek istiyoruz.

Yeni yayınlar kültürümüzü zenginleştiren, dünyamızı bize daha çok sevdiren özellikleriyle olduğu kadar ilgi alanımıza da katkı vermektedir. Günümüzde yayın sorunlarının yayınevlerinin yakınmasıyla öğrenilen boyutu üzücüdür. Bilgi, kültür aracı olmaları bir yana aydınlanma için özgün birer başyastığı olmaları da önemlidir. Uygarlık bağlamında çok özgün yeri olan yayınlarla ilgili sorunların çözümü için ilgililerin gerekil çalışmaları gecikmeden yapmaları beklenmektedir. Yeni yayınlardan:

- Etkin çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ’in hazırladığı “Sibirya Esir Kamplarında Yedi Yıl Sarıkamış’tan Viladivostok’a -Dr. Yusuf İzzettin Beyin Anıları” adlı kitap TARİHÇİ Kitabevi yayını.

- Radi DİKİCİ’nin “Ben Bir Celâli’yim-Karayazıcılar” adlı kitabı da TARİHÇİ Yayınevi’nin ürünü.

- Emekli öğretmen Recai ŞEYHOĞLU’nun “İsimsiz Mezar” adlı 29. kitabı FAVORİ Yayınları’ndan.

- Burak KILIÇASLAN’ın “Ata Dinine Karşı İslâm Devrimi-İslâm, dini İslâm olmayanlardan evvel Müslümanları tebliğ edilmelidir” adlı kitabı TOGAN Yayınevi ürünü.

- İlgi çeken yayınlarına bir yenisini ekleyen Emekli diplomat Hüner TUNCER’in “Mustafa Kemal’in Savaşları” adlı kitabı CUMHURİYET Kitapları’nın yeni yayınlarından. Üretken yazarın bu yapıtı, ATATÜRK’ümüzün bizim çok yönden değerli olan kişiliğini başarıyla belirtirken tarihsel olaylarla kanıtlaması beğeni toplamaktadır. Anlatım yalınlığı ve sıcaklığıyla değindiği durumlar, Cumhuriyet yoluyla gerçek demokrasiyi amaçlayan yürüyüşün tarih yönünden değerlendirilmesidir.

- Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü yönetmeni Prof. Dr. Timuçin Faik ERTAN ve Hakan UZUN’un “Selânik’ten Ankara’ya Mustafa Kemal Atatürk” adlı kitabı Ankara Üniversitesi’nin ilgi çeken yayınlarından biri.

- Dr. Özden SAV’ın “Uluslararası İnsancıl Hukuk” adlı kitabı TURHAN Kitapevi yayını.