Yıllardır İstanbul’un tüm pisliğini akıttığı Marmara Denizi deniz salyası (müsilaj) ile kaplanırken, sorunun bölgede turizm ve balıkçılığı öldürdüğü belirtiliyor. Uzmanlar Marmara’da, Mavi Bayrak’lı plaj kavramının sona erdiğini belirtirken Silivrili balıkçı Barış Köksalan, “Türkiye’deki 12 bin küçük ölçekli balıkçının 5 bini Marmara’da avlanıyordu. Şimdi tüm bu balıkçılar Ege’ye göç ediyor. Balıkçılık bitti” dedi. Konu dünya medyasının da gündeminde. Washington Post’tan Guardian’a pek çok yayında bu çevre faciası yer alıyor.



DENİZİMİZİ ÖLDÜRDÜK

Marmara’nın salya ile kaplanması sanki küresel ısınmanın elde olmayan bir sonucuymuş gibi davranılıyor oysa bu çevre felaketi, bölgedeki atık yönetiminin zafiyetinden kaynaklanıyor. Balıkçı Köksalan, “Marmara Denizi evsel atıkla doldu. Denize attığımız ağlar salya ile kaplanıyor, büyük kayıp var. Denizcilik bitti” diye konuştu.

Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, facianın arkasındaki gerçekleri şöyle anlattı: “Bugün denizdeki derin noktalar lağım çukuruna dönüştürülmüş durumda. Türkiye’nin atık yönetimsizliğinin en somut sonucu bu. Derin deşarj diye kısmen arıtılmış atık suyun Marmara’ya boşaltılması bugün gelinen durumun ana nedenidir.”

Prof. Dr. Neslihan Özdelice


EGE’YE AKIYOR

Sorun Marmara’da kalmayacak, Türkiye’nin turizm gelirinin ana kaynağı Ege ve Akdeniz’i de etkileyecek. Müsilaj konusunda en çok yayın yapan hocalardan Prof. Dr. Neslihan Özdelice, “Yetkililerden bir telefon bile gelmedi oysa acil ne yapılacağı masaya yatırılmalı. Turizm bitti, kimse denize girmez. Sanmayın ki bu Marmara’da kalacak, Ege ve Akdeniz de etkilenecek” dedi. Özdelice ilgili bakanlıklar ve tüm tarafların bir araya gelerek bir acil eylem planı oluşturması gerektiğini, atıkların ve derin deniz deşarjının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.


İngiliz gazete Türkiye’nin çöp ithalatını ‘dalgaya’ aldı


Türkiye’nin çöp ithalatına nihayet getirdiği ve 1 ay içinde devreye girecek kısıtlamaya karşı lobiler harekete geçerken, İngiliz Private Eye Magazine dönüşüm sembolleri üzerinden İngiltere’nin plastik atık yönetimini Türkiye’yi merkeze alarak hicvetti. Her bir geri dönüşüm işaretinin yanına (solda sırasıyla): “Bu Türkiye’ye gönderilip yakılacak”, “Bu da”, “Bu direkt Ankara’daki fırınlara yakılmaya gidecek”, “Bu dikkatlice geri dönüştürülecek, şaka şaka bu da Türkiye’ye gönderilecek” yazıldı. Geçen yıl İngiltere’nin çöplerinin yüzde 40’ı Türkiye’ye gönderildi.