Dolar/TL, ABD 10 yıllık tahvil getirisinin ani bir şekilde yüzde 1.6 seviyesinin üzerine çıkması sonrası yaklaştığı 7.50'li seviyelerden dün 7.25'in altına kadar geriledi.

Dolar/TL'de 6.90'dan başlayan ve 7.4850'e kadar süren değer kaybında olduğu gibi değer kazancında da benzer para birimlerinden açık ara ayrışma yaşandı. TL'nin dün dolar karşısındaki yaklaşık yüzde 2.5 değer kazanırken benzer para birimlerindeki kazançlar genelde yüzde 1'in altında kaldı.

[doviz_borsa_template dolar="1" euro="1" altin="1"][/doviz_borsa_template]

BIST100 hisse senedi endeksi ve bankacılık endeksi dün yüzde 3.81 yükseldi.

Bugün iç piyasada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak İnsan Hakları Eylem Planı, şubat ayı dış ticaret verileri takip edilecek. Siyasi tarafta ise TBMM grup toplantıları yer alıyor.

[custom_content title="İYİMSERLİK BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE" desc="Bir bankanın Hazine masası işlemcisi, 'Küresel satış baskısının azalması ile TL'de iyimserlik yaşanmasını bekliyorduk. ABD tahvillerindeki problemin devam etmesi halinde, bu ABD Merkez Bankası'nın bir sorunu haline geleceği için buna geçici olarak bakıyorduk. Ancak dün TL'deki değer kazancı her türlü beklentimizin üzerinde oldu' dedi ve ekledi: 'Dünkü piyasa hareketine baktığımızda büyük montanlı bir giriş yaşandığını anlıyoruz. Ancak TL'ye yönelik işlem hacimlerinde geçmişte yabancı yatırımcıyı caydıran adımlar nedeniyle oldukça düşük seviyelerde olmamız nedeniyle girişlerin etkisinin olması gerekenden biraz yüksek olduğunu düşünüyoruz.'"]

 

TCMB verilerine göre bankaların spot, vadeli ve swap dahil TL karşılığı döviz işlem hacmi bu yıl Şubat ayında 8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı veri 2018 Şubat'ta 18.4 milyar dolardı. Bankacılar geçmiş adımların etkisiyle TL'de işlem hacimlerinin yıllar içinde düşmesi kaynaklı etkilerin bir müddet daha piyasada etkili olmasını bekliyorlar.

ABD borsaları geçen hafta ABD Hazine tahvillerindeki satışların 10 yıllık tahvil faizini bir yılın zirvesi olan yüzde 1.614'e çıkarmasıyla baskı altında kalmıştı. Bugün 10 yıllık tahvil faizi hafif düşüşle yüzde 1.4204 seviyesinde işlem gördü.



Dolar, ABD'deki ekonomik toparlanmanın beklenenden daha hızlı olacağına ve Fed'in yüksek tahvil getirisine diğer merkez bankalarından daha fazla hoşgörülü olacağına dair beklentilerle düşük getirili diğer para birimleri karşısında kazanım gösterdi.

Dolar endeksi yüzde 0.2 yükselişle üç haftalık zirvesi olan 91.176 seviyesine çıktı ve şubattaki zirvesi olan 91.600'a yaklaştı.

Öte yandan piyasalardaki dalgalanmanın büyük bölümü her ne kadar ABD tahvil getirisi kaynaklı olsa da geçen hafta mevcut ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğine yönelik endişeler de TL'deki baskıyı bir kademe artırmıştı. Bu endişe son günlerde azaldı. Piyasa süreci yakından takip etmeye devam ediyor.


CDS GERİLEDİ


Kasım ayı başındaki 570 seviyelerinden 300 baz puanın altına gerileyen 5 yıl vadeli CDS geçen hafta 1 ay aradan sonra ilk kez 300 baz puanı aşmıştı. Geçen hafta 318/324 seviyesinde olan 5 yıllık CDS'te dün belirgin düşüş yaşandı.

Türkiye ekonomisi koronavirüs salgınının etkilerinin en belirgin hissedildiği 2020 yılında düşük faiz ile finanse edilen kamu kaynaklı krediler öncülüğünde %1.8 büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre gayrısafi yurtiçi hasıla (GSYH) 2020 son çeyrekte %5.9 büyüdü.

Piyasalarda takip edilen ana gündem maddeleri arasında ABD ve AB ile ilişkiler de önemini korumayı sürdürüyor.

Piyasada haftanın kalanında çarşamba günü TÜİK tarafından açıklanacak enflasyon verileri ile aynı gün TCMB tarafından yapılması planlanan yatırımcı toplantılarını da takip edilecek.

BORSA


Tacirler Yatırım tarafından hazırlanan teknik analizde BIST100 endeksinin dün çok kuvvetli alımlar eşliğinde günün en yüksek seviyesi olan 1527’den günü tamamladığı belirtilerek, "İşlem hacmi 5 günlük ortalamasının altında kaldı. 60 dakikalık göstergeler aşırı alım bölgesinde olup günlük bazlı göstergeler ise dengelenmeye başlamakta.

Diğer yandan, orta vadeli trend için 22 günlük (1521) ve 50 günlük (1489) hareketli ortalamalarının da yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Dün yaşanan sert yükselişin ardından bugün olası kar realizasyonlarında takip edilecek destek seviyeleri 1521 ve 1515’te bulunmaktadır. Olası yükseliş hareketlerinde takip edilecek ilk direnç seviyesi 1530’da bulunmakta olup bu seviyenin geçilmesiyle birlikte, 1540 ara direnç seviyesi olmak üzere, 1550 seviyesi hedeflenecektir." denildi.

DOLAR


Ikon Menkul tarafından hazırlanan teknik analizde şu ifadeler kullanıldı:

Geçen cuma günü ABD 10 yıllık tahvil faizinin bir anda yüzde 1.6’yı görmesi ile birlikte gelişmekte olan ülke para birimlerinden çıkış yaşanmıştı. Bunun etkisiyle dolar/TL de 7.48 seviyesine kadar yükselmişti.

Ancak ABD 10 yıllığındaki yükseliş yeni hafta itibarıyla fren yaptı ve yüzde 1.4'e geriledi. Dolar/TL de yeni haftada kâr satışlarıyla 7.22 seviyesi görüldü.

Bu kar satışıyla 200 günlük ortalama altında kalmaya devam ediyor. Bu ortalama altında kaldıkça olası yükselişler tepki olarak görülebilir.

200 günlük ortalama üzerinde gözle görülür birkaç mum kapanışı oluşması halinde paritedeki dolar lehine hareketler devam edebilir.
7.37’ye denk gelen 200 günlük ortalama altında gün içinde tekrar 7.21 ve sonrasında 7.10 seviyeleri tekrar gündeme gelebilir.

ALTIN


ÜNLÜ & Co tarafından hazırlanan analizde şu ifadelere yer verildi:

Ons altında baskı artıyor. Küresel tahvil faizlerindeki yükselişin son bulmasına paralel olarak piyasaların daha dengeli bir zemine oturması değerli metallerin de haftaya yukarı yönlü bir eğilimle başlamasını sağladı.

Bu kapsamda altının ons fiyatının 1760 dolar seviyesine yaklaştığını gördük. Ancak teknik açıdan kritik olduğunu düşündüğümüz bu seviyeyi aşmakta başarılı olamayan altın satışların da artması ile günü söz konusu rakamın belirgin şekilde altında tamamladı.

Ağustos ayından bu yana devam eden aşağı yönlü trendin destek noktası olan 1730 doların da altında olunması teknik görünümün ne denli zayıf olduğunu teyit eder nitelikte.

Dolayısıyla 1730 dolar ve önemli ölçüde uzaklaştığımız 1760 doların üzerinde kapanışlar yapılmadıkça kısa vadede iyimser bir oluşumdan söz etmek kolay olmayacaktır.