ERZİNCAN PEYNİRİ DİYE
Üretici Cemal Torun, sahte üretimin arttığını belirterek “29 TL’ye Erzincan peyniri diyerek, Siverek peyniri diyerek satıyorlar, bu ürün yerinde 50 TL, böyle bir fiyat olabilir mi?” dedi. Torun bazı üreticilerin “tereyağı görüntüsünde” ama yüzde 70’i margarin yağları ucuz fiyata satışa sunduğunu anlattı. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar da “Piyasada denetim yok, düzenleme yok. Serbest piyasa ekonomisi, serbest soygun düzeni haline geldi” ifadesini kullandı.
Tarihi geçmiş peynirleri toplayıp kalıba döküyorlar
Vatandaş artan fiyatlar nedeniyle uygun fiyatlı ürün peşine düşerken sahtekarların ağına takılması çok kolay oluyor. Prof. Uysal, tarihi geçmiş peynirleri toplayıp, kalıplara döküp satanlar olduğunu belirterek, “Sahtekarlıkta ciddi artış var” dedi. Markalı üreticiler için de bir sıkıntı yaratan bu sahte ancak ‘erişilebilir’ ürünler, süt üreticilerinin ayakta kalmasını da imkansız hale getiriyor.
Market yasası çıkmadı, aracı üreticiden daha fazla kazanıyor
Türkiye’de market yasasının çıkmaması özellikle gıda fiyatlamasında inanılmaz bir serbestlik yaratıyor. Öyle ki her bir satış noktası aldığı ürüne istediği fiyatı koyabiliyor, belirli bölgelerde anlaşarak fiyatları yükseltebiliyor. 2 liraya üreticinin verdiği domatesin markette 8 liraya satılması gibi süt ve peynir üreticilerinde de bu, büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Üretici Cemal Torun, kendisinin 38 TL’ye verdiği 1 kg ezine peynirini markette 78 TL etiketle bile gördüğünü belirtirken, “Hiçbir kontrol, sınırlama yok. Market yasası olmadığı için istenenen fiyat konulabiliyor, üreticinin burada bir söz hakkı bulunmuyor. Üretici de dertli” dedi.