Risk iştahı güçlü olsa da yurtiçi kararlar nedeniyle TL değer kaybetmeye devam edebilir. Küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikasında sıkılaşmaya gitmek için acele etmediği sinyalini vermesinin ardından ABD Dolar Endeksi 91.78’e gerileyerek son bir ayın en düşüğüne indi. Dolardaki zayıf seyir TL’yi destekledi ve bu etki benzer ülke para birimlerinde de görüldü. Bunun üzerine Merkez Bankası (TCMB) da 2021 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 12.2’den yüzde 14.1’e yükseltirken, enflasyonda son çeyrekte belirgin düşüş olacağı ve faiz indirim çağrılarına rağmen para politikasında önümüzdeki dönemde de sıkı duruşun süreceği mesajını verdi.
YURTDIŞI KAYNAKLI
Investing.com analisti Şenay Şerefoğlu, doların 8.80 lira seviyelerinden, 8.40 liraya gerilemiş olmasının önemli olduğunu ancak, bu seviyelerin de çok yüksek olduğunu belirterek, düşüşün küresel gelişmelerden kaynaklanmasının riskli olduğunu söyledi. Şerefoğlu, “Küresel fiyatlama kurdaki düşüşü desteklerken enflasyon başta olmak üzere göstergeler ve siyasi durum TL’yi destekleyemeyebilir. Nisan ayı itibarıyla 8 lira seviyesi üzerine yerleşen kurda psikolojik olarak öncelikle bu seviye altına gerileme olması gerekir. Aksi durumda düşüşler kısa süreli alım olarak değerlendirilmeye devam edebilir” dedi.
“Liradaki yükselişin nedeni MB’nin indirime direnmesi”
İngiliz Financial Times gazetesinde yayınlanan analizde, Türk Lirası’nın temmuzda en parlak gelişmekte olan ülke parası olmasının nedeninin Merkez Bankası’nın (MB) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz indirme baskısına direnmesi olduğu savunuldu. Abdrn portföy yöneticisi Viktor Szabo, Erdoğan’ın açıklamalarının faiz indirimine dönüşeceği korkusu yaşandığına işaret ederek, “Yine de TL bu yıl yabancı yatırımcıların gözünde dramatik bir şekilde düştü. Son zamanlarda iyi gidiyor, çünkü daha önce çok kötüydü. Satacak kimse kalmadı” dedi.