Pandemi ile dünya artık bildiğimiz gibi değil. Üstüne üstlük 2021 ve ötesindeki gelişmelerin ezberleri daha da bozacağı öngörülüyor. Geleceğin trendlerini biraz daha netleştirmek adına McKinsey & Company, 2021 yılına ve ötesine yön verecek öngörüleri, ‘küresel ekonomi’, ‘iş dünyası’ ve ‘toplumsal yapı’ ana başlıkları altında topladı. En çok dikkat çeken trend, tüm krizlerden sonra olduğu gibi tüketicilerin kaybettiği zamanı geri almak için yöneleceği ‘intikam alışverişi’ hareketi oldu.

1 - Güvenin geri dönüşü

Tüketicilerin de geri dönmesini sağlayan bu trendle, harcamaların artması bekleniyor. Biriken talebin açığa çıkışı, daha önceki bütün ekonomik krizlerde olduğu gibi, bir ‘intikam alışverişi’ hareketine neden olacak. Pandemiden en negatif etkilenen hizmet sektörü; özellikle restoranlar ve eğlence mekanları bu geri dönüşten de en fazla fayda sağlayacak.

2 - Tatil amaçlı seyahatlerin yeniden başlaması

Uluslararası seyahatte, pandemiye bağlı sınır kısıtlamaları nedeniyle kriz sürse de yasakların kalkmasının hemen ardından tatil amaçlı seyahatlerin hızla hareketlenmesi bekleniyor. Pandemide Zoom gibi teknolojilerin hayata girmesinin etkisi ile iş seyahatlerinde uzun dönemli yapısal bir değişimin başladığı vurgulanıyor.

3 - İnovasyon dalgası ve başlattığı yeni girişimciler nesli

İhtiyaçlar, icatları doğuruyor ve kaos girişimciler için alan açıyor. Örneğin ABD’de, sadece 2020’nin üçüncü çeyreğinde, 1.5 milyon yeni işletme başvurusu yapıldı.

4 - Dördüncü endüstri devriminin hızlanması

Geçmişte çığır açan teknolojilerin, verimliliği artırmaya başlaması 10 yıldan uzun sürüyordu. COVID-19 krizi yapay zeka ve dijitalleşme gibi alanlarda, bu geçişi birkaç yıla indirdi.

YENİ NORMALİN ÖNCELİĞİ ‘YEŞİL İYİLEŞME’ OLACAK


Online perakende en önemli iş dünyası trendi olarak öne çıkıyor. Tedarik zincirinde yeniden dengelenme ise bir diğer önemli iş trendi. Şirketler, hem otomasyon hem de yapay zeka, veri analitiği alanlarındaki gelişmelerden faydalanarak tedarik zincirlerini yeniden dengeliyor. Bir diğer önemli trend olan “yeşil iyileşme” sürdürülebilirliğin ‘yeni normal’in öncelikli konusu olduğunu gösteriyor. İşletmeler ve parçası oldukları toplum arasında bir köprü görevi üstlenen paydaş kapitalizmi de pandemide daha da önemli hale gelmiş durumda.