Kafe ve bar çalışanlarının Antalya Eğitim-Sen Şube binasında yaptığı basın açıklamasında pandemi nedeniyle kapalı olan iş yerlerinde çalışanların geçim sıkıntısı yaşadığı dile getirilirken, iş yerlerinin açılması için çağrı yapıldı.

Açıklamaya, Turizm İşçileri Dayanışması ve Otel ve Turizm İşçileri Sendikası da destek verdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Hükümet pandemi destekleri doğrultusunda çalışanlara, kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) ve ücretsiz izin nakdi ödeneği sağladı. Kısa çalışma ödeneği alanlar 1.500 TL, ücretsiz izne çıkarılanlar ise 1.170 TL ile geçinmek zorunda bırakıldı.

Şimdi mekanların ne zaman açılacağı belli olmamasına rağmen hükümet kısa çalışma ödeneğinin 31 Mart’ta, ücretsiz izin nakdi yardımının ise 17 Mart’ta kesileceğini belirtti.

İnsanların aylarca net asgari ücretin bile yarısından az olan bir rakamla geçinmesi beklendi. Şimdi o da kesiliyor. İş yerlerinin kapatıldığı dönemlerde kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik ödeneğinden faydalandırılan işçiler sosyal güvenlik primlerinden de faydalanamıyor.

İşçilere bir miktar para veriliyor ama karşılığında sosyal güvenceleri ellerinden alınıyor. Ücretsiz izin ve kısa çalışma dönemleri çalışanların emeklilik haklarında mağduriyete sebep olmamalıdır.

Yeme-içme sektöründeki iş yerlerinin, pandemi nedeniyle tam kapasiteyle değil düşük kapasiteyle açılacağı konuşuluyor.  Düşük kapasiteyle açılması demek, birçok insanın işine dönememesi demektir.

Bu sebeple kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin nakdi yardım desteği tüm sektörler için kaldırılsa bile, yeme-içme sektörü için yıl sonuna kadar devam ettirilmelidir.

Aksi takdirde sektördeki birçok arkadaşımız işsizlikle, açlıkla yüz yüze kalacaktır. İl ve ilçelerin corona virüsü pandemisinin yaygınlığına göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak kategorize edileceği buna göre açılacağı duyuruldu.

Mekanlar düşük, orta, yüksek, çok yüksek ayrımı yapılamadan açılmadır. Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik. Mekanların açılmasında işletme ayrımı yapılmamalı tüm mekanlar aynı anda açılmalıdır.


“HEPİMİZİN HÜKÜMETTEN ALACAĞI VAR"


Milyonlarca insanın içinde olduğu bir sektör yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtilen açıklamada, “Sektörde çalışan  işçiler ise açlıkla karşı karşıya. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 180 bin iş yeri kapalı. Bu işletmelerin her birinde 10 kişi çalışsa 2 milyon insan ediyor, aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiş durumda.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Kapanan dükkan yok’’ dedi. Ama Ticaret Bakanlığı 2020 yılında 99 bin 588 esnafın iş yerini kapattığını açıkladı. Esnaf da çalışan da oldukça zorda. Daha fazla iş yeri kapanmadan dükkanları açın. AKP’nin 13 Ocak’ta kongreleri başladı, kalabalık salonlarda kongreler yapılabiliyor.

Cumhurbaşkanı bile salonlar için, ‘‘Salon lebalep dolu’’ diyor, o derece dolu salonlar. Dün Sağlık Bakanı'nın da katıldığı bir cenaze törenini hep beraber izledik, cami avlusu hınca hınç doluydu.

Soruyoruz: Bu corona virüsü hiçbir yerde bulaşmıyor da sadece bizim iş yerlerimiz de mi yayılıyor? İş yerlerimiz acilen açılmalıdır. HES kodu ile, toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa siyasi partiler kongre yapabiliyorsa kafeye, bara, lokantaya da gidilebilir.

İşletmelerin bir an önce açılmasını istiyoruz, bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, iş yerleri açılsın, yasaklar kalksın. Konser salonları ve tiyatrolar da sektörümüzün bir parçası, onlar da açılmalı.

Son 2 ayda Duran Ay, Erdem Topuz ve Mert El adlı müzisyen arkadaşlarımız işsizlik sebebiyle intihar etti. Hepimizin alacağı var hükümetten. Son olarak kahvehane, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanları örgütsüz olduğu için bu süreçte hak arama zeminlerinden yoksun kalmıştır.

Tüm arkadaşlarımızı; iletişim kanallarımızı arttırmak, yan yana gelişlerimizi çoğaltmak ve içine düşürüldüğümüz yoksulluğa karşı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Sektörde çalışan tüm arkadaşlarımızı örgütlenmeye çağırıyoruz. Hesabı biz ödemeyeceğiz” diye bitirildi.