Türkiye, OECD’den Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’nin uygulanması ve yurtdışı rüşvet suçlarının çok düşük düzeyde denetlenmesi konularında Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu’nun endişelerini gidermek için yeterli adımları atmadığı yolunda uyarıldı. Sözleşmenin maddelerine göre bundan sonra adımlar daha da gecikirse Türkiye’ye karşı yaptırımlar daha da sıkılaşacak.

DEZAVANTAJ YARATIR

TRC Danismanlik Kurucu Ortağı Bülent Hacıoğlu, OECD’nin Türkiye’nin hem yurtdışındaki kamu görevlilerine verilen rüşvet iddialarını araştırıp kovuşturmada ve olası yaptırımların hukuki olarak tanımlanmasında, hem de Türkiye içindeki yargı bağımsızlığı ile bu alandaki kamu personelinin rüşvetle mücadeledeki eğitimi ve bilinçlendirilmesi aşamalarında eksikliklerinin olduğunu belirttiğini ifade etti. “29 Haziran’da yapılan açıklamada da bu eksikliklerin giderilmesi için gerekli adımların hâlâ atılmadığının tespit edildiğini görüyoruz” diyen Hacıoğlu şöyle devam etti: “OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’ne göre Türkiye’nin gerekli adımları atmaması durumunda Çalışma Grubu kamuoyuna yapacağı bir açıklamayla Türkiye’de bulunan şirketlerin “due diligence” tabir ettiğimiz daha sıkı incelenmesi yönünde tavsiyede bulunabilecektir. Bu da Türk firmalarının diğer ülkelerdeki rakiplerine karşı dezavantajlı bir konuma gelmesine yol açabilecektir.”

Bülent Hacıoğlu

Eşit ve adil koşullar hedefleniyor


OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi temel olarak üye ülkelerde tüm firmaların eşit ve adil koşullarda rekabet etmesini ve vatandaşlara kaliteli, olması gereken maliyetlerde yapılmış ve tüm kesime ulaşan kamu hizmetleri verilmesini amaçlıyor. Türkiye, sözleşme şartlarına uyum göstermediği için OECD’den sert bir uyarı almış durumda.