Kuraklık ile birlikte büyük rekolte kayıplarının yaşandığını ve gidişatın parayla dahi gıda ithalatı yapılamayacak bir duruma işaret ettiğini kaydeden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde daha önceki yıllarda duyduğumuz “kıtlık” ve “erzak karnesi” gibi kelimeleri kesinlikle unutmamalıyız ve kuraklık yüzünden bunlarla karşılaşmamak için en köklü tedbirleri almakta da asla gecikmemeliyiz” uyarısında bulundu.
GIDAYA ERİŞİLEMEYECEK
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Bayraktar, temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının 4 kata yaklaştığına işaret ederek, mazot, gübre, tohum gibi girdi fiyatlarının döviz ve gelişmelere bağlı olarak rekor seviyelere yükseldiğini anlattı. “Üretici ülkelerden ucuz buğday, et, süt ve diğer ürünleri temin etme imkânımız bir süre sonra ya kalmayacak ya da yüksek maliyetlerle almak zorunda kalacağız. Bu ülkelerden alım yaptığımızda sadece ürün ithalatı yapmış olmayacağız, ‘gıda enflasyonu’ da ithal etmiş olacağız” ifadelerini kullanan Bayraktar, gerçekleşme ihtimali çok fazla olan bu durumun Türkiye’de birçok insanımızın gıdaya ulaşamaması anlamına geleceğini anlattı.
Zam rekoru karpuzda
TZOB verilerine göre, üretici ve market arasındaki fiyat makası temmuzda da açılmaya devam etti. Üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 259.02 ile patlıcanda olurken, bu fark salatalıkta yüzde 216.43 kabakta yüzde 205.67 oldu. Temmuz ayının zam şampiyonu ise karpuz oldu. Verilere göre Temmuz ayında markette en fazla fiyat artışı yüzde 57.33 ile karpuzda görülürken, bunu yüzde 46.63 ile kuru soğan, yüzde 26.57 ile salatalık, yüzde 20.76 ile taze fasulye takip etti. Temmuz ayında markette 26, üreticide 17 üründe fiyat artışı gerçekleşirken Bayraktar, “Kuraklığa karşı ciddi önlemler alınmazsa etkileri yıllarca sürer” dedi.