Küresel bir etki oluşturan pandemi salgını sonrasında gerek kişisel ilişkilerde, gerek alışveriş, seyahat, tatil gibi çeşitli alışkanlıklarda duygu durumları ve davranış şekilleri çok değişti. Artık tüm bu alışkanlıkları sürdürürken insanlar önce önlemlerin alındığına inanmak ve başkalarının da bu önlemlere uyduğunu görmek, tedbirli olduğuna inanmak istiyor. Bilinen yerlerde ve insanlarla etkileşim içinde olmak tercih ediliyor.

Araştırma şirketi Twentify, aşılamanın gerçekleşmesi ve kısıtlamaların kalkması ile başlayan süreçte toplumsal açıdan değişen alışveriş, seyahat, tatil ve harcama alışkanlıklarını anlamak, temelde en çok hangi endişelerin taşındığını saptamak için bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye’de 1.010 katılımcı ile temmuz ayında yapılan araştırma sonucunda, endişe durumu ve değişen alışkanlıklar hakkında bir rapor yayınladı. Raporda, bununla ilgili şu ifadelere yer verildi:



KARARSIZLIK SÜRÜYOR

“Artık endişelerimiz hastalığın kendisinden çok toplumsal hayata yönelik olduğundan, vakaların artması, insanların önlemleri azaltması, ekonomik durgunluk endişelerimizin en başında geliyor. AVM’lerde alışveriş konusunda ise çekimser değiliz, ancak çoğumuz da kararsızız. Zorunlu olmadıkça da seyahat etmeyi tercih etmiyoruz. Yolların güvenli olduğuna inanmamız çok önemli.”

2022 sonuna kadar eskiye dönüş beklenmiyor


Aşılama ve kısıtlamaların kaldırılmasına rağmen çekinceler sürüyor. Twentify’nin raporunda “Salgının etkilerinin ancak 2022’den sonra yaşamımızdan çıkacağına inanıyoruz. Covid-19’un yaşam şekli ve düzeni üzerindeki etkilerini sorduğumuz katılımcıların yüzde 44’ü kesinlikle 2022’den sonra her şeyin biteceğine inanıyor” tespitine yer verildi.