Türkiye, yabancı yatırımcıyı faizle cezbedip sıcak para bekleyerek ihtiyacı olan döviz finansmanını sağlamayı amaçlıyor. Ancak asıl önemli olan Türkiye ekonomisinin yüksek faiz sarmalından kalıcı olarak çıkması. Bunun için de ekonomistlerin işaret ettiği yol haritası kapsamlı reform ve politikalardan geçiyor. Blogunda “Sıcak para kazanıyor, biz kaybediyoruz” başlıklı bir yazı kaleme alan Ekonomist Mahfi Eğilmez, bu tür sıcak para girişlerinin ancak günü kurtarmayı sağladığını belirterek şu yorumu yaptı:

Mahfi Eğilmez


POPÜLİST ADIMLAR

“Bugün niçin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yerini sıcak para almış durumda? Çünkü doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çekecek ivmeyi kaybetmiş, onun yerine ülkeyi sıcak para cennetine çevirecek popülist adımlara ağırlık vermiş durumdayız. Ya 2005 – 2008 arasında yaptığımız gibi yapısal reformlara yönelip doğrudan yabancı sermayeyi çekeceğiz ya da bugünkü gibi faiz/kur ekseninde ilerleyip sıcak para girişini çekici hale getirerek yüksek maliyetli ve günü kurtarmaya yönelik bir politika izleyeceğiz.”

SONUÇ DEĞERSİZ TL

İktidarın kapsamlı reform ve politikalar ortaya koymadan ekonomi dışı nedenlerle yüksek faiz politikalarından vaz geçtiğini ve bunun sürekli olarak TL’nin değersizleşmesi ile sonuçlandığını vurgulayan Sesmir Başkanı ve JCR Eurasia eski Başkanı Orhan Ökmen de böyle devam ederse Türkiye’nin yoksullaşmaya devam edeceğini söyledi.

5 milyar dolar geldi


Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı verilere göre faiz artırımının başladığı 13 Kasım 2020’den bu yana yurt dışından toplam fon akımı 5 milyar $ oldu 15 Ocak haftasında ise yurt dışı yerleşikler hisse senetlerinde alım yaparken, tahvillerde satış yaptı. Yerel piyasalara son hafta 14 milyon dolar fon akımı oldu. Tahvillerden (repo dahil) ilgili haftada 17.7 milyon dolar fon çıkışı oldu. Hisse senetlerine ise ilgili haftada 31.4 milyon dolar fon akımı gerçekleşti.