Doğal afetler ve ekonomik krizin pençesindeki Türkiye’de, veriler her geçen gün daha olumsuz bir tabloya işaret ederken, pandemide devam eden dalgalı seyir, toplumdaki işsizlik korkusunu da körüklüyor. Gerçek işsizliğin 10 milyon civarında seyrettiği ve kronik hale gelen bu problem, çalışanları her geçen gün daha büyük bir belirsizliğe sürüklerken, her 10 çalışandan 8’i işini kaybetme endişesi taşıyor. Ipsos’un araştırmasına göre, bayram öncesi çalışanların yüzde 44’ü işini kaybetme konusunda çok endişeli hissederken, bugüne gelindiğinde çok endişeli olanların oranı yüzde 59’a çıkmış durumda. Kısmen endişeliler ile birlikte günümüzde çalışanların yüzde 81’i işsiz kalma korkusu içinde. Salgının işyerlerine olumsuz etkisi olacağını düşünen çalışanların oranı da Temmuz başına göre 17 puan artarak yüzde 59’a yükseldi. Araştırmaya göre bugün her 10 çalışandan 6’sı işlerinin geleceği konusunda daha ümitsiz.

İŞ KAYIPLARI BAŞLADI

Diğer taraftan geçen 1.5 yıllık sürede devam eden işten çıkarma yasaklarının sona ermesinin hemen ardından iş kayıpları da başlamış durumda. Araştırmaya göre .yasağın kalkmasından sonra hanelerin yüzde 23’ünde işini kaybeden bir kişi olmuş. Çevrelerinde ise bu oran yüzde 38. Yapılan tespitler çalışanlar nezdindeki endişe duygusunun yükselmesinde işten çıkartılma yasağının sona ermesinin de etkisi olduğuna işaret ediyor. Çalışanların yüzde 55’i aşı olmak istemeyen kişilerle aynı işyerinde çalışmak istemediğini belirtirken,  bu oran önceki haftalarda yüzde 41 seviyesindeydi.

Sidar Gedik

Aşı düzenlemesi kritik


Sonuçları değerlendiren Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik “Bir yandan salgının yeniden gemini kopartması diğer yandan koruma önlemlerinin sona ermesi çalışan kesimin endişelerini körüklüyor. İşini kaybetmekten korkanların oranı 3 hafta içinde yüzde 44’ten yüzde 59’a yükseldi” ifadelerini kullanırken, aşı konusunun da kritik olmaya devam ettiğini aktardı. Burada zorunlulukla ilgili belirsizliğin giderilmesi gerektiğini anlatan Gedik, “Bazı ülkelerde bu konuda düzenlemeler oluşmaya başladı. Okulların açılması yaklaşırken bu konuda kamu otoritesinin bir kural bir kural tanımlaması çok elzem” dedi.