Atlas Yardım Derneği, 2008 yılında İstanbul’da kuruldu. Halktan gelen yardımları, ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorlar. Yardımlar arttıkça, dernek de daha fazla kişiye ulaşmaya başladı.  Sıcak yemekten kırtasiye malzemesine, tekerlekli sandalyeden ameliyat masraflarına kadar yoksullara derman oluyorlar. Atlas Yardım Derneği, korona günlerinde en iyi çalışan dernek seçildi. Gönüllü kadınların destekleriyle her gün 200 kişilik yemek hazırlanıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor. Dernek Başkanı Ferda Altıntaş, “Ekonomik durumun iyi olmadığını yardım alanların sayısındaki artışla görüyoruz. Yumurta, süt dağıtımında bile yüzlerce kişi kuyruğa giriyor” diyor.

Geçen hafta Aladağ’ın dağ köylerine giyim yardımı götürüp ihtiyaç sahiplerine tekerlekli sandalye dağıtımı yapan dernek üyeleri önceki gün de Tokat’ın Almus ilçesinde doğal taşların işlenmesi için gereken makinenin alınması ve “Mücevher Tasarım Köyü” kurulması için Almus Belediye Başkanı Bekir Özer’le bir araya geldi. SÖZCÜ’nün sorularını yanıtlayan Atlas Derneği Başkanı Ferda Altıntaş, şunları kaydetti:

İHTİYAÇ SAHİBİ ARTTI

“2008’de gıda dağıtımıyla, yemek vermekle işe başladık. Çoğu zaman bunları dağıtmakta zorlanıyorduk. Çünkü alanların sayısı azdı. Şimdi durum çok değişti. Gelen ihtiyaç sahibi o kadar arttı ki tahmin edemezsiniz. Eskiden ihtiyacı olmayan bir sürü aile ihtiyaç sahibi durumuna düştü. Garsonlar, müzisyenler ve aklınıza gelen birçok meslek sahibi de ihtiyaç sahibi oldu.



 

YENİ İHTİYAÇ SAHİPLERİ İSTEMEYİ DE BİLMİYOR


Pandemi dönemiyle birlikte alım gücü daha da düşüp işsizlik sayısı artarken en önemli konu sosyal yardımlar oldu. İnsanlar belediyeler ve yardım dernekleri arasında mekik dokuyor. Ferda Altıntaş, ihtiyaç sahiplerindeki artışa dair gözlemlerini şöyle aktarıyor:

“Yeni ihtiyaç sahipleri yardım istemeyi de bilmiyor. Kimisi yardım almayı onuruna yediremiyor.

BEDAVA YUMURTA İÇİN KUYRUKTA BEKLEDİLER Korona günlerinde yoksulluk zirve yaptı. En ufak bir yardım dağıtımında bile yüzlerce kişi kuyruğa girip saatlerce bekliyor.


Yardım dağıtırken önceden bu insanların gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığını araştırırdık. Bugün araştırmaya bile gerek kalmıyor. İnanın, ekmek alamama durumu gerçekten var. Yoksa gelip bir tas çorba için beklerler mi? İnsanın ihtiyacı olmasa gelip almaz. Alanların sayısında öyle bir artış var ki tahmin edemezsiniz. Siyaset yapmıyorum, gördüğümü aktarıyorum.”