Merkez Bankası’nın (MB) kurdaki artışı frenlemek için piyasaya döviz satışı yaptığı artık hükümet cephesinde de kabul gördü. Yapılan açıklamalar, kamu bankalarının da rezervlerin hızla erimesine neden olan döviz trafiğindeki rolünü ortaya koydu.

2020’de 3 büyük kamu bankası 9 hafta üst üste döviz açığı yasal sınırını aşarak, ‘sermayenin % 20’sinden fazla yabancı para açık pozisyonu vermeme’ kuralını ihlal etti. Sonuçta geçen hazirandan ağustosa kadar olan dönemde kamu bankalarının döviz açık pozisyonu 12 milyar dolara ulaştı.



Bu açık özkaynakların nerede ise %39’una ulaşarak yasal limitin yaklaşık iki katına çıktı. Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, döviz açığı neticesinde kamu bankalarının 2020 yılı sonunda toplamda 17 milyar 245 milyon TL kambiyo zararı yazdığını hesapladı.

Kerim Rota


Eski hazineci ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, “Kambiyo ve türev zararlarına bakınca kamu bankalarındaki zarar bankaların yıllık kârına oranla çok yüksek” dedi. Kamu bankalarının ölçüsüz satış yaptığını belirten ekonomist Dr. Murat Kubilay ise bankacılık sisteminin büyük risk altında bırakıldığını ve bunun tadilinin ancak yükün Hazine’ye yani 84 milyonun kasasına aktarılmasıyla atlatılabildiğini söyledi.

SAVUNMA HATTI KASIMDA KIRILDI


MB rezervlerinin satılarak Türkiye’nin neredeyse ödemeler dengesi krizine girmesine yol açıldığını belirten Kerim Rota, şöyle devam etti:

“Bu sorumsuzluk kamu bankalarına da sıçramıştı. Muhtemelen kamu bankaları da döviz varlıklarını Türk Lirası’na karşı satıp “açık pozisyon” taşımaya başladılar. O dönem kurlarına bakarsak bu açık pozisyonun dolar kuru 6,85 civarında işlem görürken yaratıldığını tahmin edebiliriz. Daha sonra TCMB rezervleri skandalı patlayıp, satılacak döviz tükenince 6.85 savunma hattı kırıldı. Eski bakanın ayrıldığı gün ise dolar 8.50 seviyelerine kadar yükseldi.”

BDDK verilerine göre kamu bankalarının yabancı para net genel pozisyonu 13 Aralık 2019'dan bu yana ilk defa 5 Mart 2021 itibarıyla artıya geçti. Kamu bankalarının yabancı para açık pozisyonlarının bir kısmının yaz aylarında Hazine tarafından döviz tahvil çıkarılarak kapatılsa da, kasım ayında kurların tepe notasına geldiği günlerde halen 4 milyar dolar civarında pozisyon taşıdıklarına işaret eden Rota, “Yılbaşında ise bu açık kapandı ancak bu alım satım işlemlerinden önemli bir zarar ettiklerini tahmin etmek zor değil” yorumunu yaptı.

SİSTEMİN ÇATIRDAMA İHTİMALİ GÖRÜLDÜ


Ekonomist Dr. Murat Kubilay, 2020’nin yaz aylarında doların 6.85 lira seviyesinde savunulurken, yaklaşık 40 milyar dolarlık rezervin heba edildiğini belirterek, Çin ve Katar gibi diğer merkez bankalarından ödünç alınan rezervler de yeterli olmayınca devreye kamu bankalarının girdiğini söyledi.

Bankalara sermayenin %20’sinden fazla yabancı para açık pozisyonu vermeme kuralının, Kasım 2000 krizinden sonra Şubat 2001 döneminde dolar kuru patlaması ile iflas eden bankacılık sisteminin bu riskleri bir daha yaşamaması sebebiyle konduğunu hatırlatan Kubilay, kural tanımazlık sonucu yasal sınırların aşılmasıyla kamu bankalarının 2001’deki kadar feci duruma düşmeseler de büyük zarar ettiklerini kaydetti.

Kubilay, “Öyle ki faiz gelirleri ve işlem aracılık gelirleri yine yüksek seyrederken büyük kambiyo zararları yazıldı. Özel bankalar ise yabancı para tarafında pozisyon tuttukları için zarar yerine kâr ettiler. Riskin büyümesi ve bankacılık sisteminin çatırdama ihtimalinin görülmesi üzerine, Hazine dolar cinsi tahvil ihalesi açarak bankaların döviz açığını kendi üstüne aldı ve risk tamamen kamuya taşındı” yorumunu yaptı.