■ Babam oteli Golden Savoy olarak açtı, bir süre sonra işletmesi için bir Suudi prense kiraladı. Otelin ismi Jumeirah olarak değişti. Fakat oğlu ölünce prens oteli Botır Rakhimov’a (Bahtiyar İkramoğlu) devretti.
■ Botır işin başına geçince çok büyük problemler başladı. ‘Para kazanamadık’ diyerek ödemeler yapılmadı. Tabii ki asıl sebep, babama baskı yapıp buranın üzerine çökmekti.
■ Babam sonunda bezdi, ‘Satayım’ dedi. Turan Avcı çıkmış, ‘Ben alırım’ diye. Türkiye’ye geldim, otele tedbir koymaya çalıştım, vasi atamaya çalıştım.
■ Ben vasi atamaya çalışınca, babam mahkemede ‘Oteli 100 milyon dolara satıyorum’ dedi. Turan Avcı ‘Aldım’ dedi ama çeke bakınca Andrey Ravyoric diye bir adam çıkıyor. Andrey, Avcı’nın yanında çalışan çaycı, şoför gibi bir adam. Ortada 47 milyon dolarlık bir çek var, karşılıksız. Andrey kaçmış gitmiş Rusya’ya. İşin tuhaf yanı Andrey döndü, oteli Botır’a hediye etti. Botır Rakhimov, kırmızı bültenle aranıyor. T.C. vatandaşı yapılmış, 5 pasaportu var. Babam komadayken kasadan hisseler çalınmış ve Çekoslovakya’ya kaçırılmış.
EKBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ekşioğlu, Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov’la.■ Botır’ın yanında bir de Cihan Ekşioğlu diye bir kişi türedi. Ekşioğlu, babamın vefat ettiği gün otelimize tankla girdi. O ara devletin kışlalarına tadilat yapıyordu. Oteli fethetti.
■ Aralık 2020’de Sezgin burayı aldı ve beni aradı, ‘Ben bu oteli Kazaklardan 42 milyon Euro’ya satın aldım’ dedi. Sonra biri anlattı. ‘Rakhimov, Korkmaz’dan 30 milyon dolar borç aldı; o borcun karşılığında oteli verdi, üstüne de biraz para aldı’ dedi.
Şüpheli bir biçimde öldüğünü düşünüyorum
“İlk sahibine bedel ödenmeden bu insanlar otelin üzerine bedavaya çöktü” diyen Victoria Yasemin Uras, babasının şüpheli bir biçimde öldüğünü iddia etti. Babasının Paramount Hotel’deki villasında yaşadığını kaydeden Uras, şunları anlattı:
■ 2017’de kız kardeşim çağırınca anında uçak biletimi aldım geldim, babamı perişan bir durumda buldum. Tekerlekli sandalyede indirdiler, sarkmış sandalyede duramıyor, perişan bir durumda. Beli kırıktı, kalbi olduğu için ameliyatı yapamadık, ağrı kesici kullanıyordu. Çok uyuşturulmuş bir durumda gördüm, hastaneye kaldırdık. Felç geçiriyor zannettik, meğer şekeri 50’inin altına düşmüş. Babamın şekeri 400’lerdeydi, doktorları dedi ki, ‘Biz babanızın şekerini 200’e düşüremezken, 50’lerin altına düşmüş.’ Şekeriniz 50’nin altına düştüğü zaman ölürsünüz. Fazla insülin verilmiş gibi. 3 gün şeker verildi direkt. Öyle toparladık.
TÜP ANİDEN ÇIKMIŞ
■ KOAH hastasıydı, boynu delikti ve tüp takılmıştı. Aniden o tüp çıkmış. Eşim doktor, ‘O tüp öyle çıkmaz’ dedi. Boğuldu, ambulans gelene kadar krizler geçirdi. Bu sefer kalbi durdu. Kalbi 45 dakika çalıştırmaya çalıştılar, beyin ölümü oldu. 2 hafta komada kaldı o arada vefat etti.
