Ankara Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği üyesi olan 19 yaşındaki Umut Ahmet Gündüz, 15 Temmuz 2020 günü arkadaşı Ali Can Aydın ile antrenmandan dönüyordu. Gündüz’ün araç sürücülerini uyarmak için kaskında ve bisikletinde ışıklandırması vardı. Gençler, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda ilerlerken arkadan gelen Çağdaş Ş.’nin kullandığı otomobil Gündüz’e çarptı.

Ailesi, arkadaşları, bisiklet kulüpleri “Umut’a Ses Ol / Bisikletli Ölümlere Son” sloganlarıyla kampanya başlattı.


DURMADILAR...

Talihsiz genç ön cama çarpıp yere savruldu. Bu arada beyaz renkli bir otomobil fren yapmasına rağmen kontrolünü kaybedip Umut Ahmet Gündüz’ü altına aldı ve sürükledi. İkinci araç da durmayıp yoluna devam etti. Hastaneye kaldırılan Umut doktorların tüm müdahalesine rağmen hayata tutunamadı. Ailesi, arkadaşları gözyaşlarına boğuldu.

Okul gezilerini kaçırmazdı.


IŞIK GÖRMEMİŞ

Çarpma nedeniyle plakası yola düştüğü için yakalanan Çağdaş Ş.’nin 1.53 promil alkollü olduğu belirlendi. Vicdansız sürücü ifadesinde, karanlık ve ışıksız bölgede giderken pat diye ses duyduğunu ve camının kırıldığını, bisikleti ve bisiklete ait ışıklandırmayı görmediğini iddia etti. Hazırlanan bilirkişi raporunda, Çağdaş Ş.’nin görüş, hava, yol ve trafik şartına uymadığı, bisikletli ile arasına mesafe bırakmadığı belirlenerek, ‘asli kusurlu’ olduğu anlaşıldı. Diğer sürücü ise ‘tali kusurlu’ sayıldı.

Hayat doluydu.


SESSİZ KALMADILAR...

Gündüz Ailesi, Çağdaş Ş.’nin ‘kasten öldürme’ suçundan yargılanması için mahkemeye dilekçe verdi. Umut Ahmet’in ailesi, bisiklet kulüpleri, yakınları, arkadaşları ve duyarlı vatandaşlar, yaşanan korkunç olaya sessiz kalmadı. “Umut’a Ses Ol / Bisikletli Ölümlere Son” sloganlarıyla kampanya başlatıldı. Baba Menderes Gündüz, oğlunun cinayete kurban gittiğini, son iki yılda 258 bisikletlinin alkollü sürücülerin karıştığı kazalarda can verdiğini söyledi.

Henüz 19 yaşındaydı.

Aşırı hızlıydı, çarptı kaçtı Bu kaza değil CİNAYET


“Oğlum hastaneye yetiştirilemediği için öldü” diyen baba Menderes Gündüz, “Buna kaza değil, cinayet diyoruz. Sürücünün alkollü olması, aşırı hızda seyretmesi, yaralıyı ölüme terk etmesi iddiamızı kanıtlıyor. Hastanenin ışıkları kaza noktasından gözüküyordu. Ama oğlum hastaneye götürülmedi. Türkiye’de son iki yılda can veren 258 bisikletlinin faili, yüzde 90 alkollüydü ve arkadan çarptı. Her çarpan, ‘Bisikletlinin burada ne işi var?’ diyor. Bu savunmanın ‘Gece kadının sokakta ne işi var?’ demesinden farkı yoktur. Yollar sadece motorluların değil, bisikletlilerindir” dedi.