Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri rektör Melih Bulu'nun atanmasına yönelik protesto nöbetlerinin 79'uncsunu gerçekleştirdi. Bir kez daha rektörlük binasına sırtını dönen öğretim üyeleri, daha sonra haftalık basın açıklamalarını okudu.

23 Nisan'ın resmi tatil olması nedeniyle her cuma yaptıkları açıklamalarını bugünden okuyan akademisyenler şunları söyledi:

*İki öğrencimiz bu hafta adli kontrol şartlarının gereği olarak her hafta pazartesi günleri yaptıkları gibi Armutlu Fatih Sultan Mehmet karakoluna gittiler. Karakola sırt çantalarıyla girdikleri bahanesiyle çıkan tartışmada polis şiddetine maruz bırakıldılar. Darp edildiler, çıplak arama yapılmakla tehdit edildiler.

*Öğrencilerimizden birisi, bu olayın ardından hastaneden darp raporu aldı. Anayasayla güvence altına alınmış barışçıl protesto haklarını kullanan öğrencilerimiz üzerinde, 2 Ocak'tan beri sürdürülen bu psikolojik ve fiziksel şiddete, soruşturma ve davalara derhal son verilmelidir.

Protestolara katılan öğrencilerin temel insani haklarını ihlal ederek yaratılan bu baskı, şiddet ve korku atmosferinin, haklı mücadelelerini sindirmesine izin vermeyeceğiz.



"ÜNİVERSİTE TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR DARBE GERÇEKLEŞTİRİLDİ"

*Bu hafta atanmış rektör ve ekibi üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan senatomuzda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için üniversite tarihinde görülmemiş bir darbe gerçekleştirdi.

*Bu darbe pek çok antidemokratik adımla hazırlandı: Seçilmiş Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlerinin yerine rektör yardımcıları vekaleten atandı. Yabancı Diller Yüksek Okulu müdürü bileşenlerine danışılmadan değiştirildi.

*Gayrimeşru rektör, bir gecede kurulan İletişim Fakültesine kendini dekan vekili olarak atadı. Bir gecede kurulan ve öğrencisi, öğretim kadrosu, fakülte kurulu olmayan Hukuk Fakültesine, üniversite dışından bir senato temsilcisi taşındı.

*Tüm bu adımlar senatoyu gasp etmeye yetmediği için gayrimeşru rektör ve yardımcıları dünkü senato toplantısında kendi kendilerini atadıkları pozisyonlara dayanarak mükerrer oy kullanma teşebbüsünde bulundular. Sinsice planlanmış böylesi acınası bir mizansenle karşı karşıya bırakılan meşru senatörlerimiz toplantıyı terk ettiler. Senatörlerimizin üniversitemizin temel ilkelerini savunmak için gösterdiği bu tavrı destekliyoruz. Senatörlerimizin yanındayız.



"ÜLKEMİZİN TÜM ÇOCUKLARINA SÖZ VERİYORUZ"

*23 Nisan vesilesi ile, ülkemizin tüm çocuklarına söz veriyoruz. Yarın, onların ülkesinde üniversiteler dışarıdan ve tepeden inme emirlerle yönetilmeyecek. Rektörler bir gece yarısı üniversitenin haberi olmaksızın saray koridorlarında belirlenmeyecek.

*Bir hafta sonu ansızın yeni fakülteler açılmayacak, dekanlar atanmayacak. Üniversiteler, siyasi iktidarın ya da YÖK'ün arka bahçesi değil, özgür, bağımsız, özerk kurumlar olarak serpilip gelişecekler. Üniversite kapılarına zincir vurulmayacak, yerleşkelerde polis kol gezmeyecek, öğrenciler göz altına alınmayacak.

*Üniversitelerimiz, hiçbir görüş ya da eğilimin baskı altına alınmadığı, rektörün, kurulların ve tüm öğretim görevlilerin birlikte yönettiği demokratik ve özgür kurumlar olacaklar.
Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitülerin yöneticilerinin seçimle göreve gelmesi gerektiğini tekrar ediyoruz.

*Bir kez daha, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne atanmış Selami Kuran'ın istifasını talep ediyoruz.