Mersin’de Nükleer Karşıtı Platform Üyeleri Çernobil Nükleer Faciası'nın yıl dönümü nedeniyle buluştu. Nükleer patlamanın sebep olduğu hastalıklardan ölenlerin acı manzara tablolarını sergileyen nükleer karşıtları, nükleer santrallerin sebep olduğu felaketleri gözler önüne serdi. “Dikkat Akkuyu pahalıya patlar”, “Nükleer santral ölüm demektir” şeklinde slogan atan çevreciler Akkuyu Nükleer santral inşaatının sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

“ETKİSİ 35 YILDIR SÜRÜYOR”

Nükleer karşıtları Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda toplandı. Bazı STK ve temsilcileri ile CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in de katıldığı etkinlikte konuşan Platform Dönem Sözcüsü Aycan Özkan, 35 yıl önce Ukrayna'nın Çernobil kentinde meydana gelen nükleer facianın Türkiye’ye de ciddi etkileri olduğunu hatırlatarak “Karadeniz havzasında bulunan bütün ülkeler radyasyon kirliliğine maruz kaldı. Bu ülkeler arasında en çok etkilenen ülkelerden biri oldu Türkiye. Bir süre sonra kanser vakaları hiçbir istatistiğe sığamayacak kadar fazlalaştı” dedi.

Dönemin yöneticilerinin kameralar karşısında radyasyonlu çay içmelerini büyük bir aymazlık olarak değerlendiren Özkan, “Radyasyonlu çay içenler de kansere yenik düştüler. Ama gerekli önlemleri almadıkları için on binlerce insan radyasyonun olumsuz etkileriyle baş başa kaldı. Bu radyasyondan etkilenerek yaşamını yitiren Kazım Koyuncu'nun ‘Ben nerden bilirdim ki: ölümün ince belli bir bardak çay ile dudak arasında olduğunu’ sözü ile vurgu yaptığı gibi nükleer santral Karadeniz'de binlerce insana kanser ve ölüm getirdi” diye konuştu.



“FACİADAN DERS ÇIKARILMADI”

Bu faciadan ders çıkartılması gerekirken ne Çernobil'de ne de on yıl önce Fukuşima'da patlayan nükleer santrallerin kapitalizmin kâr hırsını ve vahşetini durduramadığının altını çizen Özkan, şöyle devam etti:

“Yakın zamanda Japon hükümeti yüz binlerce tonluk radyasyonlu suyu okyanusa bırakma kararı aldı. Bu demektir ki, dünyanın çok büyük bölümünde kanser vakaları tarihte olmadığı kadar çoğalacak. Evet ders alınmadı ki hemen yanı başımızda Akkuyu’da nükleer santral sürüyor.”

“İSTİHDAM SÖZÜ KOCA BİR YALAN”

Nükleer santrallerin istihdam yaratacağı söyleminin koca bir yalan olduğunu ifade eden Özkan şöyle devam etti:

“Devreye girdiğinde bizim olacağı da koca bir yalandır. Nükleer santrale ayrılan bütçeyle on binlerce insana ömür boyu yetecek iş sağlanır. Keza Akkuyu nükleer santral için yapılan anlaşmanın ilk maddesinde Yap-İşlet-Sahip Ol yazar. Yani bize dünyanın en pahalı elektriğini satarlarken bize kaza veya arıza olmazsa dahi nükleer santralin kirliliği kalacak. Siyasal iktidara sesleniyoruz; nükleer santraller sizlerin ekonomik ve politik çıkarlarınız için bir anlam ifade edebilir. Fakat bizler için, bu ülkede yaşayan milyonlar için yıkım ve ölümdür. Bu yıkımı derhal durdurun! Bu ülkede yaşayanların sesine kulak verin, Bu ülkenin insanlarıyla inatlaşmayın, ülkemiz, her konuda kendi kendine yetecek durumdadır Ne Mersin'de ne Sinop'ta, ülkemizin ve dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz! Doğa talanına, katliamına son!” Nükleer santral yapımında rol alan şirketlere de seslenen Özkan, “Bu felaketin, cinayetlerin sorumlusu sizsiniz. Siz bu ülkenin ve dünyanın başına bela olan Rosatom’sunuz. Siz Cengiz Holding’siniz, Limak'sınız, İÇTAŞ'sınız ve diğerlerisiniz! Siz Ulusların, halkların, doğanın, kısacası canlı cansız her türlü varlığı iliğine kadar sömüren emperyalist sermaye ve yerli işbirlikçilerisiniz!” ifadelerini kullandı.

“ÇERNOBİL’İN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDÜYORUZ”

Öte yandan Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) de konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. DAÇE sekreteri Sabahat Aslan hükümeti nükleer maceradan vazgeçmeye çağırdı. Tarihin en büyük nükleer santral kazası olan Çernobil faciasının zararlarının 35 yıldır çok ağır bir şekilde ödendiğini anlatan Aslan, şöyle dedi:

“Bütün dünya ülkelerinde yaşayan milyonlarca insan, kazadan sonra yayılan radyasyondan çok olumsuz etkilendi, Çocuklar sakat ve lösemili doğdu. Kazanın ardından geçen 35 yıllık süre içinde bölgede yaşayan insanların vücutlarında bağışıklık sisteminde yetersizlikler ve genetik yapının bozulması ile kanser oluşumunun hızlandığı, ölümlerin arttığı ve o bölgede radyasyon kirliliği yüzünden tarımın, hayvancılığın çok olumsuz etkilendiği araştırma sonuçları olarak dünya kamuoyuna yansıdı.”

[old_news_related_template title="Japonya'nın nükleer atık su kararı kriz yarattı" desc="Japonya’da hükümetin 2011'de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonucu hasar gören Fukushima Daiichi Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif atık suyu denize boşaltma kararına tepki gösteren halk, Başbakanlık Ofisi önünde toplandı. Öte yandan Güney Kore de bu hamleye tepki gösterdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/04/14/iecrop/japonya-dha1_17601141_16_9_1618377986.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/japonyanin-nukleer-atik-su-karari-kriz-yaratti-6371934/"]