CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İktidar Yürüyüşü toplantılarına Doğu Karadeniz'de devam etti. Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon örgütleriyle bir araya geldi. AKP’nin hiç bir siyasi argümanının kalmadığını ifade eden Salıcı, şunları söyledi:

Türkiye’nin her noktasında dert var, tasa var. CHP’liler dertlere derman olmak için meydanda. AKP küçük ortağının vesayeti altına girdi. AKP ve MHP’yi sahaya davet ediyorum. Sokağa indiklerinde vatandaşa ve esnafa ne diyecekler merak ediyorum. İki türlü yaşam var. Saray ve sokak... Saray şatafat içinde, sokak yoksulluk içinde. Vatandaş doğalgaz, elektrik, su parasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Vatandaşın büyük bir kısmı yoksulluk sınırın altında yaşıyor. Ekonomi battı. "128 milyar doları yok eden damat nerede?" diyorsun, iktidardan cevap yok. Kimseye hesap sorulmuyor.

AK PARTİ HİKAYESİNİ KAYBETTİ

- Bir pandemi sürecindeyiz, sıkıntıların bir kısmını iktidar pandemiye bağlıyor. Türkiye zaten ekonomik krize girmişti. Kur krizi olduğunda pandemi yoktu. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara seslendi, "Bu ekonomik krizden çıkmak için bizim önerilerimiz var" dedi. Önerilerimizi ortaya koydu. "Parlamentoda destek vereceğiz" dedi. Kriz buhrana dönüştü. Bu kez buhrandan çıkmak için önerilerimizi sıraladık. Maalesef dinlemediler.

- Her krizi bir yere bağladılar. Doğal afetlere bağladı, ağustostaki kur artışını rahip krizine bağladı. Rahip gitti mi ? Gitti. Öbür papaz geldi mi? Gelmedi. AK Parti hikayesini kaybetti. Yolsuzluk içinde olmayan bir Türkiye vaat etti. "Parti kapatmalar olmayacak" dedi. Vesayet olmayacağını söyledi, küçük ortağının vesayeti altına girdi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bağımsız bir yargı olmadığı kanaatinde, yasaklar vardı, yasak olmayan hiçbir şey kalmadı.

BAĞIŞLARA EL KOYMA PEŞİNDELER

- Üniversite öğrencisiyseniz, kendi rektörünüzün demokratik seçilmesini istiyorsanız, eyleminize müdahale ediliyor. Gerekçeye bakılınca pandemi koşullarından yapılan yasaklar var. Medya ellerinde olduğu için algı yaratmakta başarılı oldukları yerler oluyor. CHP'ye oy verirseniz 'sosyal destekleriniz kesilir' denildi. Belediyeler bağışlara el koyma peşindeler. Böyle bir Türkiye'yle karşı karşıyayız.

- Biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz. Biz Türkiye'yi iktidarın demokratik yollarla el değiştireceğini CHP'nin iktidara geleceğini biliyoruz. Vatandaşımızın da bunu bu şekilde bilmesini sağlamamız lazım. AK Parti ve MHP'lileri sahada görüyor musunuz. Çarşıya esnafa gitmelerini bekliyoruz. Esnaf dükkanını kapatsa bir dert, kapatmasa başka bir dert. Türkiye'yi çok kötü bir noktaya getirdiler. İntihar hiç bir yerde görülmezdi, vatandaş hiç bir şekilde çözüm bulamadığına inandığı için kendi hayatına son veriyor.



- Merkez Bankası'nın 128 milyar doları uçup gidiyor. Hesabını soruyorum. Berat nerde diye soruyorsunuz, onun da cevabı yok. İşin siyasi sorumlusu var. Hesabını vermesi gerekiyor. CHP'nin içinde maskesini takmayı unutsun, ertesi gün manşet oluyorsunuz. Bizim yılmaya niyetimiz yok. AK Parti'den önce de CHP vardı, sonrasında da olacak.

VATANDAŞ AKP’NİN BİLETİNİ TEK GİDİŞ OLARAK KESECEK

- Artık Türkiye'nin çıkarlarını savunmak için, gençlerin hayatını kaybetmediği bir ülke olmamız için mücadele veriyoruz. Biz iktidara yaklaştıkça saldırılar artacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi halk ekmek sayısını arttırmak istiyor. Vatandaşa hijyenik sağlıklı ekmek üretmek için kuruldu. Vatandaş halk ekmekten 1 TL'ye alıyor. Bu pandemi ve krizde vatandaşın ucuz ve hijyenik ekmeğe ulaşması arttı. Belediyemiz ulaşım artsın diye halk ekmek büfelerinin sayısını arttırmak istedi.

- AK Parti ve MHP meclis üyelerinin oylarıyla reddediliyor. Vatandaşa faydası yok. Partizanlıktan farkı ne. Mersin Belediye Başkanımız borçlanma yetkisi istiyor. Orada da reddediliyor ve yetki verilmiyor. Belediye Başkanlarımız hizmet için hazır, vatandaş bunu görüyor; engellemek için her şeyi yapıyor ama ben biliyorum, sandıkta vatandaş hesabını soruyor. O sandık halkın önüne gelecek ve vatandaş AKP’nin biletini tek gidiş olarak kesecek.