Denizlerdeki bilinçsiz avlanma sonucu hamsi avına geçici bir süre ile yasak getirilmesi Türkiye’de gündem oldu. 8-18 Ocak tarihleri arasında getirilen av yasağı bir 10 gün daha uzatıldı.

Balık sezonu içinde bir av yasağı gelmesi Türkiye’de ilk kez olurken durum denizlerin ekolojik dengesinin nasıl bozulduğu konusunda da ip uçları veriyor.

Balıkçılık sektöründe konuşulanlara göre kimi avcılar Türkiye’deki yasak boyunca Karadeniz’de başka ülkelerin kıyılarında avlanıp iş yapmaya devam ediyor. Uzmanlara göre bu denizlerdeki balık varlığına oldukça zarar veren bir yaklaşım.

'KARADENİZ'E ZARARI BÜYÜK'

Karadeniz Teknik Üniversitesi Balıkçılık Yönetimi'nden Profesör Ertuğ Düzgüneş Türkiye’deki yasak boyunca başka ülkelerde avlanıyor olmanın etik olmadığını belirterek, “Belki avlanılan diğer ülkede yasalar çiğnenmiyor olabilir ama yapılan etik değil. Karadeniz’e zararı büyük” diye konuştu.

Sektöre yakın kaynaklar Gürcistan açıklarında önemli miktarda avcılık yapılmaya devam ettiğini anlatırken Düzgüneş bunun Türkiye’deki yasağın uzamasını engellemeyeceği kanısında. Düzgüneş mevsim itibarıyla büyük balık sürülerinin bir süre sonra kaybolacağını söylüyor.

[old_news_related_template title="4 soruda hamsi yasağı: Kurtarabilecek miyiz?" desc="Vatandaşlar için önemli bir gıda kaynağı olan hamsi bu sefer yasakla gündeme geldi. Bu türde yasak Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Peki bu aşamaya nasıl gelindi? Hamsinin geleceği ne olacak?" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/01/11/iecrop/hamsi_16_9_1610352318.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/4-soruda-hamsi-yasagi-kurtarabilecek-miyiz-6206434/"]

'BAŞKA BALIKLAR İÇİN DE ÖNEMLİ'

Su altına ilişkin belgeseller de çeken Deniz Biyoloğu Mert Gökalp Türkiye’de avcılığı yapılan balıkların yüzde 60 civarında hamsi olduğunu aktarırken, denizlerdeki hamsi miktarının denizlerde yaşayan diğer canlılar için de önemli olduğunu çünkü hamsinin başka balıklar için de önemli bir besin kaynağı olduğunu söylüyor.

Karadeniz’in ekolojik dengesinin son yıllarda çok fazla müdahaleye maruz kaldığını ifade eden Gökalp, Hidro Elektrik Santralları’nın (HES) derelerin denizlere düzgün akmasını engellediğini de aktarıyor.

Hamsi popülasyonunun azalmasına sebep olan birçok faktör olduğunu belirten Gökalp, av baskısı, iklim değişikliği, hamsiye yeterince besin gelmemesi ve sıcaklıkların artması ile hamsinin kuzeye göçmesi gibi detaylara dikkat çekip hangisinin ne kadar etkili olduğunu anlamak için bilimsel çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydediyor.

'BELKİ ÖYLE BİR SENE OLACAK Kİ...'

Gökalp Karadeniz’deki hamsi sıkıntısına dikkat çekerken karamsar bir tablo ortaya koyarak, “Belki öyle bir sene olacak ki hiçbir tekne hamsi avlayamayacak. Tek tük hamsi kalacak. Karadeniz’deki hamsi nüfusu bir anda yüz binlerce tondan negatif durumlara doğru, sıfıra doğru gitmeye başlayacak. Bu gidişatı aslında en net balıkçılar görüyor. Bugün bu yasakları desteklemelerinin sebebi bu. Ancak yine de avcılık konusunda kendilerini alıkoyamıyorlar. Devletin bir şekilde bu yasakları ve denetlemeleri daha önce getirmesi gerekiyordu. Çünkü bu işi balıkçının inisiyatifine bırakarak çözme şansınız yok” değerlendirmesinde bulundu.

Uzun yıllardır balıkçı olarak Karadeniz’de seferlere çıkan fakat ismini vermek istemeyen bir kaptan av yasağını desteklediğini aktarıyor. Tecrübeli avcı bakanlığın Gürcistan açıklarında avlanan firmalara da izin vermemesi gerektiğini savunuyor.

Sektördeki başka isimlerin verdiği bilgilere göre Su Ürünleri Genel Müdürlüğü firmaları uyarıyor ve ceza da kesiyor ancak cezalar caydırıcı seviyede değil.

Avcılık sektörüne kamu ile ilişkileri noktasında danışmanlık veren bir ismin verdiği bilgilere göre ise, bu yıl işleme fabrikalarına verilen hamsilerin yaklaşık yüzde 80’inin boyu yasal avlanma sınırı olan 9 santimetrenin altında.

[old_news_related_template title="Vatandaş taze hamsiye inanmadı" desc="Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından getirilen hamsi yasağının ardından Sinoplu balıkçılar, rotasını yasaklı bölge dışında kalan İğneada’ya çevirdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/01/21/iecrop/hamsi-iha1_17019702_16_9_1611237351.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/vatandas-taze-hamsiye-inanmadi-6221830/"]

NE YAPMALI?

Geçen haftalarda sozcu.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinden Dr. Taner Yıldız 'a "Hamsiyi kurtarmak için ne yapmalı?" diye sormuştuk. Yasağın hamsi stoku için çok önemli olduğunu kaydeden Yıldız'a göre hamsi stoku Karadeniz'de fazlasıyla yıpratılmış balık stoklarından sadece bir tanesi. Üstelik bu balığı sadece Türkiye de avlamıyor. Balıkçılık baskısı çok olduğu için bu karar sonrası adına umut vadediyor. Ancak Yıldız karardan ziyade stokları korumaktaki kararlılık ve devamlılığa dikkat çekiyor. “Tarım Bakanlığının stokları takip ettiğini ben biliyordum ama şimdiye kadar böyle bir adım atmıyorlardı” diyen Yıldız'a göre; kota uygulamasının getirilmesi de şart.

Yıldız, “Her tekneye bireysel bir kota tahsis edilerek o kotayı aşmaması yönünde bir avcılık stratejisi geliştirirsek bu karara ek olarak o da çok mantıklı bir hareket olacaktır. Stokların geleceğini böyle koruyabiliriz. Çünkü balık stokları herkese açık bir kaynak. Her tekneye bir kota uygulaması koymazsak avlayabildikleri kadar çok avlıyorlar. Bu da balıkçılık yönetimi açısından gerçekçi bir yaklaşım olmuyor.” diye konuşmuştu.